Figer'den kaçarken Mendes'e tutulmak

Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Futbolumuzun gündemine oturan şike soruşturması, bu oyunla ucundan köşesinden ilgilenen hiç kimseyi teğet geçmiş değil. Soruşturmaya geniş perspektiften baktığımızda; federasyon, kulüpler, yayıncı kuruluş, taraftarlar hatta spor medyasının bile tabiri caizse "sudan çıkmış balığa" döndüğünü görüyoruz. Şu ana kadar ne kulüpler transfere tam anlamıyla odaklanabildi, ne süper kupa oynanabildi ne de basında "şike dışındaki gelişmeler" sağlıklı biçimde tartışılabildi. Daha futbol iklimine girmeden Trabzonspor ve Gaziantepspor'u Avrupa kulvarında kaybederlerken izledik. Büyük kulüpler halen kadro yapılandırma çalışmalarını sürdürürken tozun dumanın dağılmasını bekledikleri esnada çokça vakit kaybettiler. Bahsettiğimiz takımlarımızdan bir tanesi de iki gün sonra Avrupa Ligi macerasına başlayacak olan Beşiktaş. Sezon hazırlıklarında formda görünen Bebe'nin uzun süreli sakatlığı siyah-beyazlı yönetimi yeni arayışlara itmiş görünüyor. Aslında tam da buraya "Jorge Mendes'e doğru itmiş görünüyor" yazmak lazımdı ama Başkan Yıldırım Demirören'in "sürprizi seven" yönetim tarzı bizi biraz da olsa ihtiyatlı davranmaya yöneltti. Yine de basına yansıyan haberlerden anladığımız kadarıyla ilk çalınan kapı Mendes'in kapısı olmuş. Mendes kapıyı açtığında koltuğunun altında "eti sizin kemiği benim" diyeceği genç ve gelecek vaat eden bir forvet var mıydı bilemiyoruz ama seçenekler de çok fazla değil. Gestifute menajerlik şirketine bağlı golcüler göz kamaştırıyor lakin bunların içinden Beşiktaş'a gelebilecekler sayılı. Örneğin bahsettiğimiz isim bir "Radamel Falcao" olsa Köyiçi'nde 40 gün 40 gece sürecek "Kolombiya Kültür Şenliği" düzenlenir orası kesin. Tabi bir an için Beşiktaş'ın Radamel Falcao ile flört edip "klark çektiğini" düşünecek olursak. Bu gibi sürrealist transfer düşüncelerinden sıyrıldığımızda ise görünen tabloda Diego Costa (ki kendisinin uzun süreli sakatlığı var), Carlos Vela ve Luis Miguel Pizzi gibi isimler kalıyor. Bu isimleri tartışmak için ise taktiksel bir açılım şart.

Hatırlayacaksınız, Beşiktaş'ın kontenjandan teknik direktörü Carlos Carvalhal, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak yeni sezonda tercih edeceği sistemin 4-3-3 olacağını belirtmişti. Bu açıklamayı muteber kabul edecek olursak -ki etmeliyiz- ortaya şu şekilde bir tablo çıkıyor: Mustafa Pektemek'in sakatlığında; hedef santrfor rolünü Almeida'nın üsteleneceği bir yapı ve ileri ucu destekleyen Quaresma, Simao, Mehmet Akyüz (hazırlık maçlarındaki görüntüsüyle), Holosko gibi kanat forvetleri. Bu sistemin en can alıcı noktası olarak, kanatlardaki forvetlerin gol yükünü sırtlama beceri ve kapasiteleri değerlendirilmeli. Bu tip bir değerlendirmede eldeki isimlerin yetersiz kalabileceklerini görüyoruz. Quaresma ve Simao çok yetenekli isimler olmalarına rağmen skora katkı anlamında bir sezonluk yükü taşıyamayabilirler. Holosko'nun kaval kemiği gol vuruşlarına engel. Mehmet Akyüz'ü ise muhtemel bir adaptasyon periyodu bekliyor. Bebe isminin önüne "çok şeyler beklenen" şeklinde bir ibare koymamızın nedeni görev aldığı bölgeden (genelde 4-3-3'ün sağı) içe kat ederek golcü özelliklerini başarıyla sergilemesi idi. Bu nedenle transferde tercih edilmesi gereken ismin bu özellikleri dolayısıyla Carvalhal'in gereksinimlerini karşılayıp karşılamadığına bakılmalı. Sadece aradaki sıkı ilişkilerden hareket edilerek Jorge Mendes'e yönelmek Beşiktaş'ın gereksinimlerini karşılamayabilir. Atılacak yanlış bir adımın hali hazırda Bebe ile birlikte Beşiktaş'a 6 futbolcu veren Mendes dışında kimseye yarar sağlamaması da olası. Siyah-beyazlı takımın Figer'den kaçarken Mendes'e tutulması sanıyorum taraftarın da istediği en son şey. Kısacası, düşünülen transferde seçimlerin daha geniş bir havuzdan yapılması gerektiği aşikâr.

Tüm yazılarını göster