Lafı dolandırmadan en başta şunu söyleyelim: Bu ülkede şike ya da şike şüphesi varsa eğer, sarı-lacivertlilerin başka konular hakkında dediği gibi 17 takımı bir tarafa Fenerbahçe'yi diğer yana ayırmanız mümkün değildir. Yıllar yılı kulaktan kulağa anlatılan, kahve sohbetlerine konu edilen "bizimkiler bağlamıştır", "bundan sonra bırakmazlar" türü spekülasyonların gerçeklik payı sizce ne kadardır? Maalesef demek lazım, bizim futbol jargonumuza "Bond çanta ile para götürmek" şeklinde bir eylem yerleşmiş. Bunu yerleştirenler de yine bizleriz. Aziz Yıldırım'ın üç sene arka arkaya şampiyonluk sözü vermesi, yasanın çıkıp Fenerbahçe'nin ikinci yarıdaki ender görülen başarı istatistiği ile birleşince bombanın fitili ateşlenmiş gibi görünüyor. Aslına bakarsanız daha önceki yazılarımızda da kaleme aldığımız gibi deprem etkisi yaratan tüm bu olaylar Olgun Peker'in bahis soruşturması sırasında dinlenmesi neticesi yaşandı. İddia olmaktan henüz çıkmamış verileri ne şikeye yorup Fenerbahçe'yi "tu kaka" ilan etmek ne de "biz temiziz soruşturma siyasi" diyerek eksen kaydırabilmek mümkün. Bu iş bu noktaya geldikten sonra sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılması zorunluluk halini aldı. Ancak soruşturmada enteresan gördüğüm gelişmeler de yaşanmıyor değil. Örneğin İ.B. Belediyespor Başkanı Göksel Gümüşdağ'ın ifade vermesi konusunda yetkili makamların kulakları üzerine yattığına yönelik bir kamuoyu algısı var. Oysa Serdal Adalı'nın avukatları aracılığıyla ulaştırdığı mektuptaki iddiası; maçtan bir ay kadar önce Göksel Gümüşdağ'ın kendisini Holosko'yu istemek üzere araması sırasında karşılık olarak İ.Akın'ın talep edildiği yönünde. Bildiğim kadarıyla Göksel Gümüşdağ bu iddiayı reddetti. Gümüşdağ doğru ise meselenin konuşulacak tarafı yok ama Serdal Adalı doğru söyleyen tarafsa sormak lazım: Bu dinleme ağı içinde söz konusu konuşma neden ve nasıl dışarıda kalmıştır? Yoksa Gümüşdağ, Serdal Adalı'yı dinlenmeyen bir telefondan mı aramıştır? Yusuf Turanlı bu transfer meselesine nerede dâhil olmuştur?
Şimdi düşünelim, Serdal Adalı'nın iddiası neyi değiştirir? Zaten kupa finalinde varını yoğunu ortaya koyan İbrahim'e maçtan haftalar önce transfer teklif edildiğini gösterir ki, "transfer şikesi" iddialarının en büyük payandası böylelikle devrilmiş olur. Nedense bu olayın açıklığa kavuşturulması için atılan bir adım yok.
Geçtiğimiz günlerde Galatasaray kulübünün ilgili birimlerinde bir arama gerçekleştirilerek Fenerbahçe'nin Denizli'de kaybettiği şampiyonlukta teşvik izleri arandı. Bir mektuptan yola çıkılarak ortaya konan iddialar hayli ciddi. Bu esnada çiçeği burnunda Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın Fenerbahçe konusundaki "durarak oynayan" tavrını bırakarak "depar kulvarlarına sarkması" ise hayli yadırgandı. Biliyorsunuz, Beşiktaş'ın soruşturmayla doğrudan ilgisi var, çünkü neden olduğunu net şekilde bilmediğimiz biçimde teknik direktörü ve futbol komitesi başkanı cezaevinde. Trabzonspor'da Sadri Şener ve Nevzat Şakar'ın başları üzerine "demoklesin kılıcı" bir şekilde koyuldu. Sivasspor'un, Mersin İdman Yurdu'nun soruşturma çemberi içinde olduğunu biliyoruz. Şimdi bu noktada "italik" oturup "bold" yazmak gerekirse; Galatasaray'ın da geçmişe dönük iddialarla soruşturmaya dâhil edilmesi akıllara bir tek şeyi getiriyor. "Fenerbahçe'nin yanında ne kadar yancı kulüp olursa takımların küme düşme ihtimalleri de o kadar azalır." Benim nabzını tuttuğum futbolseverlerin konuyla ilgili genel görüşü bu yönde. En başta da yazdığım gibi "Bu ülkede şike olaylarının hepsi Fenerbahçe'nin marifetidir" diyene kendi değer yargılarımla "meczup" muamelesi yaparım. Lakin yetkili makamların da kartlarını açık oynaması gerekebilir. "Kimse düşürülmeyecek, puan cezaları verilecek ve kupalar el değiştirecek" genel yargısı da neticede alınmış bir karar sayılır. Hem bu hareket tarzı; şu an açmazda olan kulüpleri, federasyonu ve yayıncı kuruluşu da rahatlatma yönünde atılmış bir adım olur. Sadece bunu yaparken toplumu şeffaf biçimde bilgilendirmenin daha şık olacağı düşüncesindeyim.
Dünya liglerinde transfer
· Geçtiğimiz sezon UEFA Avrupa Kupası'nı müzesine götüren Porto, kadrosunu Santos'un yıldızı Ganso ile güçlendirmek istiyor. 21 yaşındaki oyuncunun, kulübü ile 2015 yılına kadar sözleşmesi bulunuyor ancak Santos Başkanı Luis Alvaro Riberio geçtiğimiz günlerde Ganso'yu gitmek istemesi halinde durdurmayacaklarını açıklamıştı.
· Sao Paulo'da forma giyen genç orta saha oyuncusu Casemiro'nun menajeri Jose Alberti, yaptığı açıklamalarda Inter, Real Madrid, Manchester United ve Paris Saint-Germain'in Brezilyalı futbolcuyla ilgilendiğini söyledi. Inter'in transferde bir adım önde olduğu ancak Sao Paulo'nun istediği 18 milyon euroluk bonservis bedelinin fazla bulunduğu gelen haberler arasında.
· Arsenal, Southampton'ın 17 yaşındaki genç yıldızı Alex Oxlade-Chamberlain'in transferinde sona yaklaşıyor. İngiltere Premier Ligi'nde boy göstermeye artık hazır olduğu ifade edilen yetenekli orta saha oyuncusunun Arsenal'e maliyetinin ise yaklaşık 13.5 milyon euro civarında olacağı belirtiliyor.
· Kadrosunu güçlendirme çalışmalarını sürdüren Juventus, Hollandalı yıldız Eljero Elia'nın transferi için Hamburg kulübüyle masaya oturdu. 2009'da Hamburg'a transfer olan Eljero Elia'nın menajeri daha önce yaptığı açıklamada Juventus'un oyuncusuyla ilgilendiğini doğrulamıştı. 24 yaşındaki oyuncu, bugüne kadar Hamburg'la çıktığı 49 maçta 7 gol atma başarısı gösterdi.
· AS Roma, River Plate'ten Erik Lamela'nın transferini 12 milyon euroya bitirdiğini açıkladı. Üç taksit halinde verilecek bu meblağın; 3 milyon euroluk ilk taksitinin uluslararası transfer tescilinin hemen ardından, 3 milyon euroluk ikinci taksitinin 15 Ekim 2011'de, 6 milyon euroluk son taksitin ise 15 Temmuz 2012'de ödeneceği öğrenildi.
· Wolfsburg, Freiburg'un yetenekli forvet oyuncusu Papiss Cisse ile ilgileniyor. Blackburn Rovers, Dynamo Kiev ve Schalke tarafından da izlenen Cisse'nin gideceği yönündeki haberler, takımının geçen ay Garra Dembele'yi de almasının ardından iyice artmıştı. İddialara göre Cisse Wolfsburg'a giderse Patrick Helmes takımdan ayrılacak.
Türkiye liglerinde transfer
· Uzun süreli İtalya macerasının ardından Galatasaray'a transfer olan Uruguaylı file bekçisi Fernando Muslera, İstanbul'a geldi. Futbola Montevideo Wanderers'ta başlayan 25 yaşındaki oyuncu, 2007-2011 yılları arasında Lazio forması giymişti. Diğer yandan, Galatasaray'ın Yiğit Gökoğlan ve Eboue transferleri için de çalışmalarını yoğunlaştırdığı öğrenildi.
· Avrupa Ligi'nde mücadele edecek iddialı bir kadro kurmak isteyen Bursaspor, İsveç temsilcisi AIK Stockholm forması giyen başarılı oyuncu Teteh Bangura'nın transferindeki ısrarını sürdürüyor. Gelen son haberlere göre, Bursaspor yönetimi tarafından görevlendirilen menajerler, 'Fiyatı yükseltin ve Bangura'yı alın' talimatıyla görüşmelerine hız verdi.
· Fenerbahçe yönetimin Emmanuel Emenike'nin satışından elde edilen 10 milyon euroluk gelir ile transfer çalışmalarına başlama kararı aldığı ve iki yabancı oyuncunun transferinin planlandığı iddia ediliyor. Teknik heyetin öncelikle savunma ve forvete dönük bir orta saha oyuncusu almak istediği ve bu yönde adayların belirlendiği de alınan bilgiler arasında.
· Benfica ile oynanan Şampiyonlar Ligi ön eleme karşılaşmalarında takımdaki eksikleri görme şansı bulan Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, daha geniş bir kadroya sahip olmak istiyor. Özellikle savunma bölgesinde ciddi sorunlar yaşayan bordo-mavili ekibin, daha önce kapattığı transfer defterini bir kez daha açması ihtimali giderek ağırlık kazanıyor.
· İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Real Mallorca'dan Kamerunlu forvet oyuncusu Pierre Achille Webo'yu kadrosuna kattı. Webo, kulübün Langa Tesisleri'nde düzenlenen törende 3+1 yıllık sözleşmeye imzasını attı. 9 numaralı formayı giyecek olan Webo'nun bonservisine ne kadar ödendiği ise açıklanmadı.
· Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Manisaspor'da daha önce futbolu bıraktığını açıklayan Murat Erdoğan'ın takıma döndüğü bildirildi. Manisaspor Genel Menajeri Öner Karalar, yaptığı açıklamada, Murat Erdoğan'ın pazartesi gününden itibaren takımla birlikte çalışmalara başlayacağını, yeni teknik direktörün de gelecek hafta belli olacağını söyledi.