Fenerbahçe şans tanımadı

Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Süper Final Şampiyonluk Grubu'nun gecikmeli açılışında Fenerbahçe seyircisi önünde ağırladığı Trabzonspor'u 2-0'lık skorla geçerken oyunun her dakikasında ve sahanın her yerinde rakibine üstünlüğünü hissettirdi. Açıkçası ben ve benim gibi birçok futbolsever, sarı-lacivertli takımın hafta içi oynadığı yorucu kupa maçı sonrası bu karşılaşmanın ikinci 45 dakikasında zorlanabileceğini düşünüyorduk ama hiç de öyle olmadı. İlk yarıda skor üstünlüğünü ele geçiren Aykut Kocaman'ın öğrencileri, Trabzonspor'un vites yükseltmeye çalıştığı dakikalarda ikinci golü de bularak işlerini çabuk gördüler. Bordo-mavili takımın ikinci gol sonrası mental anlamda büyük düşüş yaşadığını kabul etmek gerekiyor ama Trabzonspor'un rakip kaleye gittiği tüm pozisyonlarda şok preslerden kapılmış topların başrolde olması da enteresan bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Bu ne demek? Trabzonspor'un maçın hiçbir dakikasında organize biçimde atak geliştirememesi dolayısıyla Fenerbahçe'nin rakibine bu şansı tanımaması demek. Büyük olasılıkla Şenol Güneş'in muhtemel düşüncesi, ilk yarıda oyunu ve skoru tutarak ikinci devrede Fenerbahçe'nin bilinen zaaflarından faydalanmaktı. Zokora'nın katılımıyla güçlenen orta alana ikinci yarıyla beraber Serkan Balcı'nın da monte edilmesi üstelik Halil'in de sahanın her metrekaresinde gösterdiği direnç kâğıt üzerinde Fenerbahçe açısından büyük bir handikaptı. Ancak Aykut Kocaman'ın gollerin kilit dakikalarda gelmesinden de faydalanarak bu handikabı kolay aştığını gördük. Bunu yaparken sarı-lacivertli takım gökten zembille inen çok özel bir taktik varyasyon kullanmadı. Çok pas yaparak ve ayağa oynayarak rakibinin maçın direksiyonuna geçmesini engelledi.

Yazılarımızı takip eden futbolseverler sezon içinde Burak Yılmaz'ı attığı 32 gole rağmen sıklıkla eleştirdiğimizi hatırlayacaklardır. Bu tip gerilimli maçlarda ve sert rakipler önünde -hele ki geriye düşmüş iseniz- topu rakip yarı alanda tutacak bir santrfora sahip olmak gereklilik halini alıyor. Fenerbahçe maçında net şekilde görüldüğü gibi Burak Yılmaz, iki stoperin sıkı markajı altında zaman zaman duvar olmakta dahi zorlanabiliyor. Bu durumun bir sonucu olarak savunmadan iletilen tüm topların duvara çarpmışçasına geri döndüğünü görüyoruz. Üstelik rakip orta sahanın kazandığı toplarda savunmanın yerleşim yanlışlarına düşerek bir anlamda hazırlıksız yakalanması da söz konusu. Belki de bu düşünceden hareketle Zokora'nın defansın önünden ayrılmadan ve etliye sütlüye fazla karışmadan oynaması ofansif anlamda tüm yükü Colman'ın omuzlarına bindirdi. Fenerbahçe'nin ikinci yarıda geliştirdiği tehlikeli akınların büyük kısmında Colman'ın top kayıpları etkendi ama yukarıda değindiğimiz şekliyle tüm faturayı Colman'a kesmek haksızlık olur. Aykut Kocaman'ın Stoch'u ilk 18'e dahi almaması Fenerbahçeli taraftarların kafasında soru işaretlerinin oluşmasına neden oldu ancak Caner, Emre, Cristian ve Mehmet Topuz'dan oluşan dörtlü "oyunu iki yönlü oynama" anlamında çok daha verimli bir görüntü verdiler. Böylesi bir yapılanmanın önünde oynayan Alex'in maç içinde parlaması beklense de Zokora'nın tatlı-sert markajı tıpkı Beşiktaş maçında Fernandes'i yıldırdığı gibi Alex'i de "kısmen" oyundan düşürdü. Futbolda "bireysel taktik" dediğimiz olgunun ne derece önemli olduğunu da bu sayede gördük. Fenerbahçe'nin efsane futbolcuları arasına şimdiden adını yazdırmayı başaran Alex De Souza, Zokora'nın tehdidine karşı önlemi de kendisi geliştirdi. Brezilyalı yıldızın belki de son birkaç sezonda oynadığı maçlar içerisinde en fazla tek pası bu maçta vermesi sizce "tesadüf" kelimesiyle açıklanabilir mi?

Bu galibiyet dâhilinde Fenerbahçe'nin hanesine 3 puanla birlikte "özgüven" kelimesini yazdırdığını da belirtmek gerekiyor. Lig yarışı devam ederken izlediğimiz sarı-lacivertli takımın dışında bir ekip seyrettik. Bu durum da büyük oranda mental hazırlıkla alakalı. 34 maçlık uzun maratonda ortaya çıkan tabloyu, 6 maçlık kısa boylu bir turnuvada yeniden çizme şansı doğunca, Fenerbahçe'nin derbilerde bilinen etkinliğine yeniden kavuşması da çok sürpriz sayılmamalı. Elbette ki, ilerleyen maçlarla birlikte takımların devamlı biçimde büyük maçlar oynamalarından doğan fiziksel ve mental erozyonlar baş gösterecek. İşte bu dönemde kadro derinliği ve teknik adamların takımlarına hâkimiyetleri de ekstra değişkenler olarak denklemdeki yerlerini alacak. Bu açıdan yapılacak bir değerlendirmede hem Semih'in hem de Bienvenu'nun takıma küsmeden ellerinden geleni yapma düşünceleri Fenerbahçe'nin hanesine yazılması gereken artılardan. Sizi bilmem ama bence Fatih Terim ve Tayfur Havutçu Trabzonspor karşısındaki Fenerbahçe'yi izledikten sonra planlarını daha dikkatli yapma konusunda bir tedirginlik yaşamışlardır.

Olimpiyat Stadı'ndan galip çıkmadı

Spor Toto Süper Final Avrupa Ligi Grubu ilk karşılaşmasında İ.B. Belediyespor sahasında Eskişehirspor'u ağırladı. Mücadele 1-1'lik eşitlikle sona erdi. Eskişehirspor, 26. dakikada Batuhan Karadeniz ile karşılaşmada 1-0 öne geçmesine rağmen ev sahibi İ.B. Belediyespor, 57. dakikada Doka'nın kafa vuruşu ile maçta skoru eşitlemeyi başardı. Mücadelede başka gol olmayınca Süper Final Avrupa Ligi Grubu'nun açılış maçı 1-1 beraberlikle sonuçlandı. Atatürk Olimpiyat Stadı'nda yoğun yağmur altında oynanan mücadelede, maça iyi başlayan ev sahibi Büyükşehir Belediye, Webo ve Doka ile rakip kalede etkili olmaya çalıştı. Rakibin ataklarını başarıyla savuşturan Ersun Yanal'ın öğrencileri, 26. dakikada, maçtaki ilk pozisyonunu buldu ve Batuhan'ın ceza alanı sol çaprazından yaptığı şık vuruşla öne geçti. İkinci 45 dakikada oyun üstünlüğünü ele geçiren İ.B. Belediyespor puan almayı başardıysa da kendisine galibiyeti getirecek golü bulamadı. Saha şartları ve hafta içi oynanan kupa maçının etkisiyle oyundan düşen Eskişehirspor'da ise teknik direktör Ersun Yanal'ın yorgunluk kaynaklı şikâyetleri vardı.

Sivasspor'dan gol şov


Süper Final Avrupa Ligi Grubu'nda Sivasspor ile Bursaspor karşı karşıya geldi. 4 Eylül Stadı'nda oynanan maçta Sivasspor, Bursaspor'u 4-0 gibi oldukça net bir skorla mağlup ederek Play-Off'a iyi bir başlangıç yapmış oldu. Sivasspor'a galibiyeti getiren golleri 26. dakikada Michael Eneramo, 46 ve 64'te Jan Rajnoch, 49. dakikada Kamil Grosicki kaydetti. Ayrıca karşılaşmanın 90+4.

Dakikasında Eneramo penaltı vuruşunda kaleci Yavuz'u geçemedi. Sivasspor sahasında aldığı bu galibiyetin ardından puanını 28'e yükseltirken; Bursaspor 25 puanda kaldı. Süper Final Avrpa Ligi Grubu'nda bir sonraki hafta Sivasspor, Eskişehirspor deplasmanına konuk olacak. Bursaspor ise İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u ağırlayacak. Her iki devrede de rakibine oranla daha üstün bir oyun ortaya koyan Sivasspor'da Erman Kılıç ve Jan Rajnoch'un performansları dikkat çekici idi.

Hafta içi Bursaspor'a Ziraat Türkiye Kupası'nda 4-1 kaybederek çeyrek finalde elenen Sivasspor, bu galibiyetle rövanşı almış oldu. Kırmızı-beyazlı futbolcuların kaybettikleri maç sonrası bu karşılaşmaya oldukça motive şekilde çıktıkları dikkatli gözlerden kaçmadı.

PUAN DURUMU       
        
Süper Final       
TakımlarOGBMAYPuan
Galatasaray00000039
Fenerbahçe11002037
Trabzon10010228
Beşiktaş00000028
        
Süper Final Avrupa Ligi       
TakımlarOGBMAYPuan
Sivasspor11004028
Eskişehirspor10101126
İ.Büyükşehir Bld.10101126
Bursaspor10010425

Dünya liglerinden haberler

· Avrupa'da ve Premier Lig'de beklentilerin atlında kalan Manchester City, Athletic Bilbao'nun orta saha oyuncusu Ander Herrera'yı kadrosuna katmak istiyor. Granada ile oynanan ve 2-2 beraberlikle biten karşılaşmayı izlemeye gelen Manchester City gözlemcileri, ilerleyen aylarda genç oyuncu için transfer teklifinde bulunmaya hazırlanıyor.

· Paris Saint-Germain yaz transfer döneminde Valencia'nın santrforu Roberto Soldado'yu kadrosuna katmak için harekete geçti. Dünya çapında bir forvet transfer etmek isteyen Ancelotti, ocak ayında Alexandre Pato ve Carlos Tevez'le anlaşmaya çalışmış ama taraflar birbirleriyle anlaşamamıştı. Bu sezon tüm kulvarlarda 26 gol atan Soldado'nun Euro 2012'ye gitmesine kesin gözüyle bakılırken, oyuncunun ilk 11'in değişmezi olacağını düşünenlerin sayısı da oldukça fazla.

· İtalya basını Lazio'nun, Bayern Münih'te forma giyen Brezilyalı defans oyuncusu Breno'yu transfer etmek istediğini iddia etti. Brezilyalı oyuncu Bavyera ekibine 2008 yılında Sao Paulo'dan transfer olmuştu. 22 yaşındaki oyuncunun sakatlıklardan kurtulamaması, genç ismin forma şansını azalttı. Breno'nun Bayern Münih ile olan sözleşmesi haziran ayında sona erecek. Bayern Münih'in defans oyuncusyla yeni sözleşme imzalamayacağı da gelen bilgiler arasında.

· Serie A'nın güçlü ekiplerinden Inter, gelecek sezondan itibaren takımı Fransa Teknik Direktörü Laurent Blanc'a emanet etmeyi planlıyor. Sezon başında Gian Piero Gasperini ile yola çıkan Inter, kâbus başlangıcın ardından göreve Claudio Ranieri'yi getirmişti. Ancak tecrübeli teknik adam da kulüpte kalıcı olamadı. Euro 2012 sonrasında Fransa'daki görevinden ayrılacak olan Blanc'ın, eski kulübünde çalışmaya sıcak bakması bekleniyor.

· Swansea City'nin İzlandalı orta saha oyuncusu Gyfli Sigurdsson, birkaç sezon daha Premier Lig'de oynamak istediğini söyledi. 2012'de Hoffenheim'dan Swansea'ye kiralık olarak gelen 22 yaşındaki oyuncu, gösterdiği performansla herkesin dikkatini çekmeyi başardı. Premier Lig'de 34 maçta 42 puan toplayan Swansea City, 43 puanlı Norwich'in ardından ligde 12. sırada yer alıyor.
· İtalya'da Livornolu futbolcu Piermario Morosini'nin hayatını kaybetmesi nedeniyle ertelenen birinci ligin (Serie A) 33. hafta maçları hafta sonu, 34. hafta maçları ise 25 Nisan'da oynanacak. 25 Nisan akşamı, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde Real Madrid ile Bayern Münih arasında yarı final müsabakası olması sebebiyle, İtalya Serie A maçlarının gündüz saatlerinde oynanacağı ifade edildi.

PLAY-OFF GÜNLÜĞÜ
 

Kadro Değeri                                                                                  Yaş Ortalaması
 

Fenerbahçe   :         128.050.000 Euro (27 Futbolcu)               Fenerbahçe  : 26.2
Trabzonspor  :           87.800.000 Euro (27 Futbolcu)              Trabzonspor  : 26.6

Tüm yazılarını göster