Fenerbahçe Ivesa'ya duacı

Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Fenerbahçe'nin Eskişehirspor önünde ilk 45 dakika boyunca geliştirdiği tüm tehlikeli akınların altında Alex - Deivid ikilisinin imzası vardı. Brezilyalı yıldızlar özellikle tek toplarla Eskişehirspor defansını gafil avladılar ancak Fenerbahçe açısından topun rakip yarı alana taşınması hiç kolay olmadı. Bu nedenle "tehlikeli akın" şeklinde nitelediğimiz pozisyonların sayısı da bir elin parmaklarına bile ulaşmadı. Oysa aynı 45 dakika içinde Eskişehirspor; ikisi Burak Yılmaz, bir tanesi de Doğa Kaya tarafından cömertçe harcanan üç adet çok net pozisyondan yararlanamadı. Kırmızı-siyahlı takımda Ümit Karan'ın merkezi santrfor olarak görev aldığı, Adem ve Burak Yılmaz'ın bu futbolcuyu desteklediği 4-3-3 sistemi forvetlerin takım savunmasına getirdiği katkı sebebiyle işlerlik kazandı. Rakibine oranla kağıt üzerinde daha defansif görünen 4-4-1-1 sistemiyle sahaya yayılan Fenerbahçe'de ise defansif zaafların kırmızı alarma dönmekte olduğu çok net biçimde görüldü. Neticede golsüz kapanan ilk yarıda göze batan taraf yaptığı pres ile Fenerbahçe'nin blokları arasındaki bağlantıyı koparmayı başaran Eskişehirspor oldu.

İkinci yarıya her iki takım da bazı değişikliklerle başladılar. Rıza Çalımbay bu devrede Ümit Karan - Adem ikilisini çift santrfor olarak oynatıp Burak Yılmaz'ı sağ kanada çekti. 4-4-2'ye dönen bu diziliş, Eskişehirspor'un bu devrede daha çok savunmada kalacağını anlatır gibiydi. Buna karşılık Fenerbahçe'de oyunun boyunu uzatan Deivid, Alex, Özer, Mehmet dörtlüsünün kulakları çekilmiş, top rakipteyken Emre - Cristian ikilisine yakın oynamaları salık verilmişti. Ayrıca ikinci yarıda bu futbolcuların daha hareketli oynayarak birbirleriyle görev değişimi yaptıklarını gördük. İlk 45 dakikadaki amansız presiyle Emre - Cristian ikilisine kâbus yaşatan Eskişehirspor ilerleyen dakikalarla birlikte hız kesti. Bir üst tura çıkma konusunda çok kritik bir durumda bulunan kırmızı-siyahlı takım, belki de kaybetmenin büyük ölçüde "kupa defterini kapatmak" anlamına geldiğinin idrakiyle savunma güvenliğine biraz daha önem verir bir görüntüdeydi. Eskişehirspor'un anlatmaya çalıştığımız bu planına "kazanamıyorsan kaybetme" diyecek olursak, bu plana turp sıkan futbolcu olarak da Vanja Ivesa'yı gösterebiliriz. Yazıyla iki metre beş santimetre boyundaki bir kalecinin ceza sahası içinde rakip futbolcuya çalım atmak gibi ütopik fikirleri hayata geçirmeye kalktığında nelere sebebiyet verdiği 58'deki penaltı öncesinde de malumdu ama sanıyorum Ivesa'nın bunu yaşayarak görmesi gerekiyordu. Eskişehirspor'u bu sezon evindeki Beşiktaş karşılaşmasında da izlemiş ve o maçta da Doğa'nın akıl almaz hatasıyla 3 puanı kaybettiklerine şahit olmuştum. Demek ki, ne kadar organize ve ne kadar mücadeleci bir takım olursanız olun bireysel hataları en aza indiremediğiniz takdirde sonuç almanız zorlaşıyor. Ortaya çıkan 1-0'lık netice sonrası Fenerbahçe grupta rahatlarken, Eskişehirspor kupa rüyasından erken uyandı. Bu maçtan ligin ikinci yarısına yönelik bir projeksiyon yapmak gerekirse, Christoph Daum'un hücum hattı ile defans bloğu arasında Cristian'ın etkisizliği ve Emre'nin fiziki problemleri nedeniyle oluşan derin boşluğa bir çözüm bulması şart. Eskişehirspor ise başarı için kimsenin burun kıvıramayacağı bir santrforu takıma kazandırmalı. Ayrıca Fenerbahçe önünde izlediğim 18 yaşındaki Alper üzerinde ısrar edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Rıza Çalımbay'ın Beşiktaş'tan gelen Erkan Zengin'e de koşmadan ve omuz omuza mücadeleden kaçarak Turkcell Süper Lig'de futbol oynayamayacağını anlatması gerekiyor.

Kupa maçı ter idmanına dönünce

Orduspor'un 23 yıl sonra sahasında Galatasaray'ı ağırladığı maç başlamadan bitti desek yeridir. Mor-beyazlılarda stoperlerden Erol henüz beşinci dakikada Arda'ya yaptığı sert hareket sonrası kırmızı kart görünce, akabinde pozisyonun kahramanı Arda Caner'in yaptığı asisti boş geçmeyince, maçın onuncu dakikasında Orduspor'un süngüsü düştü. Bu dakikadan sonra ilk yarının genelinde Galatasaray'ın motivasyon kaybı yaşadığını, Orduspor'un kıpırdandığı birkaç pozisyon dışında insanın uykusunu getiren bir 35 dakika izlediğimizi belirtelim.

Karadeniz ekibini bu sezon çalıştıran üçüncü teknik direktör olan Ahmet Akcan, Aralık ayı sonunda başladığı görevinde tercihlerini genelde genç isimlerden yana kullanacağı yönünde sinyaller verdi. Galatasaray karşısında sahaya çıkan on birden altı futbolcu 23 yaş ve altındaydı. Klasmanında oynadığı ilk 17 maçlık periyodu 17 puanla on beşinci sırada kapatan Orduspor'da bireysel olarak futbolcu kalitesinden bahsedebilmek çok mümkün değil. Galatasaray karşısında sağ bek mevkiinde oynayan Almanya orijinli Müslüm dışında dikkat çeken bir oyuncu olmadı. Beşiktaş altyapısından tanıdığımız Emre Özkan ve Rıza Şen ile Galatasaray'dan gelen genç oyun kurucu İrfan Başaran da zaman zaman takımlarına faydalı oldular ancak bu futbolcuların performansı Galatasaray gibi güçlü bir rakibi geçmeye yetmedi. Maç öncesinde takımını 4-1-4-1 şeklinde kurgulayan Ahmet Akcan, henüz beşinci dakikadaki kırmızı kart sonrası ön libero Fatih'i stopere çekip düzeni 4-4-1'e çevirmek zorunda kaldı. İleri uçtaki Yunus, Servet ve Emre gibi iki tecrübeli stoperle boğuşma konusunda sıkıntılar yaşayınca ileride top tutamadı ve Galatasaray orta sahası oyuna istediği gibi yön verdi.

Orduspor'dan ve oyunundan bu denli ayrıntılı bahsetmemizin sebebi, bu maçın Galatasaray açısından ter idmanından öte hiçbir anlam taşımaması yüzünden. Hiç sıkmadan karşılaşmayı 3-0 kazanan sarı-kırmızılı takım, ikinci yarı kampı çerçevesinde adeta bir hazırlık maçı oynadı. Rijkaard'ın 4-3-3 sisteminden vazgeçmediği bu karşılaşmada Emre Aşık'ın takıma dönüşü taşların yerli yerine oturmasına yol açtı. Servet'in partneri Emre Aşık olunca, Hakan Balta sol bekteki görev yerine Caner de her zaman savunduğumuz gibi sol öndeki asli bölgesine döndü. 90 dakika geneli dikkate alındığında Caner'in galibiyette önemli pay sahibi olduğunu görmek sanıyorum Galatasaraylılar açısından mutluluk verici. Defansın önündeki üçlüden Mustafa Sarp daha çok savunma güvenliğini sağlamaya yönelik görevler üstlenince, hücuma destek verme işini Barış ile Ayhan'ın aralarında paylaştıkları görüldü ki, Ayhan'ın uzun aradan sonra ilk kez bu kadar faydalı olduğunu belirtelim. Sarı-kırmızılı takım stoper bölgesinde alternatifi bulunduğu sürece dengeli takım yapısını korumayı ve oyunda belirli bir standardı tutturmayı başarıyor. Geçen yıldan bu yana devam edegelen stoper problemi ise bu bölgedeki alternatifsizlik sebebiyle kanatlardan ve ön libero bölgesinden defans bloğuna oyuncu kaydırılmasına yol açıyor, Galatasaray'ın futboluna etki ediyor. Bu sebeple daralmakta olan ara transfer döneminde yabancı bir stoper ile tandemin takviye edilebilmesi çok önemli. Haldun Üstünel'in bu yöndeki arayışlarına hız vermesi Galatasaray lehine olur kanaatindeyim. Son olarak; Linderoth'u hala Galatasaray formasıyla maça çıkarken görmenin yarattığı anlam kargaşasına son verse Galatasaray yönetimi iyi bir iş daha yapmış olacak.

Birer gol birer puan

Ziraat Türkiye Kupası D Grubu'na Beşiktaş'ı mağlup ederek başlayan Manisaspor, Kasımpaşaspor deplasmanında bir puana razı oldu. Karşılaşmanın ilk yarısı hızlı başladı. 11. dakikada Emre Toraman'ın golü ev sahibi ekibi öne geçirdi. 15'te sahneye çıkan Isaac Promise, skora dengeyi getirdi. Geri kalan dakikalarda ise iki taraf da yakaladığı fırsatları değerlendiremedi ve ilk 45 dakika 1-1'lik beraberlikle sona erdi. İkinci yarıda ise tempo düştü ve karşılaşma genel olarak orta saha mücadelesi şeklinde geçti. İkinci 45 dakikada gol sesi çıkmayınca, iki taraf da puanları paylaştılar. Manisaspor puanını 4'e yükseltirken, Kasımpaşaspor da ilk puanını aldı.

Büyükşehir çalışıyor

D grubunun bir diğer karşılaşmasında ise Olimpiyat Stadı'nda Konya Şekerspor'u ağırlayan İ.B. Belediyespor, 1-0'lık galibiyetle sahadan ayrılarak 3 puana uzandı. Karşılaşmanın ilk yarısında üstün olan taraf İ.B. Belediyespor olurken, 26. dakikada Tevfik Köse'nin golü ev sahibini öne geçirdi ve ilk 45 dakika 1-0 sona erdi. İkinci yarıda ise daha kontrollü bir oyunu benimseyen Belediyespor , yakaladığı az sayıdaki pozisyondan da yararlanamadı ve tek golle 3 puana uzanan taraf oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyespor, gruptaki ilk maçında 3 puanı alırken, Konya Şekerspor da 3 puanda kaldı.

Trabzonspor topa tuttu

Ziraat Türkiye Kupası B Grubu'nda mücadele eden Trabzonspor sahasında Denizli Belediyespor'u ağırladı. Hüseyin Avni Aker Stadı'nda oynanan mücadeleyi bordo mavililer 6-0 gibi farklı bir skorla kazandı. Zayıf rakibi karşısında zorlanmayan Trabzonspor'a galibiyeti getiren golleri 3. dakikada Serkan Balcı, 7. dakikada Gökhan Ünal, 43., 61. ve 82. dakikalarda Umut Bulut, 46. dakikada Engin Baytar kaydetti. Trabzonspor, Galatasaray mağlubiyeti ile başladığı grup maçlarında, Denizli Belediyespor galibiyeti ile moral buldu. Bordo mavililer ikinci maçlarında ilk galibiyetlerini elde ettiler.

Giresunspor 3 puanla tanıştı

Ziraat Türkiye Kupası C Grubu 2. hafta maçında Tarsus İdman Yurdu ile Giresunspor karşı karşıya geldi. Oldukça çekişmeli geçen karşılaşmada gülen taraf 2-1'lik skorla Giresunspor oldu.  Giresunspor'a galibiyeti getiren goller, karşılaşmanın 20. dakikasında Şenol Demirci ve 82. dakikada Fikret Ersönmez'den geldi. Tarsus İdman Yurdu'nun tek golünü ise 30. dakika Şenol Erol kaydeti. Giresunspor'u galibiyete taşıyan gol, Tarsus İdman Yurdu'ndan Fikret'in ters vuruşu sonucu kendi kalesine yolladığı top ile geldi.

Antalyaspor kaçamadı

Ziraat Türkiye Kupası A Grubu 2. hafta maçında Tokatspor evinde Antalyaspor ile 1-1 berabere kaldı. Maçın gollerini Antalyaspor'dan 55. dakikada Ertuğrul ve Tokatspor'dan 60. dakikada Arif kaydetti. Bu sonuçla Antalyaspor 2 maç sonunda 4 puana ulaşırken, Tokatspor ilk hafta bay geçtiği kupada ilk maçında 1 puan aldı. 55. dakikada gelişen Antalyaspor atağında Necati'nin pasında ceza alanı içinde topla buluşan Ertuğrul'un vuruşunda, meşin yuvarlak ağlara gitti. 60'ta Taner'in ceza alanına yaptığı ortada kaleci Ömer'den seken topu tamamlayan Arif, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi ve eşitliği sağladı.

Denizli'de galip yok

Ziraat Türkiye Kupası C Grubu 2. hafta maçında Denizlispor sahasında Sivasspor'u ağırladı. Denizli Atatürk Stadı'nda oynanan karşılaşmada gol sesi çıkmadı ve mücadele başladığı gibi 0-0 sona erdi. Bu sonucun ardından Denizlispor gruptaki ilk maçından 1 puanla ayrılırken; Sivasspor puanını 4'e yükseltti. Denizlispor'un 90+3. dakikada attığı gol ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Maçın ardından Denizlisporlu futbolcular hakeme yoğun itirazlarda bulundu. Bu arada karşılaşmanın 45. dakikasında da Denizlispor'un bir golü faul gerekçesiyle iptal edildi.

Tüm yazılarını göster