Fed programı bitiyor diye üzülmeyin

Atılım MURAT AYKIRI FİNANS amurat@etu.edu.tr

Son ayların en hareketli günlerini yaşıyoruz. AB'deki gelişmeler, ABD ekonomisindeki yavaşlama sinyalleri, Çin'in ekonomiyi soğutma önlemlerinin etkisini göstermesi, yatırımcıları tedirgin ediyor. Kendi ekonomik sorunlarımız ve yaklaşan seçimler ile Türkiye'nin risk primi ayrıca fiyatlara giriyor.

Avrupalılar kemer sıkma tedbirlerinin sorunları çözmediğini görüyor. Alınan önlemler, sorunları ötelemekten başka bir işe yaramıyor. AB'deki en büyük risk; Yunanistan ya da başka bir ülkenin iflas etmesi değil, Avrupalıların tek para sistemindeki kusurları fark edip, mevcut sistemin değişmesine yönelik talepleri olur. İşte bu, Euro'da çöküşe yol açabilir. Borçlu ülkelerdeki çözülmeler hızlanır. AB, sorunlu ülkelerin borçlarının yeniden yapılandırılmasına odaklanmaktan vazgeçmeli. Örneğin; Yunanistan'da borç düzenlemesi gerekli olsa da, bu Yunan ekonomisindeki sorunları çözmez. Halkın sokaklara dökülmesine yol açan politikalarda değişikliğe de yol açmaz. Daha önemlisi, bugüne kadar alınan kararlar, Euro sistemindeki büyük sorunları çözmez. Avrupa'nın, ABD'nin yaptığı hataları tekrarlamaması gerekiyor. Kriz sonrası dönemde; ABD'de finans sektörü, reel sektöre tercih edildi. Büyük krize yol açan numaralar, 'krizden çıkış stratejisi' adı altında kullanıldı. AB, piyasaların verdiği 'Parasal sistemde ciddi sorunlar var' mesajını ciddiye almalı. ABD'nin yaptığı gibi, sadece bankacılık sistemini gözeterek sorunları çözemezler. ABD'yi takip ederlerse, daha acı reçeteler önlerine gelir.

Parasal birliğin uzun dönemde yaşayabilmesi için yeni yollar bulunabilir. Bankacılık sektörünün alacaklarında bile kesintiye gidilebilir. Sistemin sürmesi için; ortak bir Hazine'ye ve daha güçlü bir politik birliğe ihtiyaç var. Avrupalılar, sistemin yürümediğini yavaş yavaş görmeye başladı. İspanya'da iktidar partisi seçimi kaybetmesine rağmen, halk sokaklarda. Yunanistan kaynıyor. Portekiz seçime gidiyor. İnsanlar sabırsızlaştı. Yarın Euro'dan çıkmak isteyebilirler. O kapı açılırsa, bir daha dönüşü olmaz.

ABD tarafına bakarsak; dolar ne zaman atak yapsa, makro veriler kötüleşmeye başlıyor. Geçen haftaki veriler beklentilerin altında kaldı. Bugün imalat verisi, cuma günü istihdam verisi var. Bu verilere yönelik tahminlerim, piyasa beklentilerinin altında kalıyor. Aslında piyasa da geçen aya göre düşüş bekliyor. Amerikan ekonomisine yönelik beklentiler aşağıya revize ediliyor. Bu doneler tek bir noktaya işaret ediyor: Fed'in gevşek para politikası devam edecek. Adı tahvil alım programı olmasa da, yeni bir format uydururlar. Gevşek para politikaları, güçlü paralar yaratmaz. AB'deki majör problemlere rağmen, Dolar'ın yüzde 5-6'nın üzerinde yükselmesi için daha ikna edici göstergelere ihtiyacı var. Enerji ve gıda fiyatlarında son dönemde yaşanan düşüşler, Fed'in elini güçlendirir. Fiyatlar bu seviyelerde stabilize olursa, ya da düşmeye devam ederse, Bernanke'nin 'Enflasyon geçici' ifadesi doğru çıkar. Yıl sonuna doğru enflasyon rakamı daha da düşebilir.

ABD'de bu sene vergi indirimleri bitiyor. Bütçe açığını düşürme programı, muhtemelen 2012'nin ilk aylarında başlayacak. Bunlar büyüme rakamlarını olumsuz etkileyebilir. 2012'de başkanlık seçimi de var. Bir ülkede gündemi değiştirmenin en iyi yolu borsayı yükseltmektir. Fed, son iki senedir bu işi çok iyi yapıyor.

Maliye politikası sıkılaşırken, para politikası da sıkılaşır mı? Fed, başkanlık seçiminden önce piyasalardan desteğini tamamen çeker mi?   

Tüm yazılarını göster