FED Faizi artırdı, şimdi ne olacak?

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Medya her nedense FED’in faiz artırıp artırmayacağına aşırı ölçüde kilitlendi. FED’in faiz kararı günlerdir ülkenin gündeminin en önemli konusu haline geldi.

Halbuki Türkiye’nin daha başka önemli konuları var. Doğu’daki terör, Rusya, Irak, İran ile soğuyan ilişkiler, Suriye’deki çatışmalar çok çok önemli. Halk için şap hastalığı FED kararından daha önemli.

Ne var ki, medya FED konusundan bir türlü kopamıyor.

FED faizi artırdı. Şimdi de medyada faiz artışı sonrası olacak bitecekler tartışılıyor. Akbank Ekonomik Araştırmalar bölümü,  FED’in faiz artırımı sonunda olacak bitecekler hakkında kapsamlı bir değerleme yapmış. 

Sayın okuyucularıma bu değerlemeye dayalı bilgi vermek istiyorum.

1. FED politika faiz bandını yüzde 0.25-0.50 aralığına çekti. Fonlama piyasası ABD büyük bankaların birbirleriyle gecelik bazda borçlandıkları piyasadır. Bu piyasa kriz sonrasında, tek bir hedef oran yerine, FED tarafından bir bant olarak açıklanmaya başlıyor. Efektif oran bu iki sınır arasında dalgalanacak. 

2. Bankaların FED'de tuttukları rezerv fazlasına ödenecek faiz yüzde 0.25’den yüzde 0.50’ye yükseltildi. Bu oran bankacılık sisteminden çekilen paranın maliyetini gösteriyor. Faiz normalizasyon sürecinde kısa vadeli faizlerin denge bulması için bir kıstas niteliğinde.

3. FED  fonlama piyasasında efektif oranlar bankaların FED’de tuttukları rezerv fazlasına ödenen faizin altında denge buluyor. FED’in ek kolaylığı ters-repo kolaylığı (bankalara vade sonunda geri alma taahhüt ile menkul kıymet satılması). Buradaki faiz taban niteliğinde. Politika faizinin alt sınırına getirildi: Yüzde  0.25 oldu. 

FED bu operasyon için 4.5 trilyon dolarlık bilançosunun 2 trilyon $’ını kullanabilecek ve işlemler her bir karşı taraf için 30 milyar dolar ile sınırlandırıldı.

4. FED 4.5 trilyon dolar olan bilanço büyüklüğünü uzun bir süre sabit tutacak.

Vadesi gelen kağıtlara tekrar yatırım yapmaya devam edecek.  Zamanlaması konusunda  henüz bir açıklama yapılmamasına rağmen, faiz normalizasyonunda ancak önemli bir yol kat edildikten sonra, kağıtlara yapılan bu yeniden yatırım durdurulabilecek. 

Bu da uzun vadeli faizlerde bir noktada artış baskısının geri dönmesi demek. 

Güvercin olarak addedilen karar açıklandıktan sonra, riskli aktiflerdeki olumlu havaya rağmen, dolar endeksindeki artışın ardında bilanço politikasında, uzak da olsa, bu yeni açıklama etkili olmuş olabilir.

5. FED  kararlarının Türkiye’ye etkisi ne olur?

a) Faiz artırımının ilk etkisi gerek piyasa gerekse politika yapıcılar açısından bir rahatlama olacak.

b) Bu TCMB’nin önümüzdeki haftaki toplantısında faiz politikasındaki sadeleştirmeye başlayabileceği anlamına geliyor. Buna göre koridor daraltılacak. Bu da 1 haftalık repo faizinde ve alt bantta yukarı yönlü ayarlama demektir. Repo faizinde 50-100 bps arasında bir artırım beklenebilir. Fakat bu ek bir sıkılaştırma anlamına gelmeyecek.

c) Önemli olan orta vadede dolar değer endeksinin performansı ve bunun dolar cinsinden borçlanmasını artırmış olan gelişmekte olan ülkelere getirebileceği ek finansal sıkılaştırmadır.

Türkiye’de özel sektörün dolar cinsinden 2010’da 97 milyar dolar olan borcunun 2015’te 167 milyar dolara yükseldiğini anlaşılıyor.

Özek sektörün borcu milli gelirin yüzde 13’ünden yüzde 22’sine yükselmiş durumda. Kaldıraç yüksek olmasa da, artış hızı yüksek ve dolardaki değerlenmeyi Türkiye ekonomisi açısından önemli kılıyor. 

d) Dolar endeksinin yönünü, kısa vadeli faiz farkları beliriyor. Euro bölgesindeki genişleyici adımların devamı ve ABD’de faiz artırım süreci göz önüne alındığında, doların değerlenmesinin devam edeceği anlaşılıyor. 

Tüm yazılarını göster