Farklı bir değerlendirme yapsak

Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Türkiye'nin değişik ülkeler arasında kaçıncı sırada yer aldığı popüler anlatımlardan biridir. Karşılaştırma yapan kuruluşlar bellidir; internet çağında verilere ulaşmak kolay olduğu için dileyen onlara ulaşarak muhatapları ile paylaşmaktadır. Bu yazıda ortalıkta çok dolaşan verileri aktararak, ekonominin insan-odağı, teknik boyutu ve siyaset kapsamında rakamları üretim zenginliği için kullanma eksikliğine değinmek istiyoruz. 

İhracatımızın niteliği

İhracatın niceliğini geliştirmek kadar niteliğini de artırmak gerekiyor. Ürettiğimiz mal ve hizmetlere kattığımız tasavvur ve tasarım gibi akıl teri, fiziki emek ve ücret, finansal boyutu ile işlemler bütününün kattığı değer bağlamlarının bileşkesi olan sonuçlarla ilgili sentetik veriler üzerinde duracağız. Son çözümlemede, ürettiklerimizi piyasada fiyatlandırması ile zenginlik üretiminin örüntüsü hakkında net bir değer ölçüsü koymaya çalışacağız.

İhraç ettiğimiz ürünleri, Cemil Ertem'in aktardığı verilere göre 1.58 dolardan satıyoruz. Tasarım yapan firmaların ürünlerini sattıkları fiyat ortalaması 2.5 dolar. Patent başvurusu olan firma ürünlerinde bu bedel ortalama 3.0 dolar olabiliyor. Teknopark içindeki firmalar ortalaması ise 6.90 doları buluyor.

Karşılaştırma yapabilmek için iki ülkenin genel ortalamasını paylaşalım: Başka bir kaynağa göre Almanya ihracatını ortalama 4.0 dolardan gerçekleştiriyor. Bizimle kalkınma yarışına aynı zamanda başlayan Güney Kore 3.5 doları yakalamış durumda.

İhracatta uluslararası piyasalara sunduğumuz mal ve hizmetin genel fiyat ortalaması, aynı metotla hazırlandığı için bir fikir verebilir. İhraç ürünlere kattığımız değer kaynakları açısından bakmak da bizim ne yapmamız gerektiğini anlattığı gibi, nasıl yapmamız gerektiğine ilişkin ipuçları da verebilir. 
İhracatta nitelik geliştirmemiz gerektirdiğini rakamlar net biçimde anlatıyor. Sadece sınır ötesine mal ve hizmet satmak yeterli olmuyor, fiyatlandırmasını da sağlamak gerekiyor.

İş yapma ortamı

Güven Sak da Dünya Bankası İş Yapma Ortamı Raporu'nun saptamalarını aktardı. Dünya'da 189 ülke arasındaki genel iş yapma kolaylığında 69'uncu sırada yer alan ülkeyiz. Diğer alanlarda sıralamadaki yerimiz de şöyle:
1. İş kurma kolaylığı    93
2. İmar izinleri işleyişi ve kolaylığı    148
3. Tapu işlemlerindeki kolaylık    50
4. Elektrik bağlama işlemleri kolaylığı    49
5. Yatırımın korunması    34
6. Kredi alma kolaylığı    84
7. Sınır ötesi ticaret kolaylığı    84
8. Sözleşmelerin bağlayıcılığı    38
9. Vergi ödeme kolaylığı    71
10. İflas işlemleri kolaylığı    130
İş ortamı ve yatırım iklimi açısından iyi bir yerde durmadığımız çok açık. Dünya genelinde ilk 10 ekonomi arasına girme hedefine erişmek, kalıcı kılmak, kendini yeniden üreten zenginlik yaratmak istiyorsak, gerekli siyasi iradeyi ortaya koymak, yönetsel kararları zamanında almak, uygulamaları gözetip irdeleyerek bütün sentetik göstergeleri de ilk onunun gerektirdiği düzeylere indirmek gerekiyor.

Diğer göstergeler

Küresel kurumların yaptıkları değerlendirmelere göre ülkemizi diğer birçok ülke ile karşılaştırıldığında yerimiz çok sağlam değil. 
1. Dünya Bankası verilerine göre 2012 yılında kişi başına gelirde sıramız    60 
2.Yerli enerji üretiminin enerji tüketimine oranı yüzde. (2010)    30.7
3. Ülkelerin sürdürebilir kalkınma puan sıralaması (2013)    37
4. Küresel yetenek endeksi sıralaması (2013)    67
5.Eğitim sisteminin yeterliliği (2013)    41
6.Araştırmacı ve bilim adamı çekiciliği(2013)    37
7. Küresel rekabet endeksi (2013)    44
8.İmalat sanayiinde verimlilik (2012)    27
9.İmalat sanayinde yüksek teknolojili sanayilerin payı 35'inci 
ülkeyiz.
Analizlerimizde kullandığımız bütün sentetik göstergeleri kullanırken, hesaplanma yöntemlerine hakim değilsek, rakamlar açıklayıcı olduğu kadar yanıltıcı da olabilir. Temel ölçü, rakamları kolaycılık ve entelektüel korkaklık adına mı kullandığımız yoksa gerçekten net bilgiye götüren açıklamaların aracı haline mi getirdiğimizin bilincinde olmaktır.
 

Tüm yazılarını göster