Faizler borsaya rakip olacak mı?

Tüm dünya merkez bankaları son 1,5 yıldır enflasyonla ciddi bir mücadele içerisinde sıkı para politikalarına geçiş yapmış ve faiz artırım döngülerinin sonuna yaklaşmışken, içeride ise Mayıs seçimleri sonrasında yeni ekonomi yönetimi ve yeni ekonomi politikalarıyla ülke olarak bu mücadelenin henüz başındayız demek mümkün.

Volkan DÜKKANCIK Yatırım Dünyası volkan.dukkancik@dunya.com

Tüm dünya merkez bankaları son 1,5 yıldır enflasyonla ciddi bir mücadele içerisinde sıkı para politikalarına geçiş yapmış ve faiz artırım döngülerinin sonuna yaklaşmışken, içeride ise Mayıs seçimleri sonrasında yeni ekonomi yönetimi ve yeni ekonomi politikalarıyla ülke olarak bu mücadelenin henüz başındayız demek mümkün. Geçen hafta içerisinde de hem ABD merkez Bankası Fed hem de TCMB açıkladıkları faiz kararları ve karar metinleriyle birlikte bu durumu teyit etmiş oldu.

Fed beklendiği gibi faizleri %5,25-5,50 bandında sabit bırakırken görece şahin tutumunu sürdürdü. Banka daha önceki tahminlerde 2024 yılında 100 baz puanlık indirim beklerken bunu 50 baz puanı olarak güncelledi. Nokta tahminlere göre hala yıl sonuna kadar 25 baz puanlık bir artırım daha bekliyor banka yetkilileri. Ama bu konuda konsensus yok. Özetle, Fed faiz indirim döngüsünün sonuna geldi ya da çok yaklaştı ancak daha uzunca bir zaman faizler sabit kalacak ve yüksek faiz ortamı devam edecek.

Fed bu duruşunu, ekonomide ciddi bir geri dönüş ya da bir kriz emaresi belirene kadar sürdürecek gibi duruyor. İçeride ise TCMB bu kez sürpriz yapmayarak, piyasa beklentisi ve bizim ana senaryomuz olan 500 baz artırım ile yola devam etti. Piyasayla tandemi sağlaması ve sıkı duruşunu korumasını piyasanın pozitif karşıladığını söylemek mümkün.

Karar metninin ayrıntılarına baktığımızda, banka yılsonunda enflasyonun Enflasyon Raporu’ndaki üst sınıra yakın gerçekleşeceğini düşünüyor. Yurtiçi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarının katılığı sürerken son dönemde petrol fiyatlarında yaşanan artış ve enflasyon beklentilerinde devam eden bozulmayı dikkate alarak banka, enflasyonda ilave yukarı yönlü baskıların sürdüğünü dile getirdi.

Beklentilerdeki bozulmaya paralel olarak fiyatlama davranışlarının hala sağlıksız oluşu enflasyon ile mücadelede daha kat edilecek çok yol olduğunu ortaya net şekilde koyuyor.

Tüm bunları dikkate alarak TCMB, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği mesajını da tekrar bu toplantı sonrasında ortaya koydu. Bu bağlamda yeni ekonomi yönetiminin göreve gelmesiyle beraber ekonomide normlara ve normale dönüş adımlarının atılmaya devam edileceğini düşünüyoruz.

Öncelikli hedef, enflasyonda belirgin iyileşmelerin görülmesi ve bu doğrultuda parasal sıkılaşmanın kademeli olarak güçlendirilmesi şeklinde ortaya konmuş durumda. TCMB, son 4 toplantısında politika faizini kademeli bir şekilde %8,5 düzeyinden %30’a getirmiş durumda. Bununla beraber mevduat faiz oranlarının da %40 seviyelerini aştığını, hatta %50’lere yaklaştığını görüyoruz.

Bu aşamada akıllara gelen soru, son dönemde müthiş bir ralli içerisinde bulunan borsaya, mevduat faizlerinin bu aşamadan sonra bir rakip olup olamayacağı… Ülkenin içinde bulunduğu yüksek enflasyonist ortam mevduat faizlerinde artış devam etse de henüz reel faiz ortamı sağlanabilmiş değil. OVP’de açıklanan verilere göre yıl sonu enflasyon tahmini %65 olurken 2024 yılı enflasyon tahmini %33 seviyelerinde.

Dolayısıyla kısa vadede dezenflasyonun tesisi pek mümkün görünmüyor. Bu durum yatırımcıların korunma amacı ile yatırımlarını büyük ölçüde borsada değerlendirmeye devam etmesini sağlayabilir. Bununla birlikte son 4 ayda elde edilen ciddi getirileri dikkate alarak bu kazanımları korumak ve üstüne yıl sonuna kadar olan süreçte risksiz bir çift haneli mevduat getirisi eklemek isteyen bir grup bireysel ve kurumsal yatırımcı da olacaktır.

Bu noktada bu durum, borsadaki yükselişin değil ancak yükselişin ivmesinin yavaşlamasında etkili olabilecektir. Bu durum zaman zaman endekste kısa vadeli kararsız ve volatil hareketleri beraberinde getirebilir. Ancak ana hikayemiz olan ekonomide normlara dönüş adımları ve yabancı ilgisinin iyileşmeye devam edebileceği beklentisi, endekste pozitif senaryonun korunmasını orta uzun vadede sağlayacaktır. Bu bağlamda yabancı yatırımcıların ilgi odağında olabilecek, kurumsal yönetime sahip, sektöründe lider, karlılığını artıran ve finansman gücü yüksek şirketleri takip etmeye devam edeceğiz.

Tüm yazılarını göster