Faizde söylem değişti

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası, aylardır faizin uzun süre düşük seyredeceğinin altını çiziyordu. Kulaklar da, kimi çevrelerden gelen, "faizin artırılması gerektiği" yolundaki görüşlere, -haklı gerekçelerle- tıkanmıştı. Gerçi "faiz artırılmalı" diyenlerin sesi de son zamanlarda pek gür çıkmaz olmuştu ya… Ama yine de, klasik ifadeyle, bir faiz lobisi vardı.

Uzun süre Merkez Bankası'nın faizi ne zaman artıracağı tartışıldı. Başlangıçta, Merkez Bankası'nın 2010'un ikinci yarısında faizi artırmak zorunda kalacağı görüşü hakimdi. Daha sonra ertelemeler başladı, bu kez son çeyrekte artırıma gidileceği beklentisi doğdu. Ekonomik gelişmeler her geçen gün yeni ertelemeler getiriyordu, son olarak faiz artırımı için 2011'e işaret edilir olmuştu. Ta ki Merkez Bankası'nın son Para Politikası Kurulu toplantısındaki vurguya kadar…

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun temmuz ayında yaptığı toplantıya ilişkin özette; "Kurul, politika faiz oranlarının bir süre daha mevcut düzeylerde tutulması ve uzun süre düşük düzeylerde seyretmesi gerekebileceğini teyit etmiştir" görüşüne yer verilmişti. Daha önceki toplantı özetlerinde de neredeyse aynı ifadeler yer alıyordu. Ancak, 19 Ağustos'ta yapılan toplantıya ilişkin olarak önceki gün açıklanan özette söylem tümüyle değişti:

"Küresel ekonomiye ilişkin riskler önemini korumaktadır. Son dönemde küresel iktisadi faaliyete dair açıklanan veriler, toparlanmanın hızına ilişkin belirsizleri artırmıştır. Gelişmiş ülkelerde gerek kredi, gayrimenkul ve emek piyasalarındaki sorunların devam etmesi, gerekse kamu borçlarının sürdürülebilirliğine ilişkin kaygıların dengeleyici politika uygulama esnekliğini azaltması, küresel iktisadi faaliyete ilişkin aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Kurul üyeleri, küresel ekonomideki sorunların daha da derinleşmesi ve yurtiçi iktisadi faaliyetin de durgunluk sürecine girmesi halinde politika faizlerinde yeni bir indirim sürecinin söz konusu olabileceğini belirtmiştir."

Merkez Bankası, faizde yeni bir indirimden değil, yeni bir indirim sürecinden söz ediyor. Eğer bu ifadeyi birebir okumak ve yorumlamak gerekirse, zamana yayılmış bir indirim dönemine girilmesinin söz konusu olabileceğini varsaymak durumundayız.

Para Politikası Kurulu'nun toplantı özetinde faizde yeni bir indirim sürecinin başlayabileceğinin gerekçelerinden biri "küresel ekonomideki sorunların daha da derinleşmesi", diğeri ise "yurtiçi iktisadi faaliyetin durgunluk sürecine girmesi" olarak belirtiliyor.

Belli ki, yurtiçinde iktisadi faaliyette durgunluk baş gösterirse, faizlerin düşürülmesi suretiyle piyasanın canlandırılabileceği varsayılıyor. Ama, bu canlandırma mekanizmasının en önemli ayağı olan "reel faizi azaltma" amacı, biraz tuhaf duruyor. Tuhaf duruyor, çünkü şimdiki nominal faiz düzeyi bile neredeyse reel faiz yaratmıyor. Dolayısıyla, mevcut durumda vatandaşın harcamadan kaçınıp yoğun biçimde tasarrufa yönelmesi ve klasik ifadeyle "paradan para kazanmayı" tercih etmesi gibi bir durum zaten söz konusu değil. Daha önce de birkaç kez dile getirdiğimiz gibi, bu nominal faiz düzeyi, ancak yabancılar için reel getiri sağlıyor. Kazancı TL, dolayısıyla tasarrufu TL olan bir Türk vatandaşı için reel faiz çoktan unutuldu bile.

Elbette iktisadi faaliyetin canlanması yalnızca faizin tasarrufa etkisi yönüyle gündeme gelmiyor. Faiz düşünce yatırım eğiliminde artış oluyor, en azından olması gerekiyor; bu durum da yatırım amaçlı tüketimi canlandırıyor. İşte Merkez Bankası da, tüm bunları gözeterek faizde yeni bir indirim sürecinin işaretini veriyor. Ama elbette bu demek değil ki Merkez Bankası bir süre sonra mutlaka faiz indirmeye başlayacak. Merkez Bankası yalnızca indirimin işaretini veriyor, karanlık yolu aydınlatıyor, herkesin pozisyon alırken ileride ne olabileceği hakkında fikir sahibi olmasına özen gösteriyor.

Küresel ekonomideki sorunlar ya da iç piyasadaki iktisadi faaliyetler… Bu iki etken dışında faizin düşürülmesini gerektiren bir durum daha var. TL'nin değerlenmesine yol açan bu konuya daha sonra yine değineceğiz…

Tüm yazılarını göster