Faiz ve döviz kıskacından kurtulmak zorundayız

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Döviz fiyatları tırmanırken, tırmanışı önlemek arayışında faiz silahı kullanıldı. Sonuçta ekonomi ikili kıskaca yakalandı. 

Öyle bir hayal oluştu ki, faiz yükselince döviz sorununda istikrarın önü açıldı. Faiz döviz sorununu çözecek.

Faiz ekonomi yönetimininihtiyaç duyuldukça kullanacağı bir silahtır. Ama her derde deva bir ilaç değildir.

Başbakan faize karşı olduğu için, Merkez Bankası faiz silahını bugüne kadar kullanamadığı için, “faiz” efsaneleşti. “Her derde deva bir ilaç olarak özellikle döviz fiyatındaki tırmanışı durduracak,  ani tesir kati netice gösterecek tek ilaç” olarak öne çıktı.

O kadar ki, faiz artışının yükü sırtlarına binecek olanlar bile “faiz artsın, faiz artsın”  diyenler korosuna (faiz lobisine) katıldı.

Şimdi faiz artışının etkileri görülmeye başlandı.  Mevduat faizi artığı için tasarruf sahipleri mutlu ise de, faizin maliyetler üzerindeki yükü sonunda mevduat sahiplerinin sırtına binecek.
Borçlanma maliyetleri arttı. Artmaya devam ediyor. Hem devlet hem reel sektör daha yüksek faiz ile para bulabiliyor. Bankalar kredi faizlerini artırıyor.

- Faiz artışı döviz fiyatındaki yükselişi frenledi ama, uzun süre ne ölçüde frenin tutacağı belli değil. 
- Piyasaların faiz artırımını yetersiz bularak, yeni faiz artırımı bekleyişine girmesi tehlikesi var.
- Faiz artırımının ekonomiye getireceği önemli bir yük var. Faiz artırımı ile döviz fiyatları frenlenmiş olsa  bile, bugüne kadar döviz yükümlülerinin ve genelde ekonominin sırtına binen döviz riskine ek olarak bir de faiz yükü biniyor..

Dışarıda esen rüzgarların, cari açığın büyüklüğünün, Türk Lirasının aşırı değerli olmasının etkisinde döviz fiyatlarında bir hareket başlamıştı. İşte tam o sırada içeride siyaset sahnesi karıştı. Yolsuzluk operasyonunun ve AKP-Cemaat tartışmalarının içerideki ve dışarıdaki olumsuz etkileri,  bütün bunlar sonucu ortaya çıkan güven bunalımı ekonominin sorunlarının küçümsenmesine yol açtı.

Önemli olan reel ekonomidir. Siyasi çalkantılar bir süre sonra unutulur. Ama siyasi çalkantıların yarattığı istikrarsızlık ortamı, dövizdeki ve faiz oranlarındaki artışın yükü uzun süre yatırımları ve istihdamı yavaşlatır. Yatırım ve istihdamın yavaşlaması işsizliktir. Fakirliktir.

Sanayi üretimi 2012 Aralık ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırıldığında aylık olarak sıfır bir değişim işareti veriyor. Önceki aylara göre   üretimin ivme kaybettiği görülüyor. Değişik sanayi üretim sektörlerindeki büyüme göstergeleri, üretimdeki zayıflamanın 2013 yılı sonunda tüm sektörlere yayıldığını işaret ediyor.

2014 yılının Ocak ayına ilişkin öncü göstergeleri de sanayi üretiminde ivme kaybının süreceğini haber veriyor.

2014 Yılı: Ocak ayında  öncü göstergelerden    Satın Alma Endeksi  (PMI) 53,5’dan 52,7’ye, Kapasite Kullanım Oranı  yüzde 75,9’dan yüzde 74,5’e ve Reel Kesim Güven Endeksi 110,6’dan 104,2’ye geriledi. Bunlar ekonominin 2014 yılına yavaşlayarak girdiğini gösteriyor.

Onun için faiz ve döviz kıskacından kurtulmaya çalışmakta ve ekonomideki olumsuz gidişi önleyecek tedbirleri tartışmakta yarar var.

Tüm yazılarını göster