Faiz düşüşü piyasaya yansır mı?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, önceki gün gerçekleştirdiği haziran ayı toplantısında gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 9.25'ten yüzde 8.75'e, borç verme faiz oranını ise yüzde 11.75'ten yüzde 11.25'e indirdi. Böylece, geçen yıl ekim ayında yüzde 16.75 olan gecelik faiz, yarıdan fazla düşürülmüş oldu. Para Politikası Kurulu'nun haziran toplantısında faizi aşağı çekeceği bekleniyordu, dolayısıyla bu kararda bir sürpriz yok. Yarım puanlık indirim de şaşırtıcı değil.

Faizin bundan sonra nasıl seyredeceğine ilişkin işaret ise, hem Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada var, hem Başkan Durmuş Yılmaz'ın Ankara Sanayi Odası'nda dün yaptığı konuşmada.

Merkez Bankası'nın açıklamasında, son dönemdeki verilerin iktisadi faaliyete ilişkin olarak kısmi toparlanma işaretleri içerdiği, ancak küresel ekonomideki olumsuzlukların giderilmesinin uzun zaman alacağı vurgulandı. Açıklamaya şöyle devam edildi:

"Nitekim dış talep zayıf seyrini sürdürmekte, yurtiçi yatırım talebi gerilemektedir. İktisadi faaliyetteki toparlanmanın yavaş ve aşamalı olacağı, istihdam koşullarındaki mevcut durumun bir süre daha devam edeceği ve bunun sonucunda enflasyonun düşük seyrini koruyacağı öngörülmektedir.(…) Finansal koşullardaki ek sıkılığın kısmen devam etmesi ve küresel finans piyasalarındaki sorunların reel ekonomi üzerindeki etkilerinin boyutuna ilişkin belirsizliklerin sürmesi, aşağı yönlü risklerin tamamıyla ortadan kalkmadığına işaret etmektedir. Kurul, bundan sonraki faiz indiriminin ölçülü olabileceği ve para politikasının aşağı yönlü esnekliğini uzunca bir süre korumasının gerekebileceği, iktisadi faaliyete ilişkin toparlanma işaretlerinin belirginleşmesi halinde ise faiz indirimlerinde bir yavaşlamanın veya indirimlere ara vermenin gündeme alınabileceği değerlendirmesinde bulunmuştur."

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da dün Ankara Sanayi Odası'nda yaptığı konuşmada aynı ifadelerle faiz indirimlerinde yavaşlama olabileceği ya da indirimlere ara verilebileceği konusuna vurgu yaptı. Yılmaz, Merkez Bankası'nın 2008 yılının son çeyreğinde enflasyonu yükselten küresel gelişmelerin tersine dönmesiyle birlikte hızlı bir şekilde faiz indirimlerine gittiğini ve bu konuda yükselen piyasalar arasında öncü bir rol üstlendiğini söyledi.

Yılmaz'ın verdiği bilgiye göre, Merkez Bankası geçen yıl şubat-ağustos döneminde gecelik borçlanma faizini 1.25 puan artırdı. Türkiye, 1.25 puanlık faiz artışıyla gelişmekte olan ülkeler arasında Romanya, Ukrayna, İzlanda, Brezilya ve Şili'den sonra en çok faiz artıran ülke oldu.

Geçen yılın eylülünden son indirimin yapıldığı haziran ayına kadar geçen sürede ise Türkiye faizi en fazla indiren ülke konumunda bulunuyor. Türkiye'nin faiz oranını 8 puan aşağı çektiği bu dönemde, Şili 6 puan, Kolombiya 5, Güney Afrika ise 4.5 puanlık faiz indirimine gitti.

Merkez Bankası henüz bir yılı bulmayan bir dönemde faizi yarı yarıya düşürdü düşürmesine ama, malum tartışma bitmiyor ve biteceğe de benzemiyor. Sözünü ettiğimiz, bankacılık kesiminin Merkez Bankası'nın faiz indirimini mevduat faizine yansıtması, ancak kredi faizlerinde aynı eğilimin görülmemesi. Bu gerçeğin altını Merkez  Bankası da çiziyor. Merkez Bankası, bankacılık sisteminin yüksek kar açıklamasında, mevduat faizine yansıyan faiz indiriminin, kredi faizlerine yansıtılmamasını gösteriyor. Yarım puanlık son faiz indirimi bu eğilimde bir değişiklik yaratır mı, doğrusu hiç beklenmiyor.

Bu arada Merkez Bankası, yarından itibaren bir hafta vadeli repo ihalelerine ek olarak üç ay vadeli repo ihalesi düzenlemeye başlayacak. İhaleler bir aylık süreçte her ayın cuma günü yapılacak, daha sonraki dönemde likidite açığının düzeyine bağlı olarak bir ay, iki ay ya da üç ay vadeli olarak düzenlenecek. Bu ihalelerde piyasada üç-dört ay boyunca zaman zaman artarak devam edeceği tahmin edilen likidite sıkışıklığının önüne geçilmeye çalışılacak.

Bir yandan gecelik faizdeki indirim, bir yandan likidite sıkışıklığını aşmaya dönük yeni adım piyasalara ne ölçüde nefes aldıracak, bunu hep birlikte göreceğiz.   

Tüm yazılarını göster