Evde oturup kısmet bekleyen kızlar!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Ergenekon ya da Agarta; iddianame nihayet önceki gün açıklandı. Hiç kuşkunuz olmasın, işsizlikten evde oturup "hayırlı" bir kısmet bekleyen milyonlarca genç kızın çok azı ilgilendi bu konuyla.

Daha acısı, Doğu ve Güneydoğu'da, şu sıcakta, elleri tetikte binlerce askerimiz var, şehit haberleri de eksik olmuyor. Bu da genç kızlarımızın çok azını ilgilendirdi. ABD Konsolosluğu baskınında şehit olan polisler de ancak bir-iki gün konuşulmadı mı; çoğu genç kız buna da pek aldırmadı.

Genç kızlar burada simge; işsiz olan, para kazanamayan, üstelik iyi-kötü bir eğitim almış ve artık ailesine yük olmak istemeyen milyonlarca genç de, meslek sahibi ama uzun süredir işsiz gezen de, "ne iş olsa yaparım" deme durumundaki de aynı sorunla, işsizlik sorunuyla boğuşuyor. Bu durumdaki insanlar, işsizlikten öyle bunalmış bir haldeler ki, ülkenin diğer sorunlarına olan ilgilerini gün be gün yitiriyorlar. 

TÜİK'in dün açıkladığı nisan ayı işgücü istatistiklerine göre, işsizlik oranı yüzde 9.6 oldu ve geçen yıla göre 0.2 puan azaldı. Böylesine küçük inişlerle ne mutlu olmak gerekir, ne de benzer artışlarla karalar bağlamak. İşsizlik sorunumuz ortada duruyor, oran da yüzde 10'un artı-eksi birkaç puan etrafında oluşmaya devam ediyor.

Görünürde 2 milyon 300 bin kadar işsizimiz var. "Görünürde", diyoruz; çünkü işsizliğin bir de "görünmeyen" yüzü var.

Nisan itibariyle 15 ve yukarı yaştaki nüfus yaklaşık 50 milyon. Bu 50 milyonun yaklaşık 24 milyonu işgücüne dahil durumda. 24 milyonun da 21.7 milyonu çalışıyor, 2.3 milyonu işsiz. Çalışan 21.7 milyonun, 50 milyonluk nüfusa oranı yüzde 43 düzeyinde. İstihdam oranı denilen bu oranda gelişmiş ekonomilerin çok çok gerisindeyiz. İstihdam oranı ABD ve Japonya'da yüzde 70'in üstünde, AB ortalamasında yüzde 65 dolayında. Biz, işsizliği sıfıra indirsek bile istihdam oranımızı ancak yüzde 48'e çıkarabiliyoruz.  

Çünkü, bizde çalışan ve işsiz nüfusun toplamını gösteren işgücüne dahil nüfus 24 milyon ve bu 24 milyon, 15 ve daha yukarı yaştaki 50 milyonluk nüfusun yüzde 48'ini oluşturuyor. Bir başka deyişle, Türkiye'de çalışabilir durumdaki nüfusun yüzde 52 oranında 26 milyonu işgücüne dahil değil. 

Peki, yaklaşık 26 milyon kişi, neden işgücüne dahil değil ki?

26 milyon kişinin yaklaşık 1.9 milyonu "iş aramıyor, ancak çalışmaya hazır" durumda. Bu 1.9 milyonun 612 bini "iş bulma umudunu yitiren" kişilerden oluşuyor. İş aramayan, ancak çalışmaya hazır durumda olan 1.9 milyon kişi, 2.3 milyon olan işsiz sayısına eklendiğinde, toplam işsiz sayısı bir anda 4.2 milyon kişiye, işsizlik oranı da yüzde 9.6'dan yüzde 16'ya fırlıyor.

İşsizliğin görünmeyen yüzü, bu kadarla da sınırlı değil. İşgücüne dahil olmayan nüfus içinde yaklaşık 12 milyon kadın, "ev işleriyle meşgul" kategorisinde yer alıyor. Bu kadınların elbette tümü ev hanımı değil. Yaklaşık 12 milyon kişinin, sayı kestirebilmek zor olmakla birlikte, tahminlere göre en az bir-iki milyonu lise ve lise altı öğrenime sahip, iş bulma şansı olmadığına inanan, iş aramak için harcama yapabilecek kadar bile ekonomik güçten yoksun genç kızlardan oluşuyor. Bir başka ifadeyle, yüz binlerce genç kız, evde oturmuş, çıkacak "hayırlı" bir kısmet bekliyor.

TÜİK verileri, eğitim düzeyi ne kadar düşükse, kadınların işgücüne katılma olanaklarının o kadar azaldığını gösteriyor. Örneğin, yükseköğretim mezunlarında erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 83.8, kadınlarda yüzde 71.3 düzeyinde bulunuyor. Yükseköğretimde birbirine yakın olan işgücüne katılma oranı, eğitim düzeyinin düşmesiyle birlikte açılıyor. İşgücüne katılma oranı, lise ve dengi okul mezunu erkeklerde yüzde 72.1, kadınlarda yüzde 32.1 düzeyinde. Lise altı eğitimlilerdeki işgücüne katılma oranı ise erkeklerde yüzde 70.6 düzeyinde gerçekleşirken, kadınlarda yüzde 21.8'e iniyor. 

Mütevazı bir hesapla, aslında çalışmak isteyen ama tüm umudunu yitirmiş ve ev işleriyle meşgul konumuna gelmiş kızların sayısı bir milyon olarak bile alınsa, işsiz sayısı 5.2 milyona çıkıyor, işsizlik oranı yüzde 20'ye yaklaşıyor.

Çalışabilir nüfusun beşte birinin işsiz olduğu bir Türkiye tablosu var karşımızda. Görünür haliyle bile kentlerdeki işsizlik oranı yüzde 12, yine kentlerde 15-24 yaş arası genç nüfustaki işsizlik oranı yüzde 20. Kim bilir görünmeyen işsizlik de eklendiğinde kentlerde ve genç kesimde işsizlik nerelere varırdı...

Tüm yazılarını göster