Uluslararası Eskişehir Film Festivali için olağan yolculuklarımdan birisi... 11 yaşına basan festivalin, ilk yıllarından bu yana neredeyse aralıksız konuğuyum. Her defasında olduğu gibi yine o güzel kente gidişin coşkusunu yaşıyorum... Yılmaz Büyükerşen'in önce üniversiteye, sonra belediye başkanı olarak kente dokundurduğu sihirli değneğin bu seneki yeniliklerine de tanık olacağım Eskişehir'de...
Taksim'den hareket eden "festival otobüsü"ne yerleşir yerleşmez, her gidişte olduğu gibi yine öncelikle dağıtılan broşürleri ve kitapçığı merakla incelemeye başladım... Orta sayfalardaki zarif hanım fotoğrafını ve üzerindeki "Anısına" başlığını görünce, "İşte, tamam" dedim kendi kendime, "böyle olmalı. Festival Başkanı Prof. Dr. Gülseren Güçhan, gerçek bir vefa örneği göstermiş." Fotoğraf, Türk sineması ve kültürünün yurtdışındaki en önemli tanıtıcılarından Keriman Ulusoy Caron'undu çünkü. Mart ayında 68 yaşında kaybettiğimiz Keriman Hanım kimdi peki?
İzmir'de doğan Keriman Ulusoy Caron, İzmir İktisat Fakültesi'nden mezun olmuştu. İstanbul'da Can Yücel, Bige-Kuzgun Acar ve Mehmet Ulusoy ile kurduğu İşçinin Tiyatrosu'nda oyunculuk yapmıştı. 1972 yılında Paris'e yerleşerek tiyatro çalışmalarını sürdürmüş ve Mehmet Ulusoy'la birlikte Tiyatro Liberte'yi kurmuştu. Uzun yıllar Fransız televizyon kanalı FR3'ün Fransa'da yaşayan yabancılarla ilgili programı "Mozaik"in Türkiye bölümünün sunuculuğunu ve Türk sanatçılarla ilgili portre belgesellerin yönetmenliğini yapmıştı. 1979 yılında "Hazal" filminin önemli rollerinden birini oynadıktan sonra bir yandan sinema oyunculuğunu sürdürürken diğer yandan Türk filmlerinin başta Fransa olmak üzere tüm dünya ülkelerine satışı ve festivallere katılarak tanıtımı işini de yapmaya başlamıştı. 22. Antalya Film Festivali'nde "14 Numara" filmindeki rolüyle "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" ödülünü kazanmıştı. "Sürü", "Dilan" ve "Çocuklar Çiçektir" rol aldığı diğer filmlerdi.
Nuri Bilge Ceylan'ın "Mayıs Sıkıntısı"nın dünya dağıtımını büyük bir başarıyla gerçekleştirmiş ve yapıt o tarihe kadar dünya pazarına en çok satılan Türk filmi olmuştu. 2003 yılında Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali'nin ilk kez sinemaya emeği geçen altı kadına verdiği "Bilge Olgaç Başarı Ödülü"nü Türk sinemasının dünyaya tanıtımında gösterdiği katkılar nedeniyle almıştı. Keriman Ulusoy hasta olduğu halde büyük bir güçlükle Ankara'ya gelmiş ve düzenlenen ödül törenine katılmıştı.
Festival, Keriman Hanım'ı bir kısa filmi ile anıyordu ve bu değerbilirlik, Eskişehir yolculuğumu daha coşkulu hale taşıyordu...
1998 yılında Anadolu Üniversitesi'nin 40. yılını kutlama etkinlikleri çerçevesinde dönemin Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç'ın desteği ile İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülseren Güçhan'ın öncülüğünde, fakültenin o dönemdeki Dekanı Prof. Dr. Sezen Ünlü'nün de katkılarıyla "Uluslararası Eskişehir Sinema Günleri" adıyla çıkılmıştı yolculuğa... İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan küçük bir ekibin olağanüstü çabası, etkinliği her yıl geliştirerek bugünlere taşımıştı. Ve ben, bu serüvenin yakın tanıklarından biri olmanın mutluluğunu yaşıyordum 11. yılda...
2007 yılında Rektör Prof. Dr Fevzi Sürmeli'nin desteği ve önerileri doğrultusunda "Sinema Günleri", "Uluslararası Eskişehir Film Festivali" adını aldığında da oradaydım.
Bu güzel duygularla altı saatlik Eskişehir yolculuğu çabucak bitti...
Her yıl olduğu gibi bizi karşılayan Festival Başkan Yardımcısı (Yard. Doç. Dr. S. Serhat Serter ile birlikte) Arş. Grv. E. Gizem Uğurlu, önümüzdeki yıl organizasyon içinde olmayacağını söyledi. Üzüldüm festival adına bu tecrübeli savaşçısını kaybedeceği için. Ancak, festival için akademik kariyerini bile ihmal ederek ilk yıllardan bu yana canla başla çalışan Gizem Hanım'la önümüzdeki sene organizasyon telaşı olmadan filmleri birlikte seyretmenin, onun mesleğinde de yükselişini izlemenin şahane olacağını düşünerek için için de sevindim, ne yalan söyleyeyim.
Benim, bugün için köşemdeki yerim bitti, ama festival, 11 Mayıs'a kadar sürüyor ve görecek çok güzel filmler var programda...