Erdoğan Alkin

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com
DÜNYA'nın eski yazarlarından Erdoğan Alkin'i kaybettik. Prof. Dr. Erdoğan Alkin DÜNYA'nın sadece yazarı değildi. Rahmetli Nezih Demirkent'in başlattığı "DÜNYA'nın Anadolu Sohbetleri" toplantılarını  Osman Arolat ile birlikte uzun yıllar sürdüren ve Anadolu'daki DÜNYA okuyucuları ile iş çevrelerinin sözüne, anlattıklarına önem verdikleri bir iktisatçı idi.
Erdğan Alkin ile 1974 yılından bu yana birlikte çalıştık. Yakın dostluğumuz devam etti.
TÜSİAD'ın ilk yıllarında, ünlü TÜSİAD araştırmalarına Prof. Dr. Demir Demirgil ile birlikte katkıda bulunan bilim adamı idi.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nin parlak kadrosu olanlardan, zamansız ölen "Yüksel Ülken, Nusret Ekin, Esat Çam, Akın İlkin" ile  yazmaya, çizmeye, öğrenci yetiştirmeye devam eden, "Gülten Kazgan, Erol Manisalı, Ali Özgüven" grubunun üyesi idi.
Bu çekirdek kadro, bu grup İ. Ü. İktisat Fakültesi'nin  adını parlatan kadro ve gruptu.
Erdoğan Alkin'in en önemli  özelliği iyi insan olmasıydı. Kimse hakkında en ufak bir kötü söz söylemez, kimseyi kırmaz, kimseye düşman olmazdı. Ölçülü iyimserliği, insan ilişkilerine, konuşmalarına, ekonomik değerlemelerine yansırdı.
Pozitif ilişki saçan insanlardan biriydi.
Ekonomik değerlemeleri dengeli, tutarlı olurdu. İktisatçılar genelde güncel gelişmeleri değerlendirirken  kişisel nedenlerle olan biteni belli yöne çekerek ya aşırı kötü, ya aşırı iyi gösterirler. Erdoğan Alkin bu tür değerlemelerde "hissi"olmaktan kaçınan bir bilim adamı idi.
Üretkendi. Çok sayıda kitabı, bilimsel makalesi ve  güncel yazısı yayınlandı. Yabancı dil hakimiyetine dayalı olarak yurt dışındaki uluslar arası toplantıların aranan konuışmacılarındandı.
Son dönemde Daily News ismi ile İngilizce yayınlanan günlük gazetede İngilizce yazdığı ekonomi yazıları yer alıyordu.
İş çevreleri, odalar, borsalar Erdoğan Alkin'i takdir ederlerdi. Çünkü Erdoğan Alkin bilim çevrelerinde olan biten kadar iş çevrelerinde olan biteni de yakından izler, değerlendirirdir, iş çevrelerine yol gösterirdi.
Erdoğan Alkin'in en büyük eseri  iki oğlu idi. Kerem Alkin ve Emre Alkin, çok iyi bir eğitimden sonra profesör oldular. İkisi de kendi alanlarında başarılılar.
Bir dönem "Prof. Alkin'ler" diye baba ve iki oğlu TV'de ortak ekonomi programına çıktılar. Bu çok az kişiye nasip olur.
Prof. Erdoğan Alkin hayatta iken sevildi. "Ün" yaptı. Ama "un" yapamadı. Bütün bu başarılı hayata  rağmen  Bodrum'da bir kooperatif evinden başka malı mülkü yoktu.
DÜNYA'da, bu köşede, 16 Kasım 1992 tarihinde yayınlanan bir yazımdan, Erdoğan  Alkin ile ilgili bölümü aktarmak istiyorum:
"...Dostum Prof. Dr. Erdoğan Alkin der ki, 'Türkiye'de belli bir noktaya gelindiğinde tercihini yapacaksın: Un mu, ün mü?... Un'a değer verirsen, bol paran olur, iyi yaşarsın... Ama ideallerinden, fikirlerinden, inançlarından vazgeçmek zorunda kalırsın...
Ün'ü tercih edersen, muhtemelen aç kalırsın... 'Oh ne babayiğit adam...' diye alkışlarlar... Başın devamlı belaya girse de, aç kalsan da, kimse elinden tutmaz... Türkiye'de un ile ün birarada olamaz"
Erdoğan Alkin'in geçen cumartesi günü yapılan cenaze töreninde söylediklerini hatırladım. Ve ne kadar doğru düşündüğünü gördüm.
Ben daha önce gittiğim cenaze törenlerinde bu kadar çok ilim, bilim adamını, iş adamını, değişik çevrelerden gelenleri bir arada görmedim. Bu kadar çok  çelenk bağışına ratlamadım.
Cenaze namazı başlarken başsağlığı kuyruğu devam ediyordu. Nasıl bir kuyruk? Şimdiye kadar görülmemiş bir kuyruk. Cami avlusuna sığmayan kuyruk, Teşvikiye Camii kapısından caddeye çıkmış. Trafik durmuş. Kuyruk Nişantaşı yönünde, Işık Lisesi'nin önüne kadar uzamış.
Erken kaybettik. Sevenler bol idi. Allah rahmet eylesin.
Tüm yazılarını göster