Enflasyondan iyi haber

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Kabul etmek gerekir ki mart ayı enflasyonu herkes için sürpriz oldu. Genel beklenti, mart ayındaki TÜFE artışının, geçen yılki düzeyin üstünde gerçekleşeceği yönündeydi. Oysa mart ayındaki artış yüzde 0.41 oldu ve çok az da olsa 2011'deki oranın altında kaldı. 2011'in martındaki artışın yüzde 0.42 olduğunu hatırlatalım. Şubat sonunda yüzde 10.43 olan yıllık oran da değişmedi ve mart sonunda aynı düzeyde oluştu.


TÜFE artışının martta beklentilerin altında kalmasında en büyük etkiyi gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki yüzde 0.33'lük ve haberleşme grubundaki yüzde 0.32'lik fiyat gerilemesi yaptı. Kuşkusuz, ulaştırma grubundaki fiyat artışının beklentilerin çok altında kalması ve yüzde 1.15 olması da toplam artışın görece düşük gerçekleşmesinde önemli bir etkendi. Öyle ya, akaryakıt zamlarından ötürü ulaştırma grubunda çok daha yüksek bir artış beklentisi vardı. Daha da önemlisi, akaryakıt zamlarının diğer mal ve hizmet fiyatlarını daha çok etkileyeceği tahmin ediliyordu, bu tahmin de gerçekleşmedi.


Burun kıvırmak anlamsız


"Akaryakıta bu kadar zam yapıldı, bu nasıl olur da fiyatlara yansımaz ya da bu kadar mı yansır" şeklindeki görüşleri yine duyacak, yine okuyacağız, bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Daha önce de hep söyledik, bir kez daha vurgulamakta yarar var. TÜİK'in enflasyon rakamlarına, yüksekken itibar edip, bunları doğru olarak niteleyip, düşük oran açıklandığında burun kıvırmak olmaz. Hele hele TÜİK'in açıkladığı rakamlara alternatif bir oran hesaplanamıyorsa, bu rakamları tartışmak bile abes. En azından, eleştirinin sağlam temelleri olması, TÜİK'in rakamlarının hangi nedenlerle gerçekçi bulunmadığının ortaya konulabilmesi gerekir.
Her ne kadar mart ayında gıda maddeleri grubunda fiyatlar gerilemişse de, en çok zam gören ürünlerin çoğunun gıda maddesi olması, gıda grubundaki fiyat gerilemesini çürüten bir durum sayılamaz. Ne yani vatandaş her gün fiyatı martta en çok artan ilk üç ürün olan dolmalık biber, tavuk eti ve limon mu yiyor? Ya da günlük tüketim içinde bu üç ürünün payı ne kadar ki?
Ayrıca, fiyatı en çok artan mal ya da hizmeti o ayın "zam şampiyonu" ilan etmekten, bu kavramı kullanmaktan da vazgeçsek artıkÖ Fiyatın en çok artması sanki çok iyi bir durummuş gibi.


Tehlike geçmiş değil
 

Akaryakıt zamları fiyatlara korkulan ölçüde yansımadı, bu açık. Ama nisan ayı başında elektrik enerjisi ve doğalgaza yapılan zammın etkisi daha farklı olabilir. Özellikle elektriğe yapılan zammın, tüm mal ve hizmetlere çok daha yoğun bir şekilde yansıyacağından kuşku yok. Akaryakıt, elektrik ölçüsünde bir girdi değil; elektriğin önemi çok daha fazla. Bu yüzden de, nisan ayı enflasyonu için henüz rakamsal anlamda pek tahmin yoksa da en azından geçen yılın nisanındaki yüzde 0.87'nin altında kalınmasının çok zor olduğu söylenebilir.


Mart sonunda yüzde 10.43 düzeyinde gerçekleşen yıllık oranın nisan sonunda tek haneye inmesi, yani yüzde 9.99 olabilmesi için nisan ayı artışının yüzde 0.46'da kalması yetecekti. Ancak elektrik ve doğalgaz zammından sonra nisana dönük yüzde 0.46'lık bir beklenti herhalde kalmadı. Hatta tam tersine, nisanda geçen yılki yüzde 0.87'nin üstüne çıkılması ve böylece mart sonunda yüzde 10.43 düzeyinde oluşan yıllık oranın yönünü yeniden yukarı çevirmesi söz konusu olabilir.


Yıllık enflasyonda asıl düşüş mayısta bekleniyor. Nisan ve mayısta olağandışı fiyat artışları görmezsek, bu gerçekleşecek zaten. Aylık artışlar nisan ve mayısta yüzde 1 düzeyinde oluşsa bile mayıs soyundaki yıllık oran yüzde 9'a inecek. Ama çift haneli enflasyon sorunu mayıs sonunda inilmesi olası yüzde 9'la geride bırakılabilecek gibi görünmüyor. Geçen yıl haziran ve temmuzda yüzde 1.43 ve yüzde 0.41'lik fiyat düşüşleri vardı. Bu yıl aynı düşüşleri yakalamak çok zor; özellikle hazirandaki düşüşü. Ama kabul etmek gerekir ki, geçen yıl hazirandaki hızlı düşüş de biraz mayıstaki yüzde 2.42'lik rekor artışın düzeltmesi gibiydi. Yani bu yıl ne mayısta geçen yılki kadar bir artış göreceğiz, ne de haziranda geçen yılki düzeyde bir düşüş.


Enflasyonda nisan verisi çok önem kazandı. Sonraki aylarda keskin dalgalanmalar, en azından şimdilik beklenmiyor. Ama nisan için bir oran tahmin etmek çok güçleşti.

Tüm yazılarını göster