Enflasyonda yeni revizyon kaçınılmaz gibi

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

TÜİK tarafından dün açıklanan temmuz ayına ilişkin enflasyon oranlarından sonra herhalde önümüzdeki dönemin en çok tartışılacak konularından biri bu olacak. Başlangıçta yüzde 4 olarak öngördüğümüz, daha sonra yüzde 9.3'e, ardından yüzde 10.6'ya revize ettiğimiz 2008 yılı tüketici fiyat artışında yeni revizyon ne zaman yapılacak ve oran hangi düzeye revize edilecek?

TÜFE geçen yılın temmuz ayında yüzde 0.73 gerilemişti; bu yıl ise gerileme bir yana yüzde 0.58'lik artış oldu. Böylece, haziran sonunda yüzde 10.61 düzeyinde bulunan yıllık TÜFE, temmuz sonunda yüzde 12.06'ya fırladı. Bu oran, TÜİK'in 2003 yılını baz alarak oluşturduğu yeni fiyat endeksi serisinde 2004 yılının şubat ayından bu yana şimdiye kadar oluşan en yüksek düzeye işaret ediyor.

Temmuz ayında tüketici fiyat endeksinin hayal kırıklığı yaratacak şekilde yüzde 0.58 artmasında en büyük etken, elektrik enerjisine yapılan zam. TÜFE'nin konut grubunda yer elektriğe yapılan yüzde 20'lik zammın etkisiyle bu grupta fiyatlar temmuzda yüzde 5.34 yükseldi. Konut grubu, gıda ve alkolsüz içeceklerden sonra endekste yüzde 16.6 ile en fazla ağırlığa sahip olan ikinci grup. Konut grubunda yedi aylık artış yüzde 13'ü aştı, yıllık artış da yüzde 22'ye dayandı. Doğalgaz da konut grubunda yer alıyor, ancak temmuz ayında doğalgaza zam yapılmamıştı. Doğalgaza 1 Ağustos'tan geçerli olmak üzere yapılan yüzde 18'lik zamla birlikte konut grubundaki fiyat artışının hız kesmeyeceği anlaşılıyor. Ayrıca, ekimde doğalgaza yeni bir zam yapılacağının işareti de verildi. Elektrikte ise üç ayda bir zam yapılacağı zaten biliniyor.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, geçen ay sonunda enflasyon raporunu açıklarken, 2008 enflasyon hedefinin ikinci kez revize edildiğini duyurmuştu. Yılmaz, "Enflasyonun 2008 yılı sonunda yüzde 10.6 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. 2008 yılının sonlarına doğru sınırlı bir parasal sıkılaştırma olacağı varsayımı altında yüzde 70 olasılıkla enflasyonun 2009 yılı sonunda orta noktası yüzde 7.6 olmak üzere yüzde 5.9 ile yüzde 9.3 arasında, 2010 yılı sonunda ise orta noktası yüzde 5.9 olmak üzere yüzde 4 ile yüzde 7.8 arasında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. 2001 yılının ortalarında ise enflasyonun yüzde 5.4 düzeyine düşmesi beklenmektedir" demişti.

Şimdi geldiğimiz nokta yıllık bazda yüzde 12.06'ya işaret ediyor. İlk yedi aydaki oran ise yüzde 6.61. 2008'in ikinci revizesi olan yüzde 10.6'da kalabilmek, yılın son beş ayındaki toplam artışın yüzde 3.74'ü geçmemesiyle mümkün. Oysa, biraz geri dönelim ve enerji gibi, gıda maddesi fiyatları gibi ortada olağandışı artışlara yol açan etkenlerin bulunmadığı son üç yıla bakalım. Yılın son beş ayı itibariyle 2005'teki artış yüzde 5.6, 2006'daki artış yüzde 3.7, geçen yılki artış ise yüzde 5.1 düzeyinde. Dedik ya, bu yıllarda ne enerjide başını almış giden faturalar var, ne kuraklık böylesine kasıp kavuruyor. Öyleyse biz bu yıl ne yapacak da, son beş aydaki artışın toplamını yüzde 3.74'te tutabileceğiz?

Üstelik, üretici fiyatları tırmanışını sürdürüyor. ÜFE ve TÜFE'nin birbirinden tümüyle bağımsız olduğunu kim söyleyebilir. ÜFE, belli oranda ve belli süre sonra TÜFE'yi de etkiliyor elbette. ÜFE'de yedi aylık artış yüzde 15'i, yıllık artış yüzde 18'i aşmış durumda.

Öyle görünüyor ki, artık TÜFE için yüzde 10.6'lık yeni revize de "dar" gelecek. Bir süre sonra yeni bir revizyon kaçınılmaz olacağa benziyor. Geçen yıl ağustosta fiyatların neredeyse hiç değişmediğini (yüzde 0.02 artış) dikkate alırsak ve bu yıl ağustosta fiyatlar yine yüzde yarım kadar artarsa yıllık oran yüzde 13'e doğru yol alacak ve TÜFE'nin bir kez daha revize edilmesi kaçınılmaz hale gelecek. 

Tüm yazılarını göster