Enflasyonda ocak sonu için çift hane kaygısı yersiz görünüyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, yılın ilk enflasyon raporunu açıkladı ve 2016 yılı enflasyonunu yüzde 7.5 düzeyinde tahmin ettiklerini söyledi. Zaten farklı bir oran dile getirilmesi de beklenmiyordu. Daha şunun şurasında hükümetin revize ederek birkaç hafta önce yeniden açıkladığı 2016-2018 dönemi orta vadeli programında 2016 enflasyon hedefi yüzde 7.5 olarak yer alırken, aradan geçen böylesine kısa bir zamanda Merkez Bankası'nın farklı bir oranla ortaya çıkması zaten tuhaf olurdu. Dolayısıyla yüzde 7.5, beklenen ve şaşırtıcı olmayan bir oran.

Merkez Bankası Başkanı Başçı, enflasyonun seyrine ilişkin bilgi verirken ocak ayına dikkat çekti. Başçı, "Enflasyonun yılın ilk çeyreğinde çift haneye çıkmaması için bir gayret göstereceğiz. Ocakta çift haneye çıkma ihtimali az. Dolayısıyla tek hanede kalabilir. Ama daha sonraki aylarda bu baz etkisinin de yardımıyla trendler çok önemli olacak" diye konuştu.

Başçı'nın "çok önemli olacak" dediği eğilim, öyle anlaşılıyor ki geçen yılın yaratacağı olumlu baz etkisi. Geçen yıl ilk dört ayda fiyatlar önceki yıl ortalamalarına göre çok daha fazla artmıştı. 

Ocak ayında geçen yıl yüzde 1.10 olan artış, geçmiş yıllar ortalamasında yüzde 1.03 düzeyindeydi. Ocak ayı neredeyse geçmiş dönemlerle aynı. Ama diğer aylarda makas açılıyor. Şubatta geçen yıl yüzde 0.71 olan artış, 2003-2014 ortalamasında yüzde 0.57'de kalmıştı. Mart ve nisanda geçen yıl sırasıyla yüzde 1.19 ve yüzde 1.63 olan artışlar da 2003-2014 ortalamasında yüzde 0.77 ve yüzde 0.94'tü. 

Yani geçen yılın ilk dört ayında yüzde 4.7 artış oldu; oysa önceki yıllar ortalamasına göre bu dört ayın artışı yüzde 3.4 düzeyinde. Bu da bir baz etkisi avantajı yaratacak ve bu etki daha çok şubat, mart ve nisan aylarında görülecek. 

Enflasyon raporunun baz etkisiyle ilgili bölümünde de şu görüşlere yer verildi:

"2015 yılı ilk çeyreğinde gıda fiyatlarında gözlenen yüksek aylık değişimler 2016 yılı ilk çeyreğinde negatif baz etkilerine sebep olabilecektir. Bununla beraber, cari fiyat değişimleri tarafından gölgelenmediği takdirde, mayıs ve ekim aylarında gıda grubundan gelen baz etkileri, yıllık tüketici enflasyonunda yukarı yönlü dalgalanmalar oluşturabilecektir." 

Ocakta çift hane ihtimali zayıf

Enflasyonda yıla kötü bir başlangıç yapılacağı kanısı hakim. Ancak bir gerçeğin altını bir kez daha çizmekte yarar var. Bu yıl için asgari ücrete yapılan ekstra zam önemli, ancak özellikle vergi ayarlamalarından kaynaklanan zamlar rutin sayılır, bu zamların enflasyona yansımasını çok da abartmamak gerek. Çünkü bu tür zamlar her yıl ocak ayında yapılır zaten. Bu yüzdendir ki ocak ayları, ekimden sonra en yüksek fiyat artışının gerçekleştiği aydır.

Şimdi ocak ayı için, yeniden çift haneyi görür müyüz, gibi bir kaygı var. Bu ihtimalin zayıf olduğunu belirtelim. Rakamlar bize bunu gösteriyor çünkü.

2015 yılını TÜFE'de yüzde 8.81 artışla kapattığımızı biliyoruz. Peki bu yıl ocak ayındaki artış kaç olursa çift haneye çıkma durumunda kalırız, yüzde 8.81 çift haneye çıkar?

Geçen yılın ocak ayındaki artışın yüzde 1.10 olduğunu belirttik. Çok basit bir hesap yapalım; eğer bu yılın ocak ayındaki TÜFE artışı yüzde 2.20'yi bulursa, yıllık oran ocak sonunda çift haneye ulaşacak demektir.

TÜFE'nin ocak sonunda çift haneye çıkması konusunda, kesinlikle olmaz, diyemeyiz; böyle bir olasılık var tabii ki. Hem Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da bu kaygıyı bir anlamda dile getirmiş oluyor. Ne var ki, ocak ayında yüzde 2.2 ve ocak sonu itibariyle çift hane olasılığı bize düşük görünüyor. 

Hem unutmayalım, ocak ayında yüzde 2.2'lik bir gerçekleşme yaşanması, bir yandan geçmiş yıllar ortalaması olan yüzde 1.03'ün bir kattan fazla üstüne çıkılması anlamına gelir, bir yandan da çift haneye çıkacak enflasyonu yeniden yüzde 7.5'e kadar çekmek iyice zorlaşır. 

Merkez Bankası Başkanı Başçı'nın enflasyona karşı mücadelede dile getirdiği "kolektif çaba" vurgusu da dikkat çekiciydi. Başçı, hükümete yazılan enflasyon mektubunda kolektif çaba hatırlatması olduğunu belirtti ve zaten bu çabanın gerekliliğinin farkında olunduğunu söyledi.

Sadeleştirme konusu

Başçı, konuşmasında faiz oranlarındaki sadeleştirmeye değinirken de içinde bulunulan koşullarda tek faize geçmemeyi daha doğru bulduklarını söyledi. Başçı, "Şu anda likidite politikasıyla faizi ayarlamak daha doğru" diye konuştu.

Merkez Bankası uzun süredir beklenen faizde sadeleştirme konusunda ocak ayı toplantısında da adım atmamış ve bu bir dizi eleştiriye yol açmıştı. 

Tüm yazılarını göster