Enflasyonda hedefi tutturma ihtimali doğdu

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Enflasyonda yıla yüzde 1.82'lik ocak ayı artışıyla hızlı bir giriş yaptıktan sonra karamsar bir hava oluşmuştu. Enflasyonda yeniden çift haneyi mi görecektik yoksa... Bu tür kaygılar iyice depreşmişti. Çünkü ocak ayı itibariyle oluşan yıllık yüzde 9.58'den sonra çift haneye ne kalmıştı ki... Öyle ya, asgari ücrete yapılan ekstra zam üretim maliyetlerini yukarı çekecek bir görüntü veriyordu ve tek başına bu bile enflasyonun artması demekti. Böyle bir kaygı vardı. 

Ama korkulan olmadı, hatta tam tersine fiyatlar ocak ayından sonra yüksek oranda artmaya devam etmek bir yana geçmiş yıl ortalamalarının çok altında kaldı ve geriledi. Tüketici fiyatları şubatta yüzde 0.02 düştü, bu sürpriz bir orandı. 2003-2014 dönemi ortalamasına göre şubat aylarında fiyatlar yüzde 0.57 artmıştı oysa. Geçen yılki artış da yüzde 0.71 olmuştu. Ama bu yıl artış değil, yüzde 0.02 de olsa bir düşüş yaşanmıştı.

Bu düşüş mart ayında da sürdü. Bu kez fiyatlar yüzde 0.04 oranında geriledi. 2003-2014 dönemi ortalamasında mart ayları oranı yüzde 0.77 artışa işaret ediyordu. Bu yılın mart ayında da yüzde 0.50 dolayında bir artış bekleniyordu, ama gerçekleşme düşüş yönünde oldu. Geçen yılın mart ayındaki yüzde 1.19'luk yüksek artış endeksten çıkıp yerine yüzde 0.04'lük düşüş girince, yıllık oran da keskin bir şekilde geriledi. Şubat ayı sonunda yüzde 8.78 olan yıllık oran, mart sonunda yüzde 7.46'ya indi.

Yıllık oran nisanda da düşecek

Yıllık enflasyon mart sonu itibariyle yıllık hedef olan yüzde 7.50'nin altına inmiş durumda. Yıllık oranda nisanda da hızlı bir gerileme göreceğimiz kesin. 

Geçen yılın nisanında yüzde 1.63'lük bir artış vardı. Oysa nisan ayları ortalaması yüzde 0.94. Yani yıllık endeksten yüzde 1.63 çıkacak, yerine yüzde 0.94 girecek. Bu hesaplama, nisanda geçmiş yıl ortalamaları kadar bir gerçekleşme olacağı varsayımına dayanıyor. 

Kaldı ki bu yıl geçmiş yıl ortalamalarının çok altında bir gidişat söz konusu. Yani bu yıl nisanda da, şubat ve martta olduğu gibi 2003-2014 ortalamasının çok çok altında bir gerçekleşme görebiliriz. 

Yüzde 0.94'lük nisan artışı varsayımına göre yıllık oran nisan ayı için yüzde 6.73 olacak. Bu oran bile çok düşük sayılır. Eğer nisan ayı artışı daha düşük gelirse, hele hele şubat ve marttaki gibi sıfır dolayında bir gerçekleşme olursa nisan ayındaki yıllık oran çok daha aşağıda gerçekleşecek. Örneğin, nisan ayında fiyatların sabit kalması durumunda yıllık oran yüzde 5.74'e inecek.

Yıllık hedef tutabilir

Türkiye başlıca makro hedefleri tutturmada adeta özürlü. Bunu geçen yıl için büyümede yıktık. Büyüme yüzde 4 öngörüldü, gerçekleşme de aynı düzeyde oldu. Belki bu yıl sırada enflasyon hedefi var... 

2016 yılı enflasyon hedefi 2016-2018 dönemine ilişkin ilk orta vadeli programda yüzde 6.5 olarak öngörülmüştü. Sonra bu hedef, revize orta vadeli program çerçevesinde yüzde 7.50'ye çıkarıldı. Şimdi geldiğimiz düzeye, yani mart sonundaki düzeye bakıyoruz, yıllık oran yüzde 7.50'nin de altında, yüzde 7.46 düzeyinde. Ve biliyoruz ki yıllık oran nisanda da keskin bir düşüş gösterecek, en kötü ihtimalle yüzde 6.7 dolayına, iyi ihtimalle yüzde 5.7'ye inecek. Zaten nisan ayı, yıllık enflasyonun en düşük gerçekleşeceği ay olacak gibi. Geçen yılın baz etkisi bizi böyle bir tahmine yöneltiyor.

2003-2014 dönemi ortalamasının nisandan itibaren bu yıl da aynen gerçekleşeceği varsayımı bizi yılsonu için tam da hedefle örtüşen yüzde 7.55'lik bir orana götürüyor. Yani Türkiye enflasyonda belki de yıllar sonra hedefi yakalama şansına sahip olmuş gibi görünüyor. Hele hele bir de nisanda geçmiş yıl ortalamalarının çok altında kalan sıfır düzeyinde bir gerçekleşme sağlayabilirsek, o zaman yıllık oran yüzde 6.50'ye inecek demektir. 

Faiz indirimi sürer

Enflasyonun ocak sonunda yüzde 9.58 düzeyinde bulunurken mart sonunda yüzde 7.46'ya gerilemesi ve bu hızlı düşüş eğiliminin nisanda da süreceğinin neredeyse kesin olması, 20 Nisan'da yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında faiz indirimine gidilmesi olasılığını iyice güçlendirdi.

Siyasiler aksini dile getirse de şimdiye kadar hep "enflasyon düşmeli ki, faiz düşsün" görüşü işleniyordu ve bu görüş, istisnai durumlar hariç doğruydu. Dolayısıyla şimdi enflasyon hızlı bir düşüş sürecine girdi, nisan sonunda yıllık oranı yüzde 6.5 dolayında göreceğimiz neredeyse kesinleşti. Bu yüzden, başkanlık koltuğunda ister Erdem Başçı oturuyor olsun, ister başka bir isim, 20 Nisan'daki toplantıda faizi sabit tutma olasılığı adeta hiç kalmadı. Üstelik bu kez indirim öyle çeyrek puan da olmayacak gibi. Yarım puanlık indirim sürpriz olmaz gibi görünüyor.  

   
 

Tüm yazılarını göster