Enflasyonda hareket alanı giderek daralıyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Temmuz ayındaki TÜFE artışı, Merkez Bankası'nın tahminine yakın bir düzeyde açıklandı. Her ne kadar Merkez Bankası temmuz için doğrudan bir tahminde bulunmamışsa da, temmuz sonu itibariyle oluşabilecek yıllık oran ifade edilmiş, dolayısıyla bu orandan yola çıkılarak temmuz da kolaylıkla hesaplanabilir hale gelmişti. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı temmuz sonundaki yıllık oranı yüzde 9'a yakın bir düzeyde beklediklerini açıklamıştı. Nitekim gerçekleşme de yüzde 8.88 oldu. Temmuz sonundaki yıllık oranın yüzde 9 olabileceği varsayımına göre yüzde 0.40 dolayında hesaplanan aylık artış da yüzde 0.31 düzeyinde açıklandı.

Yani Merkez Bankası'nın dile getirdiği rakamlara çok yakın bir gerçekleşme ortaya çıkmış oldu.

Peki, bu rakamlardan sonra nasıl bir noktadayız, önemli olan aslında bu.

Daha önce de yazmıştık. Gidişat, yüzde 6.2'lik revize yıllık tahminde kalabilmek için, son beş aydaki artışı yüzde 1.70 düzeyinde tutmamızı gerektiriyordu. Temmuz ayındaki artış 0.40 değil de yüzde 0.31 olunca, son beş ayda kalınması gereken oranda marj çok az da olsa arttı ve yüzde 1.80'e çıktı.

Yüzde 1.80 ne kadar mümkün?

Tüketici fiyatları ilk yedi ayda yüzde 4.32 arttı. Son beş aydaki artışı yüzde 1.80'de tutabilirsek, yıllık yüzde 6.20'lik tahminde kalabileceğiz. Kağıt üstünde olmayacak oranlar değil. Ama ya gerçekleşme olasılığı?

Bu sorunun yanıtı büyük ölçüde geride kalan yıllardaki gerçekleşmelerde gizli.
Geride kalan sekiz yılın son beş aylık dönemine baktık. 2005-2012'in ağustos-aralık döneminde en düşük fiyat artışı yüzde 3.21 ile 2010 yılında gerçekleşmiş. En yüksek artış yüzde 7.23 ile 2011'de ortaya çıkmış. Bu sekiz yılın ortalamasına göre ise son beş aydaki artış yüzde 4.61 olmuş.

Şimdi biz, geçmişte en düşük artışın yüzde 3.21 olduğu bir dönem için bu yıl yüzde 1.80'lik bir artış öngörüyoruz. Ne yapacağız da, ne gibi önlemleri uygulamaya koyacağız da bu gerçekleşecek, bilen var mı?

Başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında hızlı bir gerileme mi olacak?

Eğilim aslında tam tersineyken, döviz kurları hızla gerileyecek de ithal edilen ürünlerin fiyatları önemli bir düşüş mü gösterecek?

Ekonomik sıkılaştırma çok daha belirgin hale getirilerek, aslında pek de olmayan talep daha da mı kontrol altına alınacak?

Türkiye, siyasette Cumhuriyet tarihinin en önemli viraj yılı olan 2014'e, Cumhurbaşkanı‘nı ilk kez halkın seçeceği bir yıla doğru giderken, harcamalar ve bütçe disiplinini sağlamak nasıl mümkün olacak?

Yüzde 8'in altı gerçekçi değil

Son sekiz yılın ortalamasında ağustos-aralık dönemi artışı yüzde 4.61 olarak gerçekleşmişken, bu yılki oranın yüzde 1.80'de kalacağını beklemek hiç gerçekçi değil. Önce bunda bir anlaşmak gerek.

Son beş ay gerçekleşmesine ilişkin birkaç alternatif üzerinde durarak yıllık oranın nereye gidebileceğine bakalım.

Biraz önce de belirttik, bu beş ay itibariyle en düşük gerçekleşme yüzde 3.21 ile 2010 yılında oluşmuştu. Bu yıl da aynı gerçekleşmenin sağlandığı varsayılırsa yıllık TÜFE artışı yüzde 7.7 olacak.

Beş aydaki artış, son sekiz yıl ortalaması olan yüzde 4.61 düzeyinde gerçekleşirse, yıllık artış yüzde 9.1'i bulacak.

En kötü senaryoya gelince... Son beş aydaki artış en yüksek gerçekleşmenin olduğu 2011'deki yüzde 7.23'e kadar çıkarsa, 2013'ün tümündeki artış da yüzde 11.9'u bulacak. Ama hemen belirtelim, bunu en yüksek oran anlamında istatistiki bir gösterge olması açısından aktardık, yoksa böylesine bir beklenti olduğu için değil.

Hemen hemen tüm göstergeler, 2013 TÜFE artışını yüzde 8'in altına indirmenin başarı olacağını gösteriyor. Biz yüzde 8.5 dolayındaki tahminimizi koruduğumuzu belirtelim.

Tüm yazılarını göster