Enflasyon, jeopolitik gelişmeler ve dolar

Murat BERK UZMAN GÖRÜŞÜ

Mart 2017’de TÜFE’deki yıllık artış Ekim 2008’den beri gözlenen en yüksek artış oldu. Birinci çeyrekte dolar karşısında değer kaybeden çok az sayıdaki para birimlerinden biri de Türk Lirası’ydı. Bunun da enflasyon dinamikleri ile ilgili olabileceğini düşünüyoruz.

TÜFE’nin detaylarına baktığımızda genele yayılmış enflasyonist baskıların devam ettiğini gözlemliyoruz. Mart 2017’de endekste kapsanan 414 maddeden 42 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmadı. Ancak 282 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 90 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.

Diğer yandan, dünyadaki konjonktüre bağlı olarak önümüzdeki dönemde enflasyon verilerinin piyasalar açısından daha önemli hale gelebileceğini düşünüyoruz. Geçen haftaki yorumumuzda da ifade ettiğimiz gibi, özellikle AB, ABD ve Rusya ile ilişkiler, Suriye’deki gelişmeler yakından takip edilebilir.

Uluslararası siyasi ve ticari ilişkilere bir örnek de Asya’da yaşanıyor. Güney Kore ve Çin arasındaki ilişkilerde tansiyon, hem Kuzey Kore hem de Amerikan destekli hava savunma sistemi nedeniyle arttı. Çin’in , Güney Kore’den yaptığı ithalatı düşürmesi de Güney Kore PMI verisinin (48.4) zayıf gelmesine neden oldu.

Bu bağlamda ABD Başkanı Trump’un, Financial Times ile yaptığı röportajda, Kuzey Kore’nin tehdidi ile Çin'in desteği olsa da olmasa da başedebileceğini iddia etmesi, jeo-politik konuların piyasa gündemine tekrar gelebileceğine dair işaretlerden biri olarak yorumlanabilinir. Bilindiği gibi Trump, bu hafta Çin Başkanı Xi ile Florida'da buluşacak. Son gelişmeler göz önüne alındığında, bu toplantıda sadece ticari değil jeopolitik konuların da gündeme gelmesi beklenebilir. Değişen küresel jeopolitik dengelerin ülkeler ve değişik varlık sınıfları açısından daha önemli hale geleceğini düşünüyoruz.

Öte yandan FED’den Dudley’in geçen Cuma günü yaptığı ve gözden kaçtığına inandığımız ilginç açıklamalarına dikkat çekmek isteriz. Faizi hızlı bir şekilde artırmak için aceleye gerek olmadığını söyleyerek piyasalarda rahatlama yaratan Dudley’in FED bilançosu ile ilgili açıklamaları önemli. Açıklamalardan, Dudley’in FED'in 4.5 trilyon dolara varan bilanço büyüklüğünü nasıl azaltacağı üzerine kafa yorduğu sonucunu çıkarıyoruz. Burada kademeli ve ihtiyatlı olunacağı bariz. Ancak bu programların duyurulması dahi piyasa üzerinde etkili olabilir. Bu noktada Çarşamba günü açıklanacak FED toplantı tutanaklarının piyasa algısına nazaran biraz daha “şahince” olması muhtemel.

Bu tür dönemlerde de doların yönü açısından dolar/Japon Yeni’nin daha iyi barometre olacağını düşünüyoruz.

Tüm yazılarını göster