Enflasyon iniyor, döviz kurlarında oynaklık azaldı TL dışarıdaki dalgala

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Enflasyon Raporu'nu açıklarken yaptığı konuşmada, ekonomiyi (hem tüketiciyi hem üreticiyi) ilgilendiren önemli bilgiler verdi.
Başkanın söylediklerini kümelendirerek sayın okuyucularıma özetlemek istiyorum.

Enflasyon tahmini

Merkez Bankası Başkanı'nın açıklamalarına göre banka yönetimi enflasyonun, 2012 yılı sonunda orta noktası yüzde 6,2 olmak üzere yüzde 5,3 ile yüzde 7,1 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ediyorlar.
2013 yılı sonu tahmini ise orta noktası yüzde 5,1 olmak üzere yüzde 3,4 ile yüzde 6,8 aralığında. Orta vadede enflasyonun yüzde 5 hedefi düzeyinde istikrar kazanacağı vurgulanıyor.
Özetle, temelde enerji ve gıda fiyatlarına ilişkin varsayımlarda yapılan aşağı yönlü güncellemenin etkisiyle yılsonu enflasyon tahmini 0,3 puan düşürülerek yüzde 6,2 düzeyine çekilmiş durumda.
Enflasyonun temmuz ayında sınırlı bir miktar yükseldikten sonra aşağı yönlü bir eğilim sergilemesi bekleniyor.
Ancak, asıl düşüşün yılın son çeyreğinde gerçekleşebileceği belirtiliyor.
Son çeyrekte gerek yönetilen/yönlendirilen ürünlerdeki vergi ayarlamasından gerekse işlenmemiş gıda fiyatlarından kaynaklanan baz etkisinin ortadan kalkmasıyla beraber enflasyondaki düşüşün belirginleşeceği tahmin ediliyor.
Emtia fiyatları
Banka, emtia fiyatlarına ilişkin belirsizlikleri, önümüzdeki döneme dair bir risk unsuru olarak görüyor.
Bankaya göre, her ne kadar küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyri genel olarak emtia fiyatları üzerindeki yukarı yönlü baskıları sınırlasa da, jeopolitik ve arz yönlü sorunların devam etmesi enerji fiyatlarının görünümüne ilişkin kısa vadede yukarı yönlü bir risk unsuru olmaya devam ediyor.
Bunun yanı sıra, son dönemde tarımsal emtia fiyatlarında gözlenen hızlı artışlar işlenmiş gıda fiyatlarına dair risk oluşturuyor. Emtia fiyatlarından kaynaklanan risklerin gerçekleşmesi halinde, bankanın geçici fiyat hareketlerine tepki vermeyeceği, ancak beklentilerin ve fiyatlama davranışlarının kalıcı olarak bozulmasına bankanın müsaade etmeyeceği belirtiliyor.

Enflasyonun seyri

Başkan diyor ki, 2012 yılının ikinci çeyreğinde enflasyon Nisan Enflasyon Raporu'nda sunulan tahminlerin belirgin olarak altında seyrederek haziran sonu itibarıyla yüzde 8,9 seviyesine geriledi. Bu gelişmede petrol ve işlenmemiş gıda fiyatlarının varsayımlarımızdan daha olumlu bir seyir izlemesi belirleyici oldu.

Temel mal fiyatlarının yıllık artış oranı da gerileme eğilimini sürdürdü. Daha önceki dönemlerde de öngörüldüğü gibi, bunda 2011 yılındaki döviz kuru hareketlerinin yurt içi fiyatlar üzerindeki birikimli etkilerinin azalması belirleyici oldu. Hizmet fiyatları ise bir miktar ivmelenmekle birlikte ılımlı bir seyir izledi.
Bu gelişmeler çerçevesinde temel enflasyon göstergelerindeki düşüş eğiliminin devam ettiğini görülüyor.
Enflasyon tahminlerinde gıda fiyatları ile petrol ve diğer ithalat fiyatları önemli rol oynuyor.
Nisan Enflasyon Raporu'nun yayınlanmasından sonraki günlerde petrol fiyatları öngörülerin altında seyretti.
Bu çerçevede, son dönemde oluşan vadeli fiyatları da dikkate alarak, petrol fiyatları varsayımı, 2012 yılı ortalaması için 120 ABD Doları'ndan 110 ABD Doları'na, 2013 yılı için ise 115 ABD Doları'ndan 100 ABD Doları'na düşürdü.
Genel emtia fiyatlarındaki gelişmelere paralel olarak ithalat fiyat projeksiyonu da aşağı yönlü güncellendi.
Söz konusu unsurlar döviz kuru hareketleri ile birlikte değerlendirildiğinde, toplamda dış fiyatlardaki gelişmelerin 2012 yıl sonu tahminini 0,15 puan aşağı yönlü etkileyeceği varsayılıyor.

Büyüme/krediler/faizler

Başkan yurtiçi nihai talep zayıf seyrini korurken net ihracatın yıllık büyümeye pozitif katkısının artarak devam ettiğini hatırlatıyor.
Başkanın açıklamalarına göre büyüme kompozisyonu giderek daha sağlıklı bir görünüme kavuşurken ekonomideki dengelenme süreci belirginleşmiş bulunuyor. Nitekim bu dönemde, cari işlemler dengesindeki iyileşmenin sürdüğü ve net ihracatın büyümeye katkısının belirgin şekilde arttığı görülüyor.
Yakın dönemde açıklanan veriler ikinci çeyrekte nihai yurt içi talebin ılımlı oranda büyüdüğünü, ihracatın artmaya devam ettiğini ve talep kompozisyonundaki dengelenmenin sürdüğünü gösteriyor.

Her ne kadar ikinci çeyrekte iktisadi faaliyetin dönemlik olarak nispeten yüksek bir artış sergilemesi beklense de, bu durumun büyük ölçüde yılın ilk aylarındaki düşük bazın etkisini yansıttığını ve iktisadi faaliyetteki canlanmanın ılımlı olduğu belirtiliyor.
Başkan, küresel ekonomideki sorunlara bağlı olarak yılın ikinci yarısında dış talebin ilk yarıya kıyasla daha zayıf bir seyir izleyeceğini ve bu durumun toplam talebi sınırlayacağını tahmin ediyor.
Başkanın açıklamalarına göre, ihracatımızda son yıllarda hem ülke hem de ürün bazında gözlenen çeşitlenme dış şoklara karşı dayanıklılığımızı artırsa da özellikle Euro Bölgesi'ne dair büyüme görünümünün zayıf seyrini koruması dış talep üzerinde aşağı yönlü risk oluşturmaya devam ediyor.

Başkan diyor ki, "Ekim 2011 döneminden itibaren fiyat istikrarına odaklandık.
Bu doğrultuda, faiz koridorunu yukarı yönlü genişleterek etkin likidite operasyonlarıyla güçlü bir parasal sıkılaştırma gerçekleştirdik.
Nitekim ekim ayını takip eden dönemde ortalama fonlama maliyetinin politika faizinin üzerinde seyrettiğini görüyoruz. Kredilerin büyüme oranının ise geçtiğimiz raporda olduğu gibi yıl sonunda yüzde 14 civarında gerçekleşeceğini varsaydık."

Bunlar başkanın krediler konusundaki açıklamaları.
"Küresel risk iştahındaki dönemsel iyileşmeye bağlı olarak yılın ilk aylarında kısa vadeli faizleri göreli olarak daha yatay bir konumda tuttuk.
Nisan ve mayıs aylarında ise geçici unsurların enflasyon görünümünü bozmasını engellemek ve fiyatlama davranışlarına dair riskleri sınırlamak amacıyla sık aralıklarla ek parasal sıkılaştırma uyguladık.
Bu şekilde, bir yandan kredilerin artış hızını makul oranlarda tutarken, diğer yandan döviz kurunun oynaklığını sınırlayarak enflasyon belirsizliğini azalttık.
Uygulanan bu politikaların, arz yönlü olumsuz etkilerin belirginleştiği ve enflasyonun çift hanelere çıktığı bir ortamda beklentilerinin bozulmamasını sağlamakta oldukça başarılı olduğunu görüyoruz.

Haziran ayında gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının tekrar canlanması.
Kredi koşulları ise göreli olarak daha sıkı bir konumda seyrediyor. Yılın ikinci çeyreğinde kredilerin büyüme hızında gözlenen artış kalıcı bir ivmelenme eğiliminden ziyade büyük ölçüde mevsimsel unsurları yansıtıyor.
Bu dönemde özellikle tüketici kredileri, geçtiğimiz yılların aynı dönemlerinin ortalamasına göre çok daha sınırlı bir artış sergiledi.
Yılbaşından bu yana ticari kredilerin tüketici kredilerinden bir miktar daha yüksek oranda büyüdüğü görülüyor.
Önümüzdeki dönemde iç talepteki ılımlı artış öngörüsüyle uyumlu olarak kredilerin de makul ve sağlıklı oranlarda artmaya devam etmesini bekliyoruz."

Gıda fiyatları iyi gidiyor

"Gıda fiyatları varsayımımızı ise 2012 yıl sonu için sınırlı oranda aşağı yönlü güncelledik.
İşlenmemiş gıda fiyatlarının ilk yarıdaki olumlu seyrine bağlı olarak gıda fiyatları da tarihsel ortalamalara kıyasla daha düşük bir artış sergiledi.
Ancak, biz bu düşüşün tamamını tahminlerimize yansıtmadık. Temkinli bir yaklaşım benimseyerek gıda fiyatlarının ilk yarıdaki olumlu seyrinin ikinci yarıda önemli oranda tersine döneceğini varsaydık.

Bu çerçevede, bir önceki raporda yüzde 7,5 olan gıda fiyatlarının yıllık artış oranı varsayımını sadece 0,5 puan aşağı yönlü güncelleyerek yüzde 7 düzeyine çektik. Bu gelişmenin 2012 yılsonu enflasyon tahminimiz üzerindeki etkisi yaklaşık 0,15 puan düşürücü yönde oldu."

Tüm yazılarını göster