Enerji şirketlerinde güçlü bir finansal yapı nasıl sağlanabilir?

ABDULLAH SEVİMLİ

Elektrik perakende ve dağıtım lisanslarının özelleştirmesi, en başarılı uygulamalardan birisi olarak kabul edilebilir. Bu uygulama ile 12.9 milyar dolarlık gelir elde edildi; kayıp-kaçak oranının düşmesi, maliyetlerin azaltılması, liberalleşmenin sağlanarak rekabetin ve müşteri memnuniyetinin arttırılması hedefl endi. Başlangıçta müşteri lehine önemli iyileştirmeler oldu, %19’lara varan indirim uygulandı. Yıllık yatırım miktarı 3,6 milyara ulaştı, arıza sayısı ve süresi azaldı, sistemsel iyileştirmelerle hizmet kalitesi arttırıldı. Kayıp kaçağın en çok olduğu üç şirkette tahsilat süreci iyileşti, zarar ortadan kalktı.

Ancak, son zamanlarda ana parametrelerde ciddi değişiklikler oldu. Kur artışı, kayıp kaçağın istenilen oranda düşmemesi, YEKDEM maliyetleri, fiyatlama mekanizmasının beklendiği şekilde işlememesi ve öngörülememesi sistemin sürdürülebilirliğini riske soktu. Kâr marjı ve indirimler azaldı, regüle tarifelere geçiş hızlandı. Şirketlerin bir kısmı borç yükümlülüklerini yerinde getirememeye başladı.

Sistemin sorunsuz işleyebilmesi için arayışlar başladı. Ankara’da akil insanlar ve şirket yöneticileri çözüm geliştirmeye devam ediyor. Bu çalışmalara katkıda bulanacak önerileri paylaşmak istiyoruz.

1- Risk analizinin yapılması Öncelikli olarak yatırım yapan şirketler de dahil olmak üzere firmaların finansal yapısının incelenmesi, değişken parametreleri de dikkate alarak kısa ve orta vadeli risklerin ortaya çıkartılabilmesi gereklidir.

2- Fiyatlama sürecinin netleştirilmesi Fiyat artışının üçlü dengeyi gözeterek gerçekleştirilmesi beklenmektedir. Üretici, sanayici ve tüketicinin ilave ciddi bir maliyete katlanmadan yaşamını sürdürebilmesi önemlidir. Sanayici ve üreticilerin enerji maliyet artışının istihdam, kârlılık ve enfl asyon üzerindeki etkisi de dikkate alınmalıdır. Fiyatlama, enerji şirketlerinin piyasa değerinin artmasına, güçlü ve sürdürülebilir bir finansal yapıya kavuşmasına katkı sağlayabilmelidir. Fiyatın öngörülebilir olmasıyla da yatırım ve uzun vadeli kontratların yapılması sağlanabilecektir.

3- Gelir merkezi ve veriye dayalı yönetim sisteminin kurulması Şirketlerde, kâra ve veriye dayalı yönetim modeller geliştirilerek, maliyeti optimize edecek ve gelirleri arttıracak projelerin hayata geçmesi mümkün olabilecektir.

4- Dağıtım şirketlerine kâr payı bırakılması Bu sayede özellikle halka açılacak şirketlerin piyasa değerinin arttırılması sağlanabilir. Kayıp-kaçak miktarının bu hesapta dikkate alınmaması hakkaniyet açısından önem arz etmektedir.

5- Şirketlerin bir perakende platformuna dönüştürülmesi Şirketler, ilave maliyet getirmemek kaydıyla, farklı sektör ve şirketlerle iş birliği yapabilmeli ve müşterilere yeni değerler sunabilmelidir. Bu sayede perakende şirketleri uğrama ve temas kurma avantajlarını yeni gelirlere dönüştürme şansına sahip olabilir, bir çok hizmeti tek pakette sunabilirler. Regülatif alt yapının güçlendirilmesi ile şirketlerin, bir perakende platformuna dönüşmesi ve bu sayede piyasa değerlerinin artması sağlanabilecektir.

6- Mali af kampanyalarının düzenlenmesi “Başarılı uygulamaları esas alarak düzenlecek kampanyalar, kağıt üstünde görünen alacakların nakde dönüşmesini sağlayacaktır.

7- Hizmet sektöründe müşteri kredibilitesi ve risk yönetim sisteminin kurulması Serbest tüketicinin borcu nedeniyle enerjisi kesilememektedir. Bu nedenle ilave borç riskinin oluşmaması için kredibilite yönetim sistemine geçilmesi önerilmektedir. Bu konuda telekomünikasyon ve bankacılık sektörü ile birlikte hareket edilmesi rasyonel bir adım olacaktır.

8- Kayıp kaçakla mücadelenin ve akıllı şebekeler yol haritasının yeniden yapılandırılması Tarımsal sulama kaynaklı kaçak için yeni bir çözüm modeli geliştirilmeli, akıllı şebeke stratejisi kayıp kaçağı düşürecek şekilde yapılandırılmalıdır. Haberleşme mimarisinde, telekomünikasyon şebekesinin, etkin bir şekilde kullanılmasını öneriyoruz. Bu, gerçek anlamda enerji yönetim sisteminin kurulması, izlenmesi ve etkin yönetilebilmesini sağlayacaktır. Bu sistemin, sıfır bakiye ve kayıp kaçak maliyetini azaltması beklenmektedir.

9- Dış piyasalara açılım sağlanması Sektör, üretim ve dağıtım hizmetlerinde önemli bir yetkinlik kazanmıştır. Yurt dışı piyasalarda sağlanan müteahhitlik ve havaalanı yönetim hizmetlerindeki başarının, bu alanda da elde edilebilmesi için şirketlerin teşvik edilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

10- Yeni fırsatların gelire dönüştürülmesi Yapılan yeni yasal düzenlemeler adrese dayalı işlemlerin ve yeni gelir fırsatlarının önünü açmıştır. Yine deprem sigortası için düşünülen modellerin de gelir sağlayacak şekilde formüle edilmesi sağlanabilmelidir.

11- Halka açılma faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi Bu şekilde elde edilecek kaynakların borçların ödenmesi ve hizmet kalitesinin arttırılmasında kullanılması şirketlerin mali yapısını güçlendirecektir.

Einstein’ın dediği gibi “irade varsa bir yol da vardır”. Bu yolların sayısı fazladır. Hayatın ve ekonominin can damarı olan sektörün sorunlarını çözülmesi yolunda önemli adımlar atılması şirketlerin ve sistemin yaşatılmasını sağlayacaktır.

Tüm yazılarını göster