Dün sabah televizyonlarda piyasa yorumcularına kulak kabarttım.
Dinlediklerim, gazetelerdeki yorumcuların yazdıklarına da göz gezdirme ihtiyacı doğurdu.
* * *
Yorumcuların söyledikleri ve yazdıkları, dün sabah uğradığım TBMM'de anlam kazandı.
* * *
Ekonomik ve sosyal reformları yapmasını beklediğimiz siyasiler ve bürokrasi, bu reformlar için dava sonucunu bekledi 6 ay.
Dava sonuçlandı.
Herkes rahatladı.
Daha da rahatlamak için tatille çıkılmış bu hafta başı.
Siyasiler tatilde. Bürokrasi de tatilde.
Ankara boşaldı...
* * *
Ankara doluyor, boşalıyor...
Sürekli bir değişim içinde!
Değişmeyen tek şey, Türkiye'nin önünü açacak reformların bekleyedurması.
* * *
Buraya kadar her şey normal.
Neden?..
Alıştık çünkü beklemeye.
Aksi, anormaldi!
* * *
Bu duruma piyasa yorumcuları ne diyor?
"Türkiye rahat bir döneme giriyor."
Neden?..
"Çünkü, siyasiler tatilde."
"Çünkü, ortamı gerecek demeçler ve girişimler olmayacak."
* * *
Haklılar mı?
Haklılar.
Neden?
Çünkü, siyasi gerginlikler olmasaydı, belirsizlikler nedeniyle yatırımlar ertelenmeyecekti.
Siyasi gerginlikler olmasaydı, fabrikalar satışa çıkmayacaktı.
Siyasi gerginlikler olmasaydı, kentlerimizde cirit atan yabancılar, milyonlarca dolarlık ekonomik değerlerimizi (şirketler, fabrikalar, araziler...) üç kuruşa satın alamayacaktı.
Siyasi gerginlikler olmasaydı, binlerce işçi bu bahaneyle kapı önüne konamayacaktı.
Siyasi gerginlikler olmasaydı, menkul kıymetlerde yabancı yatırımcılar k‰r, küçük yerli yatırımcılar zarar etmeyecekti.
Siyasi gerginlikler olmasaydı, TBMM şahsa, şirkete yönelik kanunlar, kararnamelerin yanısıra özeli değil de geneli ilgilendiren reformlarla da uğraşmak zorunda kalacaktı...
Siyasi gerginliklerin nedeni siyasilerse, -ki başkası değil- tüm bu gelişmelerin nedeni de başkası olmasa gerek.
Burdan hareketle son söz siyasilere: "Reformlar gecikecekse, tatil dönüşünü de geciktirebilirsiniz."