Emtia şoklarından kaçış yok

Atılım MURAT AYKIRI FİNANS amurat@etu.edu.tr

Finans piyasaları geçen hafta Bernanke'den istediğini aldı. Fed başkanı bir program sözü vermese de, tahvil alımlarının devam edebileceğini söyledi. Bernanke tahvil alım programlarının ekonomiye katkısı olduğunu savunarak; ''Enflasyon baskısı düşük. Tam istihdam seviyesine ulaşmak için daha fazlasını yapabiliriz'' diyor. Bu noktadan sonra, Bernanke bir likidite programı açıklamazsa eleştirilir. 13 Eylül'deki Fed toplantısında olmasa da, sonrasında daha fazlasını yapmak zorunda kalabilir.

Fed'den yeni politikalar görebiliriz. 2014'ün sonuna kadarki sıfır faiz politikası, 2015'in ortasına veya 2015'in sonuna kadar uzatılabilir. Kısa vadeli eyalet tahvilleri satın alınabilir.  Nominal milli gelir hedeflemesini denenebilir. Bu politikada, merkez bankası nominal büyüme hedefine ulaşmak için, satın alabildiği kadar finansal varlık alıyor. Hedeflenen nominal büyüme rakamı, enflasyondan da gelebilir. Enflasyondaki yükseliş önemli değildir. Mühim olan ekonominin harekete geçmesi, şirketlerin istihdam sağlaması, gelirlerin artmasıdır. Buradan yola çıkarak, hiper enflasyonu düşünmeye gerek yok. Sadece para basarak hiper enflasyon çıkmaz. Hiper enflasyon için; savaş, bir rejim değişikliği, üretimin çökmesi gibi değişik faktörlerin devrede olması gerekir.

Fed hangi para politikası aracını denerse denesin, vergi indirimleri gibi maliye politikalarından destek gelmeden bu araçlar işe yaramayabilir. Amerika 2013'te sıkı maliye politikasına geçecek gibi gözüküyor. Bu şartlar altında, Bernanke'nin belirttiği ''ekonomide tam istihdam'' hedefine ulaşmak zor olabilir. Hanehalkının borç durumu hala çok yüksek sayılır. Finans kurumlarının sermaye açığı devam ediyor. Borç durumu ve sermaye açığı, zirve seviyelerden düştüğü için pek ön plana çıkmıyor. Ancak bütçe açığının düşürülmesi nedeniyle ekonomide bir resesyon başlarsa, hanehalkı borçluluğu tekrar sorun yaratabilir. Toparlandığı düşünülen emlak fiyatları, yeniden düşüşe geçebilir. Finans kurumları, bazı zararlar yazmak zorunda kalabilir.

Yarın toplanacak Avrupa Merkez Bankası(AMB) için de aynı durum geçerli. Maliye politikasının durumuna bakmadan, AMB elinden ne geliyorsa yapmalıdır. Politik açıdan sıkıntılar çıkabilir, ama başka bir yol yok. Açıkçası, sıkı maliye politikası uygulanırken, para politikası yeterli olmaz. Başkan Draghi, sınırsız tahvil alımının sinyalini verdi. Bu hamle, kısa vadede bir rahatlama yaratabilir.

Fed ve AMB'den büyük beklentileri olan piyasa, bu durumu özellikle emtialarda fiyatlıyor. Örneğin altının yükselmesi, likiditenin kokusunu aldığını gösterir. Tabii emtiaları bir grup olarak düşünmek gerekiyor. Metaller yükselirken, enerji ve tarımsal ürün fiyatlarının düşmesi düşük bir olasılıktır. Enerji ve tarımsal emtia fiyatlarındaki yükselişler, Türkiye ekonomisini rahatsız edebilir. Bu hafta açıklanan enflasyon rakamında, gıda ve ulaştırma fiyatlarındaki artışlar dikkat çekiciydi. Tarımsal emtia fiyatları, ABD ve Doğu Avrupa gibi önemli üretim bölgelerindeki kuraklıklar nedeniyle, son iki aydır müthiş yükselişler yaşıyor. Diğer taraftan; likidite programlarının enflasyon yaratmasından çekinen piyasa, fiyatları biraz daha yükseltiyor.

Biz tarım ülkesiyiz, fiyat artışları bizi etkilemez, gibi görüşleri bırakalım. Dünya piyasaları iç içe geçmiş. Mısırın, buğdayın fiyatı dünyada hızla artarken, spekülatif de olsa bu artışlardan payını alırsın. Önemli üretim merkezlerindeki fiyat şokları, küresel boyuta ulaşabilir.

Tüm yazılarını göster