Emtia fiyatları daha da yükselecek mi?

Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

GLOKAL BAKIŞ / Gündüz Fındıkçıoğlu findikçiog@tskb.com.tr Emtia fiyatlarında son iki yılın çıkışı çok farklı, serinin eğimi değişti ve yükseliş beklenenden çok daha hızlı oldu. Petrol en önemli kalemi oluşturuyor. Fakat diğer emtia fiyatları da dış ticaret, büyüme ve enflasyonla açıklayıcı ilişkiler içinde. Örneğin, rafine bakır fiyatlarında görülen beklenmedik yükseliş spot emtia ve emtia futures piyasalarında aktif olan uluslararası yatırım bankalarının tahminlerine 2006 başından bu yana tam yansımış durumda. Esas itibariyle Çin ve Hindistan kaynaklı güçlü bir talep söz konusu. Üstelik bu talebin gelecekte yavaşlayacağına dair şimdilik pek de işaret görünmüyor. Sadece talep değil, başka faktörler de, mesela Japonya'nın gevşek para politikası ve sıfır ya da negatif (reel) faizlerle sürdürmüş olduğu faiz politikası da emtia fiyat endeksinin yükselişinde etkili oldu. Emtia fiyatlarının gelişmiş ülkelerin üretici fiyat endekslerindeki yükselişte etkili olduğu da kolayca görülüyor. Burada emtiaları üçe ayırmak ve bir de istisnadan bahsetmek lazım. Petrol ayrı bir kalem ve altın da ayrı bir kalem. Gerçi altın fiyatı petrol fiyatını takip ediyor -tersi geçerli değil- ama yine de altın ayrı ve çok yaygın bir yatırım aracı. Üçüncü kategoride diğer metaller var ama bunların içinde de bakır biraz farklı. Bakır özelindeki durum şu şekilde özetlenebilir: Arz tarafında kesintilerin olması ve talep yanında sürekli ve kesintisiz bir talebin varlığı dünya ölçeğinde yetersiz stoklarla birleşince, fiyatlar kolaylıkla yükselebilir hale geldi. Aynı şekilde, global likidite bolluğu emtia spot ve 'futures'larına hatırı sayılır bir giriş olmasına neden oldu ve bu faktör de fiyatları çok etkiledi ve hala etkiliyor. 24 Nisan 2006 itibariyle LME'de libre başına 3,03 USD, ya da metrik ton başına 6.707 USD'lik bir bakır fiyatı fiyat söz konusu idi ve bu müthiş bir yükselişti. Bugün libre başına 3.7719 USD veya metrik ton başına 8.343 USD: yani son 24 ayda %25 artış var. Oysa ki tarihi ortalamaya geri dönme (mean-reversion) beklemek hala oldukça mantıklı. Ama hangi tarihi ortalamaya? Uzun dönemli tahminleri başlangıçta yükselmeye devam eden, ancak daha sonra 2006 başındaki -oldukça yüksek sayılabilecek- seviyeye gerileyen bir patika dahilinde düşünmek mümkün. Bunu yaparken Çin ve Hindistan kaynaklı talebin süreceğini düşünerek "en düşük" uzun dönemli fiyat tahmin ve senaryolarına değil, nisbeten daha "bullish" varsayımlara dayandırıyoruz. Ancak, bu tip tahminler dünya ekonomisinde ciddi bir yavaşlamayı ima eden tahminler. Bin dolar ile tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış olan altın fiyatı da artık düşüşe geçecek. Nedenleri yükselen fiyatın altın talebini doygunluğa eriştirmesi ve FED'in durmasıyla doların yavaş yavaş değer kazanmaya başlayabilecek oluşu. Bir diğer neden petrol fiyatlarının tarihi ortalamaya geri dönme eğilimi gösterebilecek olması; ancak bu ortalama 100 doların altında da olsa hayli yüksek bir ortalama. Petrol fiyatları 90 doların altında stabilize olursa altın fiyatı da ona paralel gerilemeye devam eder. Altın fiyatı iki orana bağlı olarak hesaplanabilir: Bir ons altın ile kaç varil petrol alınabildiğini gösteren altın/petrol oranı 2003 sonrası 10 seviyesinde bulunuyor. Bu oran son olarak 9,28'e yükseldi ki, petroldeki yükselişle altının paralel gideceği yönünde bir sinyal üretiyor: Petrol fiyatı düşecekse altın fiyatı de gerileyecek. Ortalama oranın gerçekleşmesi için altının 1051 dolar olması gerekiyor. 1970'ten yaşanan buhranlar ve krizler dikkate alındığında bu oran ortalama 15'e denk geliyor. Ayrıca 100 varil petrol almanın altın maliyetini hesaplıyoruz. 2003 başından beri 100 varil petrol için ortalama 10,7 ons altın gerekirken, bugün bu oran 12,47 seviyesinde bulunuyor. Ortalama oranın gerçekleşmesi için altının 982 dolara gerilemesi gerekiyor. Yine 1970'lerden bu yana incelendiğinde bu oran ortalama 7'ye denk geliyor. Ekonomik durgunluğun yaşandığı ortamda petrol fiyatının daha fazla yükselmeyeceği varsayılırsa altının 983-1051 dolar arasında olması doğal. Bu nedenle altının daha da yükselme potansiyeli düşük. 1970'leri de hesaba dahil edersek altının 1500-1581 dolar aralığında olması gerekir. Ancak koşullar çok farklı ve 2003'ten sonra oluşan ortalamanın daha doğru bir gösterge olduğunu düşünüyoruz. Haftaya: petrol.

Tüm yazılarını göster