Dubai Borsası'nda işlem gören Emaar Properties, dünyanın en büyük 10 gayrimenkul geliştirme şirketinden birisi. Piyasa değeri 13 milyar dolar. Dünyanın en yüksek binası Burj Khalifa ile dünyanın en çok tercih edilen alışveriş destinasyonu The Dubai Mall, Emaar'ın ikonik projeleri arasında.
Emaar Türkiye, Emaar Properties'in iştiraki olarak 2006 yılında İstanbul'da faaliyete başladı ve Toskana Vadisi projesini gerçekleştirdi. Şirketin ikinci projesi olan Emaar Square, çok iddialı bir proje. Bir yaşam merkezi olarak tasarlanan Emaar Square'in hedefi, Dubai'den sonra İstanbul'u da, başta Körfez ülkeleri olmak üzere, küresel anlamda bir cazibe merkezine dönüştürmek. Bu kapsamda, Sabiha Gökçen'e uçan Emirates Havayolları'yla da işbirliği gündemde.
Bu iddialı projeyi dinlemek için, Emaar Türkiye'nin CEO'luğuna geçtiğimiz ağustos ayında atanan Cenk Arson ile bir araya geldik. Arson'un öncelikli olarak altını çizmek istediği konu, Emaar'ın marka değeri. Emaar'ın karından fedakarlık edebileceğini, ancak marka algısından asla feragat etmeyeceğini söyleyen Cenk Arson, Emaar'ın "yaşam tarzı geliştirme" modelini anlattı:
Emirates ile işbirliği
"Emaar Properties, 13 milyar dolar piyasa değeri ile dünyanın en büyük 10 gayrimenkul geliştirme şirketinden birisi. Çok değerli bir marka. İkonik projelerimizle, dünya genelinde çok önemli ticari başarılara imza attık. Dubai ve Mısır'ın ardından, Türkiye en fazla yatırım yaptığımız üçüncü ülke. Türkiye'ye 2.5 milyar dolar yatırım gerçekleştirdik. Son projemiz Emaar Square'in tamamlanmasında bir gecikme yaşandı, fakat konutların teslimine başladık ve yıl sonuna kadar tamamlayacağız. Dairelerin metrekare fiyatı 3 bin 500 dolar ile 6 bin 500 dolar arasında değişiyor. 300 dairenin yüzde 80'i satıldı. Bunun yüzde 24'ünü Körfez Bölgesi ülkeleri oluşturuyor. Emaar Square'in hedefi, Dubai'den sonra İstanbul'un Anadolu Yakası'nı da bir cazibe merkezine dönüştürmek. Bu kapsamda, Sabiha Gökçen'e uçan Emirates Havayolları'yla işbirliği yapacağız."
Yıllık ziyaretçi beklentisi 26 milyon kişi
"Emaar Square, 800 bin metrekarelik çok büyük bir alan. Konut, AVM, ofis ve 6 yıldızlı otelden oluşan bir yaşam alanı sunuyor. 1000 konut yaklaşık 5 bin 500 kişilik bir nüfus anlamına geliyor. Bunun yanı sıra 44 bin metrekarelik ofis alanımız var. AVM'nin boyutu ise 143 bin metrekare. Fransız Galeries Lafayette'in Türkiye'deki ilk mağazasının yanı sıra, Hermes, Channel gibi lüks markalara ev sahipliği yapacak. Emaar dünya genelinde önemli bir platform, dolayısıyla uluslararası markaları Türkiye'ye getirme şansımız büyük. Türkiye'ye hiç gelmemiş, önemli bir marka ile görüşme halindeyiz. Mağaza çeşitliliğimiz ile herkese hitap eden bir yaşam alanı kuracağız. AVM içinde 450 marka olacak. Öte yandan Emaar marka değerini yansıtan sanat etkinlikleri, aktiviteler de planlıyoruz. Yıllık ziyaretçi beklentimiz 26 milyon kişi. Amacımız halkın her kesimine ulaşmak. Türkiye'de insanlar daha iyi bir yaşam arayışında. Biz de mağaza çeşitliliğimiz ile, herkese hitap eden bir yaşam alanı kuracağız. Aslında bir AVM değil, bir semt yaratıyoruz. Gurme merkezinden, çocuk parkına, akvaryumdan, eğlence merkezine bir semtte olması gerek her türlü yaşam alanını kuruyoruz. Avrupa Yakası, özellikle de Körfez Ülkeleri için çok daha yaşanır bir bölgeye dönüşecek. "
Dubai bir çöldü, cazibe merkezi yaptık, İstanbul'un potansiyeli çok daha büyük
"Emaar Square'i daha iyi bir ortamda açmayı istedik; fakat Türkiye'de gayrimenkul talebini destekleyen temeller mevcut. Genç nüfus, orta gelirli nüfusun artması gibi olumlu unsurları değiştiremezsiniz. Öte yandan İstanbul, tüm çirkinleştirmeye rağmen, dünyanın en güzel şehri. Biz de ikonik projelerimizle bu güzelliğe katkı sağlamak istiyoruz. Emaar finansal açıdan güçlü, kapasitesi olan bir şirket. Dolayısıyla uzun vadeli bir talep beklentimiz var. Sonuçta Dubai bir çöldü, çölden bir cazibe merkezi yarattık. İstanbul bu anlamda çok daha büyük bir potansiyele sahip."