Eleman seçiminde Jack Welch bakışı - 3

Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

Son iki yazımda Jack Welch'in "Winning" adlı kitabından eleman seçimi konusuna değiniyordum. Jack Welch, işe eleman alırken önce turnusol kağıdı niteliğinde, olmazsa olmaz, üç özelliğe bakmalı demişti: Doğruluk ve dürüstlük, zeka , olgunluk. Buna birinci süzgeç demişti. İkinci süzgecinde ise 5 özellik sıralamıştı: Pozitif enerji, başkalarına enerji verebilmek, kararları zamanında alabilmek, iş bitirici olmak ve tutku. Bu hafta üst katlara yönetici seçiminde kullanılacak üçüncü süzgeçten söz edeceğim. Yine önce Jack Welch'den alıntımı sunacağım, sonra kendi

yorumumu vereceğim.

Süzgeç-3: Yükseklere seçim

"Tanıtılan ilk iki süzgeçle bir organizasyonun her fonksiyonu ve hemen hemen her pozisyonu için eleman seçebilirsiniz. Ama söz konusu pozisyon bir organizasyonun tepe noktası içinse, bir üçüncü süzgeci de eklemek gerekir."

1-Gerçek, yapmacıksız

"Eğer bir kişi kim olduğunun farkında değilse ve özgüvenden yoksunsa zor kararları alamaz, inandıklarının arkasında duramaz. Gerçek ve yapmacıksız olmak, lideri sevilen ve inanılan birisi yapar. Bu özellik, kişilere duygusal anlamda ulaşmakta yardımcı olur. Gerçek, yapmacıksız insanlar kişileri etkiler, onların yüreğine dokunur."

Boşuna dememiş Mevlana "Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol". Yönetici pozisyonundaki kişiler için bu özellik daha bir önemlidir. Çünkü kişi tepelerdedir ve herkesin gözü ondadır. Eğer bu tepedeki kişi rol kesiyorsa, kendini değil de başkasını oynuyorsa saygınlık kazanamaz. Kişiler, gerçek, yapmacıksız insanları kendilerine yakın bulur ve izlerler.

2- Tepenin arkasındakini görebilme yetisi

"Her liderin bir vizyonu olmalı, geleceği görebilmelidir. Ancak iyi liderlerin bunun ötesinde yetileri olmalıdır; çok radikal değişiklikleri görebilmelidir. Bu, altıncı his diyebileceğimiz, bir biçimde pazardaki değişiklikleri sezebilme ve rakiplerin hareketlerini önceden kestirebilme yeteneğidir."

Herkesin görebildiğini, kestirebildiğini görmek marifet değildir. Farkı yaratacak,bunun ötesini görebilmektir. Bu, falcılık değildir; çevreyi çok iyi gözleyebilme, olaylar arasında ilişki kurabilmek ve bundan sonuçlar çıkarabilmek yetisidir. O zaman kafanızda kurduğunuz modelin bir değişkeninde meydana gelecek bir değişimin neler doğurabileceğini kestirebilirsiniz. Bu zihin modeliniz ne kadar gelişmişse tahminleriniz o kadar doğru olur. Tıpkı gelişen teknoloji ile hava tahmin raporlarındaki isabetliliğin artması gibi.

3- Kendisinden daha yetkin kişileri çevresinde toplayabilme cesareti

"İyi lider, takım kurarken öylesine cesaretli olmalıdır ki, onlarla aynı odada bulunduğunda zaman zaman "bu odadaki en aptal benim galiba" diye düşünebilmelidir."

Meşhur atasözünü hatırlayalım. "Alet işler, el övünür" derler. Organizasyon oyununda bunu "Elemanlar çalışır, yönetici övünür" diye uyarlayabiliriz. İşte iyi lider, çevresine kendisinden daha akıllı insanları toplayabilirse daha çok övünür. Bir orkestra şefi o orkestradaki tüm müzik aletlerini çalabilir. Ancak orkestraya alacağı her eleman o enstrümanı kendisinden daha iyi çalarsa ortaya daha güzel müzik çıkar. Ama bu tabi ki bir cesaret işidir. Koltuğundan korkmayan, kendinden emin, özgüven sahibi kişiler bunu yapabilir.

4- Yüksek direnç

"Bir yere yeni bir lider ararken hep daha önceden zor deneyimler yaşamışları tercih ederim. Hele hele başına iş gelmiş, yerle bir olmuş, sonra yeniden ayağa kalkarak koşmuş kişiler daha çok hoşuma gider."

İş dünyası fırtınalarla doludur. Burada yelken açacak kaptanın ruhen dayanıklı olması gerekir. İyi lider, zor zamanlarda belli olur. Eğer bir kaptan fırtınalar atlatmışsa, direnci artar; daha güçlü fırtınalara hazırdır demektir.

Sonuç

Welch, başarısını kanıtlamış bir yöneticidir; görüşleri önemlidir. Bu nedenle, onun görüşlerini sizlerle paylaştım ve yorumlarımı verdim. Ve de Welch'in sıraladığı özellikler

hemen hemen her organizasyon için geçerlidir.

Sonuç olarak da şunları eklemek istiyorum. Organizasyonları başarılı ya da başarısız kılan, onu oluşturan insanlardır. İnsan kaynağı, işletmenin kaderini çizer, tarihini yazar. Eğer organizasyon olarak başarılı olmak istiyorsanız yetkin bir kaynağınızın olması gerekir. Ticarette "Bir malı alırken kazanırsın" derler; kârın başladığı nokta, alımdır. İnsan kaynağı yönetiminde de işe alım, güçlü bir insan kaynağı oluşturmada başlangıç noktasıdır. Doğru elemanı seçmek, bir sanattır.

Tüm yazılarını göster