1990’lı yıllarda ekonomi muhabirliği yapanlarla, o yıllarda sıkı ekonomi dergisi okuyucuları iyi bilir. O dönemde girişimcilik fırsatları, gazeteciler için, okuyucular cephesinden de yoğun karşılık bulan iyi bir haber malzemesiydi.
Benzeri haberler bugün de yapılıyor. Ancak 90’lı yıllardaki popülaritesinden eser yok.
Bu türden haberleri son zamanlarda enerji sektörüyle ilgili olarak görmeye başladık. Özellikle elektrik satışının serbestleşmesinden sonra, serbest ticaret şirketlerinin bayilik verdiklerini duyuyoruz. Zaman zaman, elektrik bayiliği alsam nasıl olur, iyi bir kazancı ve geleceği var mı diye soran okurlarla da karşılaşıyoruz.
El cevap: Elektrik satışı için dükkan açmayı düşünüyorsanız bunu unutun.
Peki neden? Bir kere elektrik ticareti henüz oturmadı. “Daha iyi ya işte, önümüzdeki dönemde oturmaya başlayacak, şimdiden pozisyon alsak fena mı olur” dediğinizi duyar gibiyim...
Efendim? Biraz daha yüksek sesle lütfen... Ama sesinizi yükseltebileceğinizi pek sanmıyorum çünkü göğsünüzü gere gere bunun tersini söyleyebilecek noktadaysanız zaten sorun yok.
Eğer siz haklıysanız ya çoktan dükkanı açmış müşteri peşinde koşuyorsunuzdur ya da bunu yapmak için bana sormazdınız bile...
Şimdi biraz daha ayrıntıya girebiliriz.
1990’lı yılların ikinci yarısından itibaren cep telefonları çıktı ve telefon bayiliği iyi bir iş fırsatıydı. Şimdi de elektrik ticareti başlıyor. Ama elektrik bayiliğinin farkı şu: Mobil telefon satışları ciddi bir iş idi. Her telefon cihazı bir, bilemediniz iki yıl içinde yenisiyle değiştirilmek durumundaydı.
Ama elektrik tüketicisi her iki yılda bir sayaç değiştirmek durumunda değil.
Demem o ki, cep telefonu bayiliği, cihaz ve aksesuvar satışları sayesinde iyi bir iş fırsatıydı. Onu besleyen, destekleyen taraf ise hızla artan mobil telefon aboneliğiydi.
Şimdi elektrik piyasasında ne ortada sürekli satılacak, sık sık da yenilenecek bir cihaz var ne de aksesuvar. İşin bir tarafı bu.
İkinci ve belki de daha önemli tarafı ise elektrik ticareti şirketleri, müşteriye dijital kanallar üzerinden ulaşacaklar. Buna dönük hazırlıklar dikkat çekiyor.
Bazı büyük oyuncular, yine başka bir sektördeki başka büyük oyuncularla sinerji yaratmak için işbirliklerine imza atıyorlar.
Örneğin, telekomünikasyon grubu Türk Telekom ile Aksa Enerji geçtiğimiz günlerde el sıkışmış durumda.
Digiturk’ün, D-Smart’ın ve Turkcell Superonline’ın da anlaşma sağladığı elektrik oyuncuları var.
Sonuç: Bu kadar büyük kanallar varken, cadde üzerinde dükkan açarak elektrik satıp iyi para kazanacağını düşünmek fazlaca iyimserlik bize göre.
Olsa olsa şu olur. Mevcut bir dükkanınız vardır. Şayet elektrik satışı, faaliyet konunuza çok ters düşmüyorsa, bir raf ya da bir masa ve bir elemanı da bu iş için görevlendirebilirsiniz.
Olumsuzluk içeren cümleler kurmayı pek sevmem ama maalesef bu kez öyle oldu.
Umarım çok kafa karıştırmamış, fazla moral bozmamışımdır.