Eldeki kuş mu daldaki kuş mu?

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

FOMC toplantısından “evladım sana güveniyorum ama dünya kötü” mesajı çıktı. Fed ABD ekonomisinin büyümesine, istihdam yaratmasına ve enfl asyondaki artış eğilimine güveniyor. Ancak küresel riskler nedeniyle para politikasını sıkılaştırmakta aceleci davranmayacak. 

Piyasalar beklendiği üzere Fed’in mesajının “sana güveniyorum” ve “sıkılaştırmakta aceleci davranmayacağım” kısmını satın alıp “dünya kötü” kısmını umursamadı. DXY dolar endeksi sene başından beri gördüğü en düşük seviyeye gerilerken, ortaya dünya borsalarının ve tahvil piyasalarının eş anlı olarak yükseldiği mükemmel bir tablo çıktı. 

Fed’in güvercin taklasının ardından dünya borsalarında bir ayrışma yaşandı. Doların zayıfl amasından fayda sağlayan emtia üreticileri yükselişte başı çekerken, küresel risk iştahına duyarlı gelişmekte olan ülkeler bu lider grubu yakından takip etti. Paralarının dolara karşı değer kaybetmesinden rahatsız olan Avrupa ve Japonya borsalarına ise daha temkinli bir seyir hakim oldu. 

Piyasalarda gelişmekte olan ülkeler lehine ayrışma devam eder mi? Bu sorunun cevabı DXY dolar endeksinin ve emtia fiyatlarının seyrine bağlı olarak belirlenecek. Faiz artırım beklentilerinin tırpanlanarak yılın son çeyreğine kayması kısa vadede dolardaki zayıfl amayı ve emtia fiyatlarındaki yükselişi destekleyerek gelişmekte olan piyasalardaki yükselişin devam etmesini sağlayabilir. 

Ancak söz konusu yükselişin kalıcı olacağına inanmıyoruz. ABD ekonomisinin makul bir hızla büyüdüğü, istihdam artışının güçlü olduğu bir ortamda maaş artışlarının enfl asyonu yukarı çekeceğini gören Fed faiz silahını kullanmakta çekinmeyecektir. 

Diğer yanda Avrupa ve Japonya merkez bankalarının gevşek para politikasında son aşamaya geldikleri görüşüne de katılmıyoruz. Her iki bölgede büyümenin zayıf, işsizliğin yüksek olması ve maliye politikasının yapabileceklerinin sınırlı olması para politikası yoluyla ekonominin desteklenmesini gerektiriyor. 

Fed’in faiz artışına kaldığı yerden devam ettiği veya ECB ve BOJ’un para politikalarını gevşetmeye devam ettiği bir senaryoda DXY dolar endeksi yeniden 100 seviyesinin üzerine yükselecek ve bugün gelişmekte olan ülkelere yönelen piyasalar yeniden “riskten-kaç” stratejisine dönecektir. 

Şubat ortasından beri devam eden yükseliş karşısında yatırımcılar ne yapmalı? Kısa vadede doların seyrinin dönmesini beklemeyen ve momentuma oynayan yatırımcılar dar stop-loss seviyeleri ile yükselişe katılabilirler. 

Ancak bizce daldaki kuşu değil eldeki kuşu tercih etmek daha doğru olacaktır. 

Temkinli görüşümüzün arkasında iki temel gerekçe var. (i) Sene başında borsa için AL tavsiyesi verdiğimiz günden bu yana MSCI Türkiye dolar bazında %19 kazandırdı. 2016 sonu için 91.300 olan hedef değerimize göre Borsa İstanbul %12’lik bir artış potansiyeli ile mevduat faizinden hallice bir getiri vaat ediyor. 

(ii) Borsa İstanbul için olumlu görüşümüzü ekonomi yönetiminin uzun süredir ertelediği Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yapısal reformları hızlandıracağına inanmıştık. Gündemin başkanlık tartışmalarına odaklandığı bir ortamda maalesef ekonomi geri planda kaldı. Dolayısıyla işlerin kötüye gitmesi durumunda Türkiye’yi gelişmekte olan ülkelerden ayrıştıracak bir hikayemiz kalmadı. 

Mevcut fiyatlar dahili ve harici önümüzdeki dönemde karşılaşılabilecek potansiyel risklere karşı yeterli koruma sağlamıyor. Bu nedenle borsadaki yükselişlerde taktiksel olarak satış yönünde olmayı tercih ediyoruz.

Tüm yazılarını göster