Hiçbir ülkede Hükümet ve Merkez Bankası el ele vererek kriz yaratmaya çalışmaz. Veya "parmağım kör gözüne" misali, kriz yaratacağı belli olan girişimlerde bulunamaz.
Cari açık sorunu bugünün sorunu değil.
DÜNYA'da cari açık sorununun önemini ve önlem alınmaz ise her yıl cari açığın büyüyeceğini 29 Nisan 2004 tarihinden beri yazıyorum.
Ben bir iktisatçı olarak gelişmelerin olumsuzluğuna değinirim. Başka iktisatçılar yazarlar da risk uyarısında bulunabilir. Bunlar normaldir.
Normal olmayan seçin öncesinden buyana hükümet üyelerinin, son günlerde Merkez Bankası Başkanı'nın "kriz geldi, geliyor" şeklinde ortalığı karıştırmaları, "döviz bulunmaz olacak döviz alın" şeklinde mesajlar vermeleridir.
Ne değişti de Türkiye kriz bekleyişine girdi? Evet cari açık büyük ama oluk oluk döviz girişi olduğu için büyük. Önce dövizi harcadık da, döviz bulunmaz oldu diye bir şey yok.
Döviz fiyatları yabancıların telaş içinde döviz toplamalarından değil, bizim şirketlerin döviz satın almalarından artıyor.
Bugüne kadar bankaların borçlanma kanallarında, özel şirketlerin borç yenileme çabalarında bir tıkanma olmadı.
Ekonomide durma duraklama yok.
Ama rahat bize battı. İlla da kriz çıkacak diyoruz. Krize bu kadar "gel gel" yapılır ise tabii ki kriz gelir. Bozuk dengeler daha da bozulur.
Elektrik ihalelerini kazananlar zor durumda
Özelleştirmede elektrik dağıtım ihalesini kazanan 4 sermaye grubu ihale bedeli olarak 6.6 milyar dolar ödeyecekler.
Bu para ya içerideki ya da dışarıdaki bankalardan dolar olarak temin edilecek.
(1) İç ve dış piyasadan borçlanma güçleşti,güçleşiyor.
(2) Doların fiyatı değişti. Değişiyor.
(3) Ekonominin durumu ihale tarihinde daha parlak idi. Şimdi büyümenin yavaşlatılması söz konusu.
İşte bu ortamda, ihale kazanan firmalar:
-İşe devam mı yoksa tamam mı konusunda karar verme durumunda
- İşe devamdan korkanlar risklerini yakmayı göze alacak.
-İşe devama niyetli olanlar ek teminat verecek.
Allah kolaylık versin. İyi niyet ile ve o günlerin morali ile ihale alanlar şimdi zor durumda.
Ama öte yanda devlet de zor durumda. Çünkü bu özelleştirme gelirleri yıl içi kamu harcamalarına destek olacak idi.
İstikrarsızlık, konjonktürel dalgalanmalar büyük yatırım kararlarında önemli risk unsurudur. Çünkü gelir-gider hesaplarını alt üst eder. Böyle durumda işadamları yükümlülüklerinden çözülmenin zararını sineye çekerek daha büyük risklerden kurtulma arayışına girer. Bu da normaldir.