Ekren'in çabasıyla sanaldan vazgeçip reele dönebilecek miyiz?

Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

AYRINTI / Ferit B.PARLAK ferit.parlak@dunya.com Sanal ve spekülatif hareketler arasında kaybolmuşken Devlet Bakanı Nazım Ekren'in GAP'tan sonra Doğu Anadolu (DAP), Doğu Karadeniz (DOKAP) ve Konya Ovası (KOP) projeleri için de çalışma başlattığı haberi geldi. Uzunca bir dönem 'piyasada likidite yok' dendi. Piyasada likiditenin olduğunu yüzde 23'ün üzerinde faize ulaşınca anladık. Son Hazine ihalelerine gelen yoğun talep, likiditenin varlığını ve yüksek faizi beklediğini kanıtladı. Uzunca bir dönem, 'petrol fiyatları 200 doları bulacak' dendi. "Yüksek talep artışı" birinci, ABD'nin zayıf dolar, yüksek petrol fiyatıyla dünyaya hükmetme isteği ise ikinci neden olarak gösterildi. Dünyada yıllık petrol üretimi yani 'petrol arzı' 86 milyon varilin üzerinde. Tüketim yani 'petrol talebi' ise uzunca bir süredir 84.5 milyon varil seviyesinde seyrediyor. Bu unutuldu. Yüksek petrol fiyatları en fazla Rusya'yı güçlendirir. Bu da unutuldu. Düşük faizle likiditesini artıran uluslararası piyasa oyuncuları şimdi o likiditelerini değerlendirebilmek için faizlerde artış istiyor. Sadece küçük yatırımcıyı etkilediğine inandığım bu belirsizlikler ve sanal hareketler Türkiye'ye de çok şey kaybettirdi. Sadece borsadaki şirketlerin değeri 80 milyar dolar düştü. Bu nedenle, Türkiye sanal ekonomiden kurtulup, reel ekonomiye geçişi başarabilmeli. Kısa dönemi değil, uzun dönemi ele alan projeksiyonlar geliştirebilmeli. Emek ve çaba harcayarak kurulan sanayi tesislerini, Türkiye'nin geleceğine güvenerek, düşük fiyattan mal edinmeye çalışan yabancılara üç kuruşa satmamalı. Devlet Bakanı Nazım Ekren'in başlatacağı çalışma bu nedenlerle büyük önem taşıyor. Kuraklık nedeniyle gıda fiyatları artıyor. Gıda fiyatlarındaki artışın dünya toplam enflasyon ortalamasına katkısı 2006 yılında yüzde 27 iken 2007 yılı itibarıyla yüzde 44,3, petroldeki artışın ise aynı ortalamaya katkısı 2006 yılında yüzde 20 ve 2007 yılında yüzde 8 seviyesinde... Türkiye'de ise 2007 yılında enflasyon oranı yüzde 8.4 olurken, gıda fiyatlarının toplam enflasyona katkısı yüzde 42 oldu. 2008 yılı ilk dört ayındaki gıda enflasyonu ise yüzde 9.2 olurken, gıda fiyatlarının toplam enflasyona katkısı yaklaşık yüzde 54.6 oldu. Bir avuç toprağın, petrolden daha değerli hale geldiği bir dönemde, toprak sahiplerine bunu anlatmak gerekiyor. GAP, KOP, DAP, DOKAP ile gıdada sadece kendine yeterlilik değil, dünya ihtiyacının karşılanabileceğini, bu yolla sermaye birikimi sağlanabileceğini toprak sahiplerine anlatıp, çeşitli projelerde birlikte hareket etmeleri cazip hale getirilmelidir.

Tüm yazılarını göster