Ekonomide yavaşlama, bankaları hiçbir şekilde etkilemez mi?

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Ekonomide bir yavaşlama var. Yavaşlamanın nedeni hükümetin tüketimi frenlemek istemesi. Buna bağlı olarak üretimde, ithalatta ve ticarette ortaya çıkan yavaşlama. Banka kredilerine getirilen sınırlama.
Bütün bunlar bankaların iş hacimlerini yavaşlatacak ve de risklerini artıracak gelişmeler. Belli bir iş hacmine göre faaliyet gösteren işletmeler, daralmanın getirdiği sorunları aşmak zorunda. Krediye bağlı yatırım, üretim ve tüketim harcamaları azalmış durumda.
Kredi ödemelerini, krediyi kullandıkları günün şartlarına göre ayarlayanların bu durumda hesapları bozuldu. Ödemelerinde zorluklar oluştu.
Bizim halkımız borcuna sadıktır. Banka borçlarını aksatmamaya çalışır ama acaba ekonomideki yavaşlama bankaları hiçbir şekilde etkilemedi mi?
Geçen hafta Vodafone sponsorluğunda düzenlenen CEO Club'da işadamı Nafi Güral'ın "Ücretliler 1.5-2 yıllık gelirlerini kart borçlarıyla kapatmışlar. Bu önemli risk. Geçmişte şirket iflasları görürdük şimdi de tüketici iflasları mı olacak?" diyerek ciddi bir sorunu gündeme getirmek istedi..

Ziraat Bankası Genel Müdürü ve Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın ise Nafi Güral'ın bu aşırı kredi kart borçları ve 'tüketici iflasları' uyarısına karşı. "Bizler geri alamayacağımızı hiçbir zaman vermeyiz. Akıllı adamlarız biz. Risk görmediğimiz bir şeyi bizim adımıza birileri acayip dert ediyor. Bizim için kârlılık şart, mutlak, sürdürülebilir ve çeşitli olmalı. Bu yüzden kredi kartlarında ekonomik aktiviteyi zaafa uğratacak sorunları asla beklemiyorum" dedi.
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen toplantıda yaptığı konuşmada, sorunlu kredi riski olduğunun altını çizdi. "Bankacılık sektöründe finansal istikrar adına olumlu şeyler yapıldı ama bize yansıması olarak çok olumlu bir tablo çizmek doğru olmaz. Sorunlu kredi oranlarında riskler var. Karşılık oranları yükleri var. Sektör için 2012 yılının çok iyi olduğunu söyleyemeyiz" diye konuştu.
Özen, kredi riskleri yanındaki diğer risklere dikkat çekti. "Kredide büyüme hızımız düşüyor, kârın kalitesi kötüleşmeye başladı. Yatırımlar devam etmek zorunda. Bankacılık sektöründe finansal istikrar adına olumlu şeyler yapıldı ama bize yansıması yönünden çok olumlu bir tablo çizmek doğru olmaz. Faizlerin düşmesi konusunda hemfikirim ama ne kadar düşüreceğiz bunu tartışmamız gerekiyor. Sektör için 2012 yılının çok iyi olduğunu söyleyemeyiz" dedi.
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, işlerin genel olarak zorlaştığına işaret ederek, "Bankacı için en önemli konu faizlerdir. Faizlerin sürekli inmesi çıkması, volatil ortamlar tercih etmediğimiz ortamlar. Şimdi faizlerde aşağı doğru iniş var. Bunları yönetmek çok kolay değil" diye konuştu.

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, "Büyümenin yavaşlamasının bankacılık sektöründe kârlılığın azalmasına neden olabileceğine" işaret etti.
Türk Ekonomi Bankası Genel Müdürü Varol Civil, "Türkiye dışındaki ülkelerde de gündemin başına oturan büyüme sorununun bankacılık sisteminin geleceği için büyük risk oluşturduğunu" belirtti.

Toplantıdaki konuşmaların belli bölümlerini aktardım. Eğer bir ekonomide büyüme sorunu var ise, reel sektörde rahatsızlık var ise bunun bankalara yansımaması imkansızdır.

Ekonomi küçülürken, şirketler ciddi sorunlarla karşılaşırken, tüketici gelir kıskacı içinde çırpınırken bankaların karlarının artmaya devam etmesi, bankaların hiçbir riskle karşılaşmamaları mümkün değildir.
Bankaların sağlıklı olması, büyümesi, kârlılıklarının sürmesi, reel sektörün büyümesine, sağlıklı olmasına bağlıdır.

Tüm yazılarını göster