Ekonomi yavaşlarken bütçe eğilimleri

Murat YÜLEK KÜRESEL BAKIŞ myulek@aya.yale.edu

Sanayi üretimi Ocak ayında yavaşladı. Bu yılın başlarından itibaren kredi büyümesindeki yavaşlama da iç talepte paralel bir yumuşama görünümünü destekliyor. Enerji dışı ithalat da benzer bir resim çiziyor. Kurlardan dolayı ithalatın bir bölümünün iç pazara kaydığını düşünüyoruz. Ancak yine de, enerji dışı ithalattaki yumuşama bir ölçüde iç talepteki yumuşamadan kaynaklanıyor.


Bunların kalıcı bir trendin başlangıcı olup olmadığını henüz söylemek güç. Şubat ve Mart aylarındaki mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretimi büyüme rakamlarının yakından izlenmesi gerekiyor. Aynı şekilde  ithalat rakamlarının da.


Ekonomideki yavaşlama eğilimi en kötü ihtimalle bir "yumuşak inişi" çağrıştırıyor. Yavaşlama ekonominin birden bire durması şeklinde gerçekleşmiyor. Buna rağmen, dış ticaretle birlikte kamu maliyesi üzerinde etkili oluyor.


Bütçe rakamlarında genel olarak olumlu   gidişat devam ediyor. Şubat ayındaki 6 milyar TL boyutundaki faiz dışı fazla önceki yılın aynı ayındaki 7,2 milyar TL'nın  altında olsa da yine de iyi bir rakam. Eğer Şubat ayında faiz harcamaları 8,6 milyar TL yerine geçen seneki seviyede (6,2 milyar TL) gerçekleşse bütçe denk kalacaktı. 


Ancak bütçede faiz dışında da menfi eğilimler var. Bütçe gelirleri Şubat ayında reel olarak yüzde 2'nin üzerinde gerilerken faiz hariç giderler yüzde 12 oranında arttı. Gelirlerdeki gerileme aktivitedeki yavaşlamadan kaynaklanıyor. KDV ve ÖTV gelirleri Şubatta reel olarak yüde 9nve 5 oranlarında geriledi. Kurumlar vergisi de öyle.


Harcama artışında ise anahtar rolü nominal olarak yüzde 50 artan sosyal güvenlik açığı oynadı. Şubat ayında faizler ve sosyal güvenlik açığına 15 milyar TL'sına yakın harcama yaptık.  Merkezi yönetim yatırımlarına ise sadece 430 milyon TL ayırabildik.


Yani, ekonomideki yavaşlama gelir artışını kısıtlarken son yıllardaki düzelmeye rağmen esnek olmayan harcama yapımız Avrupa'nın bütçesinin tamamen delindiği bir dönemde bizim bütçenin daha iyiye gitmesini engelleyecek gibi görünüyor. Bu durumda, özelikle son dönemde giderek artan kamu binası gibi verimli olmayan harcamaların kontrol altına alınması gerekecek. Ankara'da Eskişehir yolundan geçenler ne dediğimi daha iyi anlayacak. Kamu harcamalarının bu "gösteriş" ürünlerinden uzaklaşıp verimli sahalara akmasını sağlayan bir harcama kalitesi anlayışının getirilmesi gerekiyor. Sorumluluk sadece Maliye Bakanlığının değil. Tüm bakanlıkların harcama kalitesini yükseltici farkındalığa ulaşması gerekiyor.

Tüm yazılarını göster