Ekonomi giderek dövize endeksleniyor. Çünkü;
-Döviz ihtiyacı azalmıyor. Frenlenemiyor.
-Buna karşılık az miktarda döviz çıkışı var ama, döviz girişi durur gibi oldu.
Sonuç:
- döviz fiyatı kontrolden çıktı.
- Ekonomi Yönetimi, kredileri frenleyerek talebi daraltmaya çalışıyor.
Önümüzdeki dönemde Türkiye benzeri ülkelerin çoğunda Türkiye’nin karşılaştığı sorunlara benzer sorunlar var ama, Türkiye’nin ek olarak farklı riskleri var.
-Gazi eylemlerini hükümet iyi okuyamadı. Sorun haline getirdi. Sorunu çözücü değil, büyütücü politikalar uygulanıyor.
Bu ise içeride politik istikrarsızlığın arttığı görünümünü veriyor.
-Durup dururken Ankara kaynaklı olarak “Eylül’de olaylar olacak” söylentileri tekrarlanır oldu. Hükümet üyeleri bu konuda çokça konuşur oldu. Sonuçta durup dururken bir “Eylül riski” ortaya çıktı.
-Türkiye’nin Suriye ve Mısır politikası, buna bağlı olarak Irak ve İran politikaları ve sonuçta tüm dış politikası arap saçına döndü. Türkiye’nin siyasi riski yükseldi.
Bütün bu risklerin bir primi var. Risk primi artınca,
-Dışarıdan kredi bulmak zorlaşırken, kredi maliyetleri de yükseldi.
-İçeride Hazine daha yüksek faizler ödemek zorunda kaldı.
Bu tablo ülke geleceği bakımından olumsuz bir tablodur.
-Dış çevreler kadar içerideki oyuncular da bekleyişe girer.
-Döviz fiyatı olması gereken çizginin üzerine çıkar.
-Döviz trafiği kilitlenir.
Bunun sonunda hükümet:
-Tıkanıklığı açmak için radikal tedbirleri uygulamaya koymak,
- Döviz fiyatı ile faizi daha yüksek bir noktaya çıkararak, bekleyişlerin önünü kesmek zorunda kalabilir.
Tekrarda yarar var:
-Bütün bunlar dışarıda esen fırtınanın Türkiye benzeri ülkeleri etkilemesi ile başladı.
-Ne var ki Ankara, bu rüzgarı önemsemeden, rüzgarın etkisini artıracak iç ve dış politika yanlışlarını sürdürünce, açık pencereden rüzgar içeriye doldu.
Ortalık yıkılmadan, zarar ortaya çıkmadan tedbir alınmadığı için şimdi Ankara zorlanıyor.
Gerçeği kabul etmeliyiz.
-Mayıs öncesindeki şartlara dönmek imkansız.
-Şartlar bugünkünden daha da olumsuz hale gelecektir.
-Şu anda önemli olan olumsuzluğu bir yerde, bir çizgide sınırlamak için, toplu tedbirler almaktır.
-Aspirin tedbirlerle, bir gün kredi kartı, öbür gün faiz tedbiri alarak olumsuz gelişmenin önüne set çekilemez. Set çekmek için güçlü, çok yönlü tedbire ihtiyaç vardır.
Bütün bunların bir faturası olacaktır. Bu faturayı tüketicisi ile üreticisi ile herkes paylaşacak. Buna da hazır olalım.