Eğitimli kadınların istihdamı iç acıcı değil…

Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI hilmideveli@gmail.com

2003 yılında yürürlüğe giren İş Kanunu ve 2011 yılında çıkarılan 6111 sayılı Yasa ile işveren-işçi ilişkisinde cinsiyet dahil hiçbir nedenle temel insan hakları bakımından ayrım yapılamayacağı hükmü ile kadınların doğum öncesi ve sonrası çalışmalarına daha da iyileştirici yeni düzenlemeler getirilmişti.

Kadınlarımızın çalışma yaşamını iyileştirici tüm düzenlemelere karşın TÜİK’in istihdam verilerine göre eğitimli kadınların işsiz kalması engellenemedi.

Verilerin analizinde tablo eğitimli kadınların istihdamında hiç te iç açıcı değil.

Haziran döneminde ülkemiz genelinde işsizlik oranının yüzde 8.8, işsiz sayısının 2 milyon 525 kişi düzeyinde gerçekleştiği, 15 yaş ve üzeri nüfusun işgücüne katılım oranı yüzde 51.9 olduğu görülüyor.

Bu dönemde erkeklerin işgücüne katılım oranı yüzde 72.5, işsizlik oranı yüzde 7.8 düzeyinde gerçekleşirken, kadınların isgücüne katılım oranı yüzde 31.9, işsizlik oranı ise yüzde 10.8 düzeyinde.

Bu veriler eğitimle ilişkilendirildiğinde;

Okur-yazar olmayanların işgücüne katılım oranının yüzde 21.6, işsizlik oranının yüzde 4.4 olduğu görülmekte.

Lise altı eğitimlilerde işgücüne katılım oranı yüzde 49, işsizlik oranı yüzde 8.1 iken, lise mezunlarında katılım yüzde 54.7, işsizlik yüzde 11.7, mesleki veya teknik lise mezunlarında katılım yüzde 67.6, işsizlik ise yüzde 10.3, yüksek öğretim mezunlarında ise katılım yüzde 80.4, işsizlik yüzde 9.4 düzeyinde görülüyor.

İşgücüne katılım oranları diğer gruplara göre daha yüksek olan lise, mesleki veya teknik lise ve yüksek öğretim mezunlarında işsizlik oranı daha yüksek.

Örneğin,okur-yazar olmayan kadınlarda işsizlik oranı yüzde 2 düzeyinde iken, lise altı eğitimlilerde bu oranı yüzde 8.2. Lise mezunu kadınlarda işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 2.5 puan artışla yüzde 19.8’e tırmanırken, mesleki veya teknik lise mezunu kadınlarda 1.8 puan artışla yüzde 19.2, yükseköğretim mezunu kadınlarda 1.2 puan artışla yüzde 14.1 olarak görülmekte. Artışlara bakıldığında,son bir yıda lise mezunlarında işsizlik oranı 1.1 puan, mesleki veya teknik lise mezunlarında 2 puan, yükseköğretim mezunu kadınlarda ise işsizlik 1.2 puan artışı görülmektedir.

Eğitim durumuna göre işsizlik oranlarına bakıldığında sonuç olarak eğitimli kadınlarda işsizlik oranının yüksekliği dikkati çekmekte.

TÜİK’in haziran dönemine ilişkin eğitimli kadınlarımızın istihdamını gösteriri veriler özetle bunlar.

Ülkemizdeki kadın istihdamına, özellikle eğitimli kadınlarımızın durumunu ve son gelişmeleri sanayici Mehmet Yalçındere’ye sordum aldığım yanıt ise özetle şunlar;

“Bugünlerde kamuoyunda '3 çocuk teşvik paketi' olarak anılan 'kadın istihdamının ve doğurganlık hızının artırılmasına yönelik' çalışmanın tamamlanarak görüşülmeye başlanacağı paket, kadınların sosyal ve ekonomik hayattaki gücünü kaybetmeden doğum sayısını artırabilmeyi hedefleniyormuş…

Diğer yandan , kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan kreşlerin kapatılmasından ve Maliye Bakanlığı’nın 21.01.2013’de yayımladığı “Kamu Sosyal Tesislerine İlişkin Tebliğ” ile kreşlere kamu bütçesinden harcama yapılmasının engellenmesi, kamuda çalışan anne göremeyeceğimiz ya da kadın göremeyeceğimiz endişesini doğuruyor.

Yine gündemdeki Ulusal İstihdam Stratejisi ve Kıdem Tazminatı Fonu gibi yasal düzenlemeler ise iş insanlarını endişelendirip neredeyse işlerimizi de bırakma eğilimini güçlendirmektedir.

Oysa bizler, yıllardır nitelikli eleman bulmakta zorlanıyoruz, hatta bazen bırakın nitelikliyi vasıfsız eleman bile bulamıyoruz.

İş dünyası olarak kadınlarımızın; üretime, iş gücüne ve ülke ekonomisine ciddi katkıları olduğuna inanıyor dengeleri kurulmuş bir yasal düzenleme ile kadınlarımızı istihdam etmeye devam edeceğimizi özellikle vurgulamak isterim.

Yasal düzenlemelerdeki belirsizlik çalışan kadınlarımızı ve ailelerini de olumsuz etkilemekte

Örneğin; bir işçimizin kız çocuğu annesine, “Bu yasal düzenleme sonucu anne sen işsiz kalabilir, bizler ise hiç iş bulamayacağız, niye okuyacağım ki, nasıl olsa evlenip ev kadını olmam amaçlanıyor” sözlerini duymak bir baba olarak içimi acıttı.

Bu gelişmelere karşın, “Ankara-Çubuk’ta yaşayan bir grup gönüllü ev hanımı, yaptıkları hamur işi ürünleri satarak her ay 100 öğrencinin hesabına 100’er TL burs yatırıyor” haberi ile kadınlarımızın bize yol gösterdiğini düşünerek heyecanlanıyorum.”

Sanayici Mehmet Yalçındere’nin görüşleri özetle bunlar.

Umarım hükümetimiz hem işveren hem de kadınlarımız açısından doğabilecek olumsuzlukları giderici bir düzenleme yapar.

Tüm yazılarını göster