Eğitimde yapısal reform bu kadar harcama ve bu yaklaşımla olmuyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Sanatçı Cem Yılmaz yıllar önce bir reklam filminde kullanınca dilimize yerleşmişti, “Eğitim şart” ifadesi. Eğitimin şart olduğunu biliyorduk bilmesine ama işte bunun gereğini bir türlü yerine getiremiyorduk. Hala da getiremiyoruz ya...

TÜİK son beş yılın eğitim harcamalarıyla ilgili verileri açıkladı. Ülke olarak eğitime ne kadar kaynak ayırıyoruz, öğrenci başına harcamamız ne miktarda seyrediyor, hangi eğitim düzeyine göre harcama ne kadar, bütün bunları gördük. Temel olarak gördüğümüz şu oldu aslında; yıllardır yerimizde sayıyor, hatta kimi göstergelerde geri gidiyoruz.

Eğitim için yaptığımız toplam harcamanın TL olarak ifadesi çok anlam taşımıyor. Birincisi nüfus artıyor, ikincisi ise enflasyon yaşıyoruz. Dolayısıyla öğrenci başına harcamaya ve bunda da dolar cinsinden harcamanın ne olduğuna bakmak gerek. Bir başka temel gösterge de kuşkusuz toplam eğitim harcamasının GSYH’ye olan oranının seyri...

Öğrenci başına harcama geriliyor

Türkiye 2011 yılında öğrenci başına 2 bin 445 dolarlık harcama yapmış. Tutar 2012 yılında 2 bin 620 dolara, 2013 yılında 2 bin 725 dolara çıkıyor. 2014 yılıyla birlikte dolardaki artışın da etkisiyle bir iniş başlıyor. Öğrenci başına harcama 2014 yılında 2 bin 636 dolara, geçen yıl ise 2 bin 375 dolara iniyor.

Toplam eğitim harcamasının GSYH’ye oranı doğaldır ki yıldan yıla çok büyük oynamalar göstermiyor. 2011’de yüzde 5.7 olan bu oran 2012’de yüzde 6’ya çıktıktan sonra 2013 ve 2014’te yüzde 5.9 düzeyinde gerçekleşti. Eğitim harcamasının GSYH’ye oranı geçen yıl ise yüzde 5.8 oldu.

Eğitim düzeyine göre harcama

Bu arada eğitim düzeylerine göre öğrenci başına harcamada doğal olarak ilk sırayı yüksek öğretim öğrencileri alıyor. Ancak bu öğrenciler için yapılan harcamanın 2011’den 2015’e kadar olan dönemde çok büyük bir azalma gösterdiği dikkati çekiyor.

TÜİK verilerine göre yüksek öğretim öğrencileri için 2011 yılında kişi başına 7 bin 295 dolar harcama yapılırken, tutar geçen yıl 4 bin 499 dolara indi. Yüzde 38 gibi çok önemli bir gerileme var.

2011-2015 kıyaslamasına göre öğrenci başına harcamanın okul öncesi ve ilkokul için arttığı görülüyor.

Eğitim şart, şart olmaya da...

Eğitim sistemimiz sorunlu. Sistemin temel taşlarını yıllardır yerli yerine oturtabilmiş değiliz. Bundan dolayıdır ki gerçekleştirilmesi gereken yapısal reformların başında eğitim sistemi de bulunuyor ya zaten...

Ne çağdaş normlara uygun bir eğitim verme niyetimiz var, ne de böyle bir niyetle hareket edecek olsak bile buna uygun bir altyapımız. Günü kurtarmaya dönük politikalar uygulamaya devam ediyoruz yalnızca. Giderek daha az bilgili “eğitimli insanlarımız” oluyor, bunu da görüyoruz.

Hani “Her şeyin başı sağlık” deriz ya... Artık biliyoruz ki büyümenin, gelişmenin, refah içinde ve daha mutlu yaşamanın başı da eğitim.

İşte bizim ıskaladığımız, daha da kötüsü ıskaladığımızı ıskaladığımız konu da bu.

Eğitimi önemsemiyoruz, eğitime çok farklı yönlerden yaklaşıyoruz ve bu yaklaşımla bir arpa boyu yol gidemeyeceğimizi görmüyoruz. Daha kötüsü de söz konusu; belki de görüyoruz!
Toplamdaki eğilimi de zaten biraz önce aktarmıştık. 2011’de 2 bin 445 dolar olan öğrenci başına harcama, geçen yıl itibariyle 2 bin 375 dolara indi.

Tüm yazılarını göster