Eğitim giderlerinin işçiden tahsili

Ali YÜKSEL YARGITAY KARARLARI aliyuksel@aliyuksel-hilmiozalp.av.tr

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2007/27539 E. sayılı kararı işverenin işçiye verdiği eğitime dair giderlerin hangi şartlar altında işçiden istenebileceğini ve verilen eğitimden ötürü işçiye belirli bir süre  işyerinde çalışma mükellefiyeti getiren şartın geçerliliği noktasında son derece açık veriler içermektedir. Yargıtay’a göre işçiye işverence verilen eğitim, işçinin işyerinde mal ve hizmet üretimine katkı sağlaması sebebiyle işveren yararına olmakla birlikte, bu eğitim sayesinde işçi daha nitelikli hale gelmekte ve ileride daha kolay iş bulabilmektedir. Bu nedenle işçiye masrafları işverence

karşılanmak üzere verilen eğitim karşılığında, işçinin belli bir süre çalışmasının kararlaştırılması mümkündür. İşçinin de verilen eğitim karşılığında işverene belli bir süre iş görmesi işverene olan sadakat borcu kapsamında değerlendirilmelidir. Verilen eğitimin karşılığında yükümlenilen çalışma süresinin de eğitimin türü ve masrafları ile orantılı olması gerekir. Buna karşın, işçiye 4857 sayılı İş Kanunu’nun 78. ve devamı maddeleri hükümlerine göre iş sağlığı ve güvenliği önlemleri kapsamında verilmesi gereken zorunlu eğitimlere ait giderler istenemez.

İşçiye verilen eğitimin karşılığında işverence yapılan masraflar o işçiye özgü olmalı ve yazılı delille ispatlanmalıdır. İşverenin toplu olarak verdiği eğitimler sebebiyle yapmış olduğu giderlerin işçi başına düşen tutarı, aynı dönemde eğitim alan işçi sayısına bölünmek suretiyle belirlenir. İşçiye verilen eğitim ile ilgili olduğu belirlenmeyen giderlerden işçi sorumlu olmaz.

İşverence işçi adına yapılan eğitim giderlerinin tamamı yerine, işçinin çalıştığı ve çalışması gereken sürelere göre oran kurularak indirildikten sonra kalan miktarının tahsiline karar verilmesi gerekir. Gerçekten işçi, eğitimden sonra çalışmayı yükümlendiği sürenin bir kısmında çalışmış ise işverene bu konuda katkı sağlamış olmaktadır. İşçinin yükümlü olduğu sürenin tamamında çalışılmış olunması halinde ise, işverence eğitim giderleri istenemez.

İş akdinin işçinin askerliği sebebi ile sona ermesi

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi

2006/23786 E. sayılı kararı ile askerlik sonrası işçinin işe alınması talebinin işverence reddi üzerine açılan işe iade davasını ret etmiştir. Yargıtay bu kararı ile hem askerlikten geldikten sonra işverenin işçiyi işe başlatma gibi bir zorunluluğunun olup olmadığını hem de iş güvencesi hükümlerinin kapsamını ifade eden kurallar getirmiştir. Karara konu olayda işçi askerlik için işten ayrıldığında, Toplu İş Sözleşmesi hükmüne dayanarak yeniden işe başlamayı talep etmiştir. Talep işveren tarafından kabul edilmemiştir. Bunun üzerine işçi işe iade talepli dava açmıştır. İşçinin

dayandığı Toplu İş Sözleşmesi hükmüne göre, askere giden işçinin tekrar işe alınması ile ilgili düzenlemeye yer verilmiş ve muvazzaf askerlik hizmetini yaptıktan sonra bir ay içinde işe dönmek isteyen işçinin eski işine alınacağı, alınmadığı takdirde yaptırım olarak tazminat yanında, çalıştığı sürelerin kıdem tazminatının ödeneceği belirtilmiştir. Ancak Yargıtay bu Toplu İş Sözleşmesi

hükmünün sözleşmenin askıda kalmasını veya işçinin ücretsiz izinli olmasını sağlayan bir yönünün bulunmadığını vurgulamıştır. Bununla birlikte işverenin sözleşmenin askıda kaldığı yönünde bir kabulünün de bulunmadığını tespit eden Yargıtay bu tespitler ışığında ortada bir işveren feshi bulunmadığı kanaatine varmış ve işçinin davasını ret etmiştir. Yargıtay aynı kararında 4857 sayılı kanunun 31. maddesine yönelik fesihlerin aynı kanunun 18 vd. maddelerinde sayılan iş güvencesini sağlamadığını belirtmiştir.

Tüm yazılarını göster