Türk maden şirketlerinin gözde bölgesi olarak Afrika, Orta Amerika ve Orta Asya öne çıkar genelde... İrili ufaklı birkaç şirket ise Rusya’nın Sibirya Bölgesi’nde maden aramak için çalışma yapıyor. Ancak son dönemde Türk şirketler Avrupa’da maden avına çıkmış durumda...
İspanya ve İrlanda’da maden aramak için çalışma yapan Türklerin kıtadaki gözdesi ise Avrupa Birliği’nin batı ucundaki kapısı Portekiz...
Türk yatırımcılar için Portekiz pazarı genelde pek ilgi gören bir coğrafya değil; ancak oraya ilk ayak basan şirketin Türkiye’nin en büyük gruplarından biri olduğunu öğrenince yeni bir furyanın da başlayacağından eminim.
Lizbonlu ortağıyla 3 ruhsat aldı
Portekiz’de maden avına çıkan grubun adı Eczacıbaşı Holding. Holdinge ait Esan, EsanMet Portugal adıyla Portekiz’de maden aramak için bir ortaklığa gitme kararı aldı. Lizbon merkezli Empresa de Desenvolvimento Mineiro (EDM) şirketi ile işbirliği yapan EsanMet Portugal, 3 farklı bölgede arama yapmak için ruhsat aldı ve çalışmalara başladı.
Türkiye’de 40 yıla yakın bir geçmişi olan Esan, böylece Anadolu’da yaptığı madencilik birikimini de Avrupa’ya taşıdı. Esan yöneticilerinden aldığım bilgiye göre, 3 yıllık süreçte gerçekleşecek bu çalışmada metalik madenler aranacak.
Cirosu 628 milyon lira
Biraz Esan hakkında bilgi verirsek, Eczacıbaşı için madenciliğin önemi daha da anlaşılır olacak.
Holdingin seramik fabrikalarına hammadde temini amacıyla 1978 yılında kurulan Esan, şu anda Türkiye'nin önde gelen endüstriyel mineral ve metalik maden üretici ve ihracatçılarından biri olarak öne çıkıyor.
1979’da Türkiye’deki ilk kil zenginleştirme tesisini kurduktan sonra 1985 yılında da Türkiye’nin ilk feldspat fl otasyon tesisinin kuruluşuna imza atan Esan, 2009'da kadar feldspat, kuvars, kil, bentonit ve kaolen başta olmak üzere endüstriyel hammadde üretimi gerçekleştirdi.
Metalik sınıfta ise Esan’ın yaptığı çalışmalar genelde magnezyum, kurşun ve çinko üzerine... 37 maden ocağı bulunan Esan’ın Bozüyük, Çanakkale, Çine, Milas, Eskişehir ve Balya’da toplam 7 tesisi var.
40’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren Esan’ın İtalya, Çin ve Ukrayna’da da ofisleri bulunuyor. 2014’te İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı 'En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu' listesinde 190’ıncı olan Esan, 2015’te ise 28 basamak birden yükselerek 628 milyon liralık cirosuyla 162’nci sıraya yerleşti.
Dr. Oetker, Polen Gıda’ya ortak oldu
Gıda sektöründe satın alma ve ortaklık görüşmelerinin başrolünde son dönemde genelde Türk yatırımcılar olsa da yabancı firmaların ilgisi giderek artıyor. Kabartma tozu, puding denilince akla ilk gelen markalar arasında yer alan Dr. Oetker bunlardan biri...
Türkiye’de 1999’da ilk yatırımını yapan Dr. Oetker, sektörünün öncü markalarından birini bünyesine kattı. Sessiz sedasız yapılan anlaşmayla Dr. Oetker, unlu mamüller alanında üretim yapan Polen Gıda’nın ana hissedarı oldu. Yapılan anlaşma Dr. Oetker’in gıda alanında iştiraki olan Martin Braun-Gruppe aracılığı ile oldu. Martin Braun-Gruppe, Polen Gıda’nın yüzde 55’ini satın aldı.
3 kıtada 50 ülkeye ürün satıyor
Anlaşmayla Dr. Oetker, Türkiye pazarında hem ürün çeşitliliğini artıracak hem de yeni alanlara ve bölgelere odaklanacak. Alman devinin satın aldığı Polen Gıda’dan bu nedenle bahsetmekte fayda var...
1997’de kurulan Polen Gıda, unlu mamuller alanında; özellikle ekmek ve pastacılık ürünlerinde sektörünün önde gelen şirketleri arasında gösteriliyor. 200’den fazla çalışanı bulunan Polen Gıda, Asya, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’da 50’den fazla ülkeye ürünlerini gönderiyor. İstanbul Esenyurt’ta 13 bin metrekarelik kapalı alanda üretim yapan Polen Gıda, bu anlamda Dr. Oetker için farklı bir öneme sahip.
Vizyon adlı markasıyla tanınan Polen Gıda, krem şanti, dondurma sosları, kek ürünleri kategorisinde de üretim yapıyor.
Turizm, alkol, finans ve denizcilikte de var
Temelleri 1891’e dayanan Dr. Oetker ise sadece Almanya’nın değil, dünyanın en önemli gıda üreticilerinden biri olarak kabul ediliyor. Dr. August Oetker’in eczanesinde ilk kez hamur kabartma tozunu bulmasıyla ortaya çıkan firmanın merkezi Bielefeld’de bulunuyor. 21 ülkede 450 ürün grubuna yönelik üretim yapan firmanın iş kolları sadece gıda ile sınırlı değil... Bira, şarap ve şampanya üretimini Radeberger Group ortaklığıyla gerçekleştiren Dr.Oetker, denizcilik ve finans alanında da yatırımlarıyla dikkat çekiyor. Yaklaşık 12 milyar euroluk cirosu bulunan Dr. Oetker’in farklı coğrafyalarda 27 bin çalışanı var. Turizmde de Dr. Oetker markasını kullanan firmanın Fransa, Almanya, Seyşeller, Fas, İngiltere gibi ülkelerde otelleri bulunuyor. Oteller tamamen lüks sınıfa hizmet veriyor. Firmanın, Türkiye’yi turizm yatırımları için yakın takibe aldığı biliniyor.
Biliyor musunuz?
324 milyonluk nüfusuyla 18.5 trilyon dolarlık bir ekonomi; ABD... Yani, dünyanın en güçlü ekonomisi... Bunun sinyallerini İngiltere'nin 'Süper Güç' olduğu geçen yüzyılın başında da vermiş aslında... Bundan 115 yıl öncesine gidelim. Yıl 1901. Avrupa ve Asya’dan sel gibi akan göçmenlerle nüfusu 77.7 milyon kişiye ulaşan ABD'nin milli geliri o zamanlarda 22.4 milyar dolar... O dönem ABD ekonomisinin temelini ise satın almalar ve birleşmeler oluşturuyordu. Şu anda dünyanın en güçlü şirketlerinin tohumları o dönemde küçük yerel işletmelerin bir araya gelmesiyle atılmış.
Milyar dolarlık ilk şirket
Şimdilerde bu kocaman şirketlerin kârlarında karşılaştığımız 'milyar dolarlar' o zaman telaffuz bile edilmiyordu. 19’uncu yüzyılın sonu ile 20’nci yüzyılın başında ABD ekonomisini şekillendiren isimler arasında yer alan J.P Morgan, şirketleri 'milyar dolar' ile tanıştıran ilk isim olarak öne çıkıyor. Mart 1901’de işadamı Andrew Carniege’nin Carniege Steel Company ile ünlü finansçı William Henry Moore’un National Steel Company, J.P Morgan öncülüğünde birleşme kararı aldı. Birleşen iki şirketin piyasa değeri 1.4 milyar dolar (bugünün 40 milyar doları) olarak açıklanıyor ve şu anda ABD’nin en büyük çelik şirketi olan US Steel Company doğuyor. US Steel Company, bu birleşme ile 1901’de 'dünyanın ilk milyar dolarlık şirketi' unvanını alıyor.