Düşük faizli, sıkı para politikası…

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Merkez Bankası'nın "yeni normal para politikasına karşı" piyasalarda tepkiler büyüyor. Gelişmekte olan ülkelerde politika faizlerinin genelde artış yönünde olmasına karşı Merkez Bankasının faizleri indirmeye devam etmesini genişleyici para politikası olarak kabul eden piyasalarda Türk Lirası değer kaybederken, tahvil faizleri yükseliyor, borsa banka hisseleri önderliğinde gerilemeye devam ediyor.

Para kaybeden yatırımcıların ve tahminleri yanlış çıkan piyasa profesyonellerinin tepkilerini anlayabiliyoruz. Ancak bazı yorumcular Merkez Bankası'na ve Başkan Yılmaz'a yönelik eleştirilerde kantarın topuzunu kaçırıyorlar. Asgari nezaketten yoksun olan bu eleştiriler genelde eksik bilgilere dayanıyor.

Bir örnek verelim. Başkan'ın geçen hafta Salı günü Viyana'daki Euromoney toplantısında "faiz indirimleri kredi kanalıyla cari açığı artırıyor" sözünü "politika faizlerinin sabit tutulacağı" sinyali olarak gören bazı yorumcular Merkez Bankası'nın piyasaları yanlış yönlendirdiğini iddia ediyor.

Salı günkü Euromoney Türkiye toplantısında Başkan Yılmaz ile birlikte söz alan konuşmacılardan biri olarak açıklık getirmek istiyorum. Başkan Yılmaz toplantıda politika faizlerinin sabit tutulacağı konusunda bir sinyal kesinlikle vermedi.

Başkan Yılmaz sorulan bir soru üzerine politika faizlerindeki düşüşün kurlardaki artış yoluyla cari açığı azaltmasına karşılık kredi kanalıyla cari açığı daha fazla artırabileceğini söyledi.

Bu nedenle bir yandan faiz oranları aşağı çekilirken diğer yanda faiz dışı araçlarla kredilerin ivmelenmesinin önlenmesinin tek başına politika faizlerini kullanmak yerine daha iyi bir politika bileşimi olduğunu belirtti.

Piyasalardaki şaşkınlık Merkez Bankası'nın yeni dönem politikasının dünyada bir benzeri olmamasından kaynaklanıyor. Kafamızdaki sorulara cevap bulmak için elimizde Merkez Bankası'nın temel politika metinleri ve Başkanın konuşmaları dışında bir araç yok.

Başkan'ın Viyana'da yaptığı konuşma kafa karışıklığını ortadan kaldırmakta işe yarayabilecek bir metin. Dikkatle okunması gerekiyor. 

Başkan konuşma metninde "yüksek cari açık" ve "artan sermaye girişinin" finansal istikrarı tehdit etmesi nedeniyle Merkez Bankası'nın faiz dışı politika araçlarını kullanmaya başladığını anlatıyor.

Merkez Bankası bir yandan faiz indirimiyle ve kısa vadeli faizlerdeki oynaklıkla kısa vadeli sermaye için Türk lirasının cazibesini azaltırken, diğer yandan munzam karşılık oranlarındaki artışlarla kredi büyümesini yavaşlatarak para arzındaki büyümeyi kontrol altına almaya çalışıyor. BDDK'da aldığı önlemlerde bu konuda Merkez Bankası'na yardımcı oluyor. 

Merkez Bankası başkanı konuşmasında açıklanan ve açıklanacak önlemlerin para politikasını daraltıcı yönde olacağının altını çizdi. Dolayısıyla Merkez Bankası'nın faiz kararına bakıp "genişleyici politika" uygulanıyor yaftasını yapıştırmak yerine biraz beklememiz ve resmin tamamını görmemiz lazım.

Haftaya bu konuda bize yardımcı olacak iki önemli açıklama gelecek. Hafta başında açıklanmasını beklediğimiz "munzam karşılık oranlarındaki artış" kararı ve "enflasyon raporu". Bu açıklamalar sonrasında önümüzdeki hafta "düşük faizli sıkı para politikasının" uygulamasını ve karşılaşılacak zorlukları daha ayrıntılı değerlendireceğiz.

DATE:24-01-116234-1043-80

Düşük faizli, sıkı para politikası…

GENİŞ AÇI /  Serhat GÜRLEYEN

Merkez Bankası'nın "yeni normal para politikasına karşı" piyasalarda tepkiler büyüyor. Gelişmekte olan ülkelerde politika faizlerinin genelde artış yönünde olmasına karşı Merkez Bankasının faizleri indirmeye devam etmesini genişleyici para politikası olarak kabul eden piyasalarda Türk Lirası değer kaybederken, tahvil faizleri yükseliyor, borsa banka hisseleri önderliğinde gerilemeye devam ediyor.

Para kaybeden yatırımcıların ve tahminleri yanlış çıkan piyasa profesyonellerinin tepkilerini anlayabiliyoruz. Ancak bazı yorumcular Merkez Bankası'na ve Başkan Yılmaz'a yönelik eleştirilerde kantarın topuzunu kaçırıyorlar. Asgari nezaketten yoksun olan bu eleştiriler genelde eksik bilgilere dayanıyor.

Bir örnek verelim. Başkan'ın geçen hafta Salı günü Viyana'daki Euromoney toplantısında "faiz indirimleri kredi kanalıyla cari açığı artırıyor" sözünü "politika faizlerinin sabit tutulacağı" sinyali olarak gören bazı yorumcular Merkez Bankası'nın piyasaları yanlış yönlendirdiğini iddia ediyor.

Salı günkü Euromoney Türkiye toplantısında Başkan Yılmaz ile birlikte söz alan konuşmacılardan biri olarak açıklık getirmek istiyorum. Başkan Yılmaz toplantıda politika faizlerinin sabit tutulacağı konusunda bir sinyal kesinlikle vermedi.

Başkan Yılmaz sorulan bir soru üzerine politika faizlerindeki düşüşün kurlardaki artış yoluyla cari açığı azaltmasına karşılık kredi kanalıyla cari açığı daha fazla artırabileceğini söyledi.

Bu nedenle bir yandan faiz oranları aşağı çekilirken diğer yanda faiz dışı araçlarla kredilerin ivmelenmesinin önlenmesinin tek başına politika faizlerini kullanmak yerine daha iyi bir politika bileşimi olduğunu belirtti.

Piyasalardaki şaşkınlık Merkez Bankası'nın yeni dönem politikasının dünyada bir benzeri olmamasından kaynaklanıyor. Kafamızdaki sorulara cevap bulmak için elimizde Merkez Bankası'nın temel politika metinleri ve Başkanın konuşmaları dışında bir araç yok.

Başkan'ın Viyana'da yaptığı konuşma kafa karışıklığını ortadan kaldırmakta işe yarayabilecek bir metin. Dikkatle okunması gerekiyor. 

Başkan konuşma metninde "yüksek cari açık" ve "artan sermaye girişinin" finansal istikrarı tehdit etmesi nedeniyle Merkez Bankası'nın faiz dışı politika araçlarını kullanmaya başladığını anlatıyor.

Merkez Bankası bir yandan faiz indirimiyle ve kısa vadeli faizlerdeki oynaklıkla kısa vadeli sermaye için Türk lirasının cazibesini azaltırken, diğer yandan munzam karşılık oranlarındaki artışlarla kredi büyümesini yavaşlatarak para arzındaki büyümeyi kontrol altına almaya çalışıyor. BDDK'da aldığı önlemlerde bu konuda Merkez Bankası'na yardımcı oluyor. 

Merkez Bankası başkanı konuşmasında açıklanan ve açıklanacak önlemlerin para politikasını daraltıcı yönde olacağının altını çizdi. Dolayısıyla Merkez Bankası'nın faiz kararına bakıp "genişleyici politika" uygulanıyor yaftasını yapıştırmak yerine biraz beklememiz ve resmin tamamını görmemiz lazım.

Haftaya bu konuda bize yardımcı olacak iki önemli açıklama gelecek. Hafta başında açıklanmasını beklediğimiz "munzam karşılık oranlarındaki artış" kararı ve "enflasyon raporu". Bu açıklamalar sonrasında önümüzdeki hafta "düşük faizli sıkı para politikasının" uygulamasını ve karşılaşılacak zorlukları daha ayrıntılı değerlendireceğiz.

Tüm yazılarını göster