Durumu yeniden değerlendirme zamanı

İlter TURAN SİYASET PENCERESİ dunyaweb@dunya.com

“İşlerin ters gitme ihtimali varsa, işler mutlaka ters gider.” IŞİD silahlı güçlerinin Musul’u ele geçirdiklerini ve Kerkük’e doğru yürüdüklerini öğrenince, bu sözler aklıma geldi. Türkiye’nin yanıbaşında, Bağdat ile Şam arasına sıkışmış, çevresindeki her birimle toprak kavgası yapan bir selefi yönetim ülkemiz açısından pek arzulanan bir şey değildir. Olay gelişirken ilk sorunlar kendini gösterdi. Bir yandan Irak Türkmenleri göç ediyor, ve hiç şüphe yok ki, bir kısmı Türkiye’ye gelmeyi planlıyor. Diğer yandan Türkiye’nin Orta Doğu’ya ulaşım yolları üzerinde yeni bir engel oluşuyor. IŞİD taifesinin ilk işlerinden biri, Musul yakınındaki elektrik santralına mazot götüren tankerlerin şoförlerini rehin almak oldu; ardından konsolosluk erkanını. Uzun vadede çıkacak sorun çok. Bir örnekle yetineyim. IŞİD silah dahil ihtiyaçlarının bir kısmını Türkiye üzerinden karşılamaya çalışacaktır. Ülkemizde de kendisini destekleyen kadro ve örgütleri güçlendirmeye çalışacaktır. Ayrıca, Türkiye’nin karşı koymasını engellemek için ülkemizde olaylar çıkarabilir, sabotajlar yapabilir. 

Karşımızdaki durumda, amaçlanmamış olsa da, Türkiye’nin son yıllarda izlediği dış politikanın katkısı olduğunu görmeliyiz. Irak’ta Maliki yönetimine karşı, ülkenin iç işlerine karışmamıza kadar uzanan politikalar izledik. Bir ihtimal aşırı Sünni unsurlara destek bile verdik. Başarılı olamadık ama Maliki yönetimiyle işbirliği yapmamızı zorlaştıran bir ortam oluşturduk. Irak hükümeti katında sahip olabileceğimiz nüfuzu da yitirdik. Kürt Bölgesel yönetimiyle işbirliğini geliştirdik. Bu doğru bir politika idi. Ama, henüz merkezi hükümetle Bölgesel yönetim bir anlaşmaya varmadan, Kuzey Irak petrolünün dünya piyasalarına çıkmasına izin verdik, şimdi petrole alıcı bulunmaya çalışılıyor. 

Suriye’de de yanıldık. Başar Esat çabuk gider sandık, gitmedi. Onun uluslararası destekçileri politikalarında daha sağlam durdular, dostlarımız ise soruna yeterince vakit ve kaynak ayırmadılar. Biz opsiyonlarımızı açık tutan bir politika yerine, bütün planımızı Esat’ı devirmeye göre şekillendirdik. Desteklediğimiz unsurlar bunu başaramayınca, işbirliği yapmamız sakıncalı olan unsurlara destek verdik. Şimdi de bunun yarattığı sorunları gidermeye çalışıyoruz. 

Mısır’la köprüleri attık. Orta Doğu’nun en önemli Arap ülkesi ile kavgalı durumdayız. Aynı sebepten, Suudi Arabistan’la da ilişkilerimiz sıkıntıda. İran’la birçok konuda farklı düşündüğümüz, Ruhani’nin ziyareti sırasında söylenene parlak sözlerin içeriğini dikkatle tahlil ettiğiniz zaman ortaya çıkıyor. İsterseniz daha diğer ülkelerden. Dış politikamız başarıya işaret etmiyor. Yapılanların iyi niyetle yapıldığına kuşkum yok ama istenilen sonuç alınamamışsa, durumun yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Bunun zamanı gelmiştir, geçmesine müsaade edilmemelidir.

Tüm yazılarını göster