Durdurun gemiyi inecek var!

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Dünya piyasalarındaki iyimser hava bozulmaya başladı. Dünya borsaları Ekim ayı içinde gördüğü tepe noktalarına göre ortalama %6 değer kaybetti. Piyasalardaki oynaklığı ölçen VIX endeksi bu yıl gördüğü en düşük seviye olan 21 seviyesinden 30'a yükseldi.

Risk iştahındaki bozulmadan Türkiye piyasaları da payına düşeni fazlasıyla aldı. Türk hisse senetleri 2009 yılında gördükleri zirveye göre %10 değer kaybederek gelişmekte olan ülkeler arasında kötü performans gösteren ülkeler arasında yer aldı. Gösterge bononun faizi 130 baz puan artarak %8.9'a yaklaştı. Lira dolar ve avro eşit ağırlıklı döviz sepetine karşı %3 değer kaybetti.

Piyasalardaki satış açıklanan ekonomik verilerdeki bir bozulmadan kaynaklanmıyor. Tam tersine, ABD, Avrupa ve Asya'da açıklanan son PMI verileri genele yaygın bir ekonomik büyümenin devam ettiğini gösteriyor. Üçüncü çeyrekte açıklanan şirket karları piyasalardaki yükselişi destekliyor. Enflasyon cephesinde kısa vadede piyasaları tehdit edecek bir gelişme görülmüyor.

Fiyatlardaki gerileme yatırımcıların küresel durgunluktan hızlı ve sürdürülebilir bir büyüme ortamına geçişte karşılaşılabilecek riskleri algılamaya başlamasından ve aşırı iyimser beklentilerini düzeltmelerinden kaynaklanıyor.

Önümüzdeki dönemde hızlı ve sürdürülebilir bir büyüme ortamına geçilmesinin önünde halen önemli riskler var. Dünyanın ileri gelen ülkeleri tarafından eş anlı olarak uygulanan genişleyici maliye ve para politikaları sayesinde küresel krizden çıkıldı. Ancak, bu politikaların sürekli olarak devam ettirilmesi şansı yok. Kamu borç dinamiklerindeki bozulma ve enflasyonist baskılardaki artış orta vadede buna izin vermez.

Genişleyici maliye ve para politikalarının kademeli olarak normalleştirilmesi lazım. Ancak dünya ekonomisini yeni bir durgunluk veya yüksek enflasyon dönemine sokmadan ve piyasaları dalgalandırmadan bunun yapılması kolay değil.

Genişleyici politikaların zamanından önce bırakılması zaten kırılgan olan büyümeyi öldürüp durgunluğu ağırlaştırabilir. Moda deyimle "U" tipi bir büyüme ile karşı karşıya kalırız. Yok eğer gerektiğinden uzun süre devam edilirse aktif fiyatlarında yeni bir balon oluşur ve enflasyon yükselir. Ekonomistlerin korkulu rüyası "W" tipi çift dipli bir konjonktüre gireriz.

Hükümetin Eylül ayında açıkladığı orta vadeli ekonomik program dünya ekonomisinde orta hızlı ama istikrarlı bir büyüme ortamına geçileceğini, risk iştahının artacağını, özelleştirmeler, doğrudan yatırım ve dış borçlanma yoluyla ülkeye kaynak girişinin artacağını var sayıyor.

Söz konusu risklerin gerçekleşmesi durumunda IMF çıpası olmayan Türkiye küresel dalgaların içinde kalabilir. Gemi sağlam olduğu için batmayız. Ama Orta Vadeli Programda konulan hedeflere kuru bir yolculukla ulaşamayız. Son dönemde piyasalarda gördüğümüz satış ıslanmak istemeyen bazı yolcuların gemiyi terk etmelerinden kaynaklanabilir.

Tüm yazılarını göster