Dünyanın yerel bankasına yabancı müdür

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

HSBC'nin Türkiye'deki bankasını uzun süredir yöneten Piraye Antika görevden ayrıldı. Bankanın başına, vergi cenneti Jersey Adası'ndaki bankanın tepe yöneticisi atandı.

Bir bankada yönetici değişimi olağandır. Tartışılmaya açık konu, Türkiye'de, çok şubeli bir mevduat bankasının ve perakende kredi işi yapan bir bankanın (yabancı sermayeli olsa bile Türk kanunlarına göre faaliyet gösteren, Türk personel ile Türk müşterilere hizmet veren bir bankanın) Türkiye'yi tanımayan bir yabancı yönetici tarafından yönetilmesinin ne kadar isabetli bir karar olduğudur.

Kaldı ki HSBC'nin dünya ölçüsünde bir sloganı vardır: "World local bank /Dünyanın yerel bankası"…Bu sloganın anlamı şudur: Evet banka dünya bankası ama, aslında her ülkedeki banka o ülkenin bankasıdır.

HSBC, Türkiye'de faaliyete başladıktan sonra 2001 yılında Demirbank'ı satın alarak büyük bankalar arasına girdi. 2009 yılı sonu rakamlarına göre 336 şubesi 6.430 çalışanı var. Aktif toplamı 13.8 milyar TL, özkaynağı 2.5 milyar TL. Yıllık kârı 301 milyon TL. Sermaye yeterlilik oranı 17.5 dolayında.

Yabancı sermayeli kuruluşlarda, personelinin çoğu yabancı olan  kuruluşlarla tepe yöneticinin de yabancı olması olağandır. Fakat yerel halka hizmet veren, yaygın hizmet ağı olan, hizmet ağında yerel personel çalışan  hizmet kuruluşlarında yabancı tepe yönetici "olamaz" diye bir şey olamaz da, yabancı yönetici "başarılı olamaz "

Az sayıda kurum ve kuruluşa toptan kredi kullandıran, finans hizmeti verenler hariç, banka ve sigorta gibi, yaygın hizmet ağı olan kuruluşlarda yabancı yönetici  ne yapar?

Yerel mevzuatı izleyerek, yerel ekonomik ve sosyal gelişmelere göre pozisyon alarak, yerel personel ile iletişim kurarak, yerel müşterilerin ihtiyaçlarına göre nasıl politikalar geliştirebilir, bu politikaları nasıl uygulayabilir?

Gazete köşesinden dünyanın 88 ülkesinde bankacılık yapan bir kuruluşa akıl vermek, personel politikasını eleştirmek akıl işi değildir ama ne yaparsınız ki, biz de bu ülkede yaşıyoruz.

Yerlisi olsun, yabancısı olsun bankalar ekonomi için önem taşıyor. Yerlisi olsun yabancısı olsun bu ülkenin yerel kaynaklarını değerlendiriyor. Yerel kaynakdan büyük ölçüde pay alan yabancı sermayeli bankalar bu kaynağı ülke ekonomisi yararına kullanmakta hata yapar ise,

bu hatanın faturasını banka ödeyecek diye bir şey yok. Banka bir yıl kötü bilanço verir ama, kaynak kaybı nedeniyle ülke ekonomisi  uzun dönemli olarak büyük zarar görür.

Tekrarda yarar var, bu yazının amacı, yabancı sermayeli, Türk Kanunları'na göre faaliyet gösteren bir büyük bankanın daha yeni işe başlayacak olan tepe yöneticisini eleştirmek değildir. Bu yazının amacı, büyük finans kuruluşlarında Türkiye'yi tanımayan ve belli süre Türkiye'de görev yapacak yabancı yöneticilerin karşılaşacakları güçlükleri anlatmaktır.

HSBC "dünyanın yerel bankası" olarak, herhalde dünya deneyimini Türkiye'ye de yansıtıyor.

Bu nedenle yeni yabancı yöneticinin de başarılı olmasını beklenir.

Tüm yazılarını göster