Dünyanın gerisinde kalmak...

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Gelişmiş ülke borsaları, güçlü dolara, Yunanistan krizi ve Çin çarpmasına rağmen sene başından beri %3 değer kazandı. Gelişmekte olan piyasalar aynı dönemde %6 geriledi.  MSCI Türkiye ise aynı dönemde %22 değer kaybetti. Durumumuzun ne kadar kötü olduğunu göstermek için aynı dönemde Yunanistan’ın %27 değer kaybettiğini hatırlatalım. 

Küresel yatırımcıların yeniden emin liman olarak gördüğü gelişmiş piyasalara dönmesinde doların Ekim ayındaki 80 seviyesinden 97’ye yükselmesi önemli rol oynuyor. Ancak tek sebep bu değil. ABD, Avrupa ve Japonya’da büyüme hızlanıp şirket karları artarken, gelişmekte olan ekonomilerin yavaşlaması yatırımcı tercihlerinin değişmesine neden oldu. 

MHP’nin desteklediği bir seçim hükümeti ağırlık kazanıyor

Türkiye piyasalarının geride kalmasında seçimlere rağmen devam eden siyasi belirsizlikler, HDP aracılığı ile yürütülen barış sürecinin kesintiye uğraması ve yurdumuza sıçrayan terörist aktiviteler etkili oldu. Seçimlerden buyana geçen 57 günlük süreye rağmen hükümet kurulması konusunda bir arpa boyu yol alınamadı. Ankara kulislerinde MHP’nin desteklediği bir AK Parti hükümeti ile Türkiye’nin seçimlere gideceği fikri ağırlık kazanıyor. Son dönemde artan terör eylemleri MHP’nin AK Parti’ye destek verme ihtimalini yükselterek bu senaryoyu destekliyor. 

Andy-Ar anketi Ak Parti’ye ve CHP’ye desteğin arttığını gösteriyor 

Andy-Ar tarafından yapılan son anket Ak Parti’nin ve CHP’nin oylarında seçim sonrasında yükseliş gösteriyor. Yapılan ankete göre Ak Parti’nin oyu %42-43 bandına, CHP’nin oyu %27’ye yükselirken, MHP’nin oyu %14-15 bandına, HDP’nin oyu %10,5’e geriliyor. Andy-Ar Ak Parti’nin seçim kararını Ağustos’un ilk on günündeki anketlere göre vereceğini söylüyor. Dört partili meclisten tek parti hükümeti çıkması için %44-45 civarında oy alınması gerekiyor.  

Para politikasında normale dönüş

Merkez Bankası’nın yılın üçüncü enflasyon raporunu tanıttığı toplantıya faiz politikasında normale dönüş sinyali damgasını vurdu. ABD uzun vadeli faizlerindeki oynaklığın gelişmekte olan piyasalara etkisinin azaldığını söyleyen başkan Başçı önümüzdeki dönemde geniş faiz bandından tek bir politika faizine geçilerek para politikasının sadeleştirilebileceğini söyledi. Habere ilk tepki olumlu olsa da değişikliğin para politikasında sıkılaşma ya da gevşeme anlamına gelmeyeceği açıklaması sonrasında piyasalar normale döndü. Biz açıklamayı faizlerin seviyesinden bağımsız olarak olumlu buluyoruz.  Efektif faiz oranı aynı bile kalsa yeni politika faizlerdeki oynaklığı azaltarak carry cazibesini artıracak ve Türk lirasını destekleyecek. 

Borsada yükseliş devam eder mi?

Wall Street’teki güçlü seyir ve Asya borsalarındaki toparlanmaya paralel Borsa İstanbul’da Cuma günü güçlü bir performans gördük. ABD ücret artışlarının 1982’den beri gördüğü en düşük seviyeye gerilemesi Fed’in faizleri artırmakta daha ihtiyatlı davranacağı görüşünü güçlendirerek yükselişi destekledi. Ama artan jeopolitik riskler, tırmanan terör eylemleri ve devam eden siyasi belirsizlik piyasalardaki yükselişi sınırlayacaktır.  Mevcut şartlarda yükselişlerin satış fırsatı olarak kullanıldığı bir strateji izlemek daha doğru olacaktır.
 

Tüm yazılarını göster