ABD'li gençlerin yükselen bir ekonomik güç olan Türkiye'yi tanımalarını amaçlayan ülkenin en iyi üniversitelerinden biri olarak değerlendirilen Tufts Üniversitesi, sponsor bulduğu taktirde Türkiye Kürsüsü kurmayı hedefliyor.
Arap Baharı ve ardından yaşanan gelişmelerin, bir süredir "soğuk" düzeyde olan ABD-Türkiye ilişkilerine net ve farklı bir canlanma getirdiği söylenebilir. ABD'nin en iyi üniversitelerinden biri olan ve dünyaca ünlü liderler yetiştiren Tufts Üniversitesi yönetici ve öğretim görevlilerinin Türkiye ziyareti, rastlantı olsa da, bu döneme denk geliyor.
Tufts Üniversitesi'nin hedefi, Türkiye'deki üniversitelerle işbirlikleri kurarak, her iki ülke arasında ekonomik, kültürel ve sosyal konuların daha derinlemesine anlaşılmasını sağlamak. Daha da önemlisi, ABD'li gençlerin yükselen bir ekonomik güç olan Türkiye'yi anlamalarına imkan sağlamak. Hatta bu kapsamda, sponsor bulunduğu taktirde, Üniversite kapsamında Türkiye Kürsüsü kurulma çalışmaları da gündemde.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da geçtiğimiz ay içinde, ABD temasları kapsamında, Tufts Üniversitesi'nde öğrencilere hitap etmiş ve Türkiye ekonomisi, dış politikası ve bölgedeki gelişmelerden bahsetmişti.
1852 yılında Boston'da kurulan Tufts University "yeni Ivy" olarakadlandırılan "en iyi üniversiteler" sıralamasında ön saflarda yer alıyor. Tufts Üniversitesi Siyasal Bilimler Akademisi The Fletcher School of Law and Diplomacy de dünyanın en önemli okullarından biri olarak değerlendiriliyor. The Fletcher School'un mezun listesinde sayısız büyükelçi, müsteşar, BM sekreterinin yanı sıra, ABD Başkanı Obama'nın eski Ortadoğu danışmanı Prof. Vali Nasr, Yunanistan eski Başbakanı Kostas Karamanlis gibi devlet adamları yer alıyor.
Dünyaca ünlü girişimciler de mezunları arasında
Siyasi Bilimler ve Diplomasi alanında dünyanın en eski ve ilk master programını sunan okulu olma özelliğine sahip olan Fletcher School'da geleceğin devlet adamları, bürokratları, politikacıları ve potansiyel dünya liderleri yetişiyor. Okul, araştırma ve siyasal bilimlerin yanı sıra, dünyaca tanınan girişimcilerle de adından oldukça söz ettiriyor. eBay kurucusu Roy Raymond; Victoria's Secret kurucusu John Bello; SoBe kurucusu Laura Lang; Time Inc CEO'su Jamie Dimon; Morgan Chase CEO'su Jeff Kindler gibi isimler bulunuyor. Tufts'un Türk mezunları arasında ise Koç Holding CFO'su Ahmef Ashaboğlu; Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı; Eyüpoğlu Eğitim Kurumları Yöneticisi Cenk Eyüpoğlu gibi isimler var.
Ziyaretleri kapsamında, Bilkent Üniversitesi ile The Fletcher School of Law and Diplomacy arasında fakülte ve öğrenciler arası ortak araştırma ve çalışmalar gerçekleştirmek üzere bir mutabakat zaptı imzalandığı bilgisini veren Tufts Üniversitesi Başkanı Anthony Monaco, bu işbirliği kapsamında, fakülteler arası öğrenci değişim programları, müfredat geliştirme programları uygulanacağını; uluslarası siyaset, uluslararası ekonomi konularında ortak eğitim, araştırma ve konferans projeleri gerçekleştirileceğini ifade ediyor.
Üniversitenin Çin, Japonya, Hindistan ve Güney Kore ile de benzer işbirliği projeleri bulunuyor.
Türkiye Kürsüsü gündemde
Fletcher School Dekanı Stephen W. Bosworth ise uluslararası ilişkiler alanında öğrencilerinin yüzde 40'ının ABD dışından geldiğini ifade ederken, Türkiye'den özellikle 7-8 yıldır çok sayıda öğrenci aldıklarını kaydediyor. "Farkımız MBA ile uluslararası ilişkiler alanını bir araya getiren bir program sunmamız" diyen Bosworth, bu kapsamda özellikle büyüyen pazarlaraodaklandıklarını ve Türkiye'nin de son dönemde global gündemde çok önemli bir rol üstlendiğine dikkat çekiyor. Bosworth, "Arab Baharı'nın ardından Türkiye'nin önemi daha da arttı. Türk öğrencileri davet ederek, kendi öğrencilerimize de Türkiye hakkında bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Üniversite kapsamında Türkiye Kürsüsü kurma planımız var. Bunu için sponsor arayışı içindeyiz" yorumlarında bulunuyor.
ABD Başkanı Obama'nın eski Ortadoğu Damışmanı Vali Nazar da, ABD ve Türkiye arasındaki ilişkilerin uzun soluklu olduğunun altını çizerken, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik rolünün önemli ölçüde arttığını, bu yüzden ABD ve Türkiye'yi ilgilendiren konuların derinlemesine masaya yatırılmasını sağlayacak entellektüel bir tartışma ortamı yaratmak gerektiğini belirtiyor.