Dün dünde kaldı cancağızım, artık 23 Haziran'a bakmak lazım

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası'nın dünkü Para Politikası Kurulu toplantısından faiz konusunda bir değişiklik kararı çıkmadı. Zaten beklenti de bu yöndeydi. Ne ekonomik verilerde faizlerin değiştirilmesini gerekli kılacak ölçüde önemli bir hareket vardı, ne de böylesi bir hareket olsa bile seçime iki hafta kala Merkez Bankası'ndan radikal bir adım beklenebilirdi. Dolayısıyla Merkez Bankası'nın dün aldığı karar beklenen doğrultuda bir karar olmaktan öte bir anlam taşımıyor.

Merkez Bankası faize dokunmadığı gibi, toplantıya ilişkin açıklamasını da nisan toplantından sonra yapılan açıklamaya göre çok az değiştirdi. Gerçi nisandaki açıklamanın, mart açıklamasıyla bire bir aynı olduğu dikkate alınırsa, bu seferki değişikliği çok önemli görmek de mümkün. 

Çekirdek enflasyon da iyileşmiyor

Merkez Bankası'nın açıklamasında, hemen her açıklamada olduğu gibi "Uygulanan temkinli para ve maliye politikaları ile alınan makroihtiyati önlemler enflasyonu, özellikle enerji ve gıda dışı (çekirdek) enflasyon göstergelerini olumlu yönde etkilemeye devam etmektedir" denildi. Ancak bu seferki açıklamaya eklenen şu ifade dikkati çekti:
"Ancak, döviz kurlarında son dönemde yaşanan oynaklıklar, enflasyon raporunda belirtildiği gibi çekirdek enflasyondaki iyileşmeyi sınırlandırmıştır."

Merkez Bankası yüzde 6.1'den yüzde 5.5'e çektiği 2015 yılı enflasyon tahminini, daha sonra yüzde 6.8'e yükseltmişti. Bir ara, Merkez Bankası'nın toplam enflasyona değil, çekirdek enflasyona odaklanması gerektiği üstünde de durulmaya başlanmıştı. 

Şimdi dünkü toplantı açıklamasında yer alan yukarıdaki ifadeden anlıyoruz ki, Merkez Bankası çekirdek enflasyon konusunda da karamsar bir çizgiye doğru gidiyor. Gerçi dövizdeki oynaklığın yaratacağı tahribata daha önce de vurgu yapıldığının altı çiziliyor çizilmesine ama, yine de en azından Para Politikası Kurulu toplantısında bu konuya değinilmiş olması önemli. 

Gözler 23 Haziran'da

Merkez Bankası'nın dünkü toplantısından faizde değişiklik yönünde bir karar çıkmasını bekleyen kimse olmadığını belirttik. Aslında tüm dikkatlerin 7 Haziran seçimine çevrildiği bir dönemde, kimsenin Merkez Bankası'yla ve faizle ilgilenecek hali de yok.

Artık önemli olan Para Politikası Kurulu'nun bir sonraki toplantısını yapacağı 23 Haziran günü. 

Aslında 23 Haziran için tahmin yapmak da öylesine zor ki. Önümüzdeki bir ayda Türkiye'de ve dünyada ekonomik koşulların nasıl değişeceği bir yana, asıl Türkiye'de siyasi tablonun 7 Haziran'da nasıl oluşacağı önem taşıyor. 

AKP hükümete devam edecek olursa ekonomi yönetiminde kimlerin bulunacağı çok önemli. Merkez Bankası'nın ekonomik büyümeye destek veren bir yapıya büründürülmesi gerektiğini savunan eski bürokratların ekonomi yönetimine gelip söz sahibi olması durumunda Merkez Bankası üstündeki faiz baskısının yoğunlaşacağını tahmin etmek için kahin olmak gerekmiyor. Ama bu yapıldığı ve faiz indirildiği takdirde, dövizin nereye gideceği de kestirilemiyor. Dövizdeki hızlı artışın yaratacağı tahribat ise ortada.

Yani zor bir denklem söz konusu. Adeta "sakal-bıyık" durumu. Bu yüzden temel tercihlerin nasıl değişeceği, ne yönde değişeceği önemli. 

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu son aylarda şimdiye kadarki en rahat toplantılarını yaptı. Saray'da gerçekleştirilen zirveden sonra Banka üstündeki baskı tümüyle kalkmasa da büyük ölçüde hafifledi ve faiz tartışması rafa kaldırıldı. Faiz konusunun, 7 Haziran'a kadar orada duracağı da dünkü toplantıyla kesinleşmiş oldu.

Faiz tartışmasının, henüz üstü toz bağlamadan 23 Haziran'da raftan indirilmesi hiç sürpriz olmaz. Hele hele yeni yönetim, kendini kanıtlamak çabasıyla işe hızlı bir giriş yapmak isterse...

Ancak, 7 Haziran'da sandıktan çok farklı bir tablo çıkma olasılığı da sıfır değil ki. O zaman ise faiz konusu Merkez Bankası'nın inisiyatifinde kalabilir. 

Önce 7 Haziran akşamını bekleyelim. Zaten o akşamın tablosu bize 23 Haziran'da neler olacağını söyleyecek.
 

Tüm yazılarını göster