Serdar PAZI - Finansinvest
16-17 eylül tarihinde gerçekleştireceği kritik toplantı öncesinde gelecek hafta Fed’in son toplantı tutanaklarını göreceğiz. Son zamanlarda gelen veriler ekonomide çok da kuvvetli bir ısınmaya işaret etmemekle beraber, Fed’in ilk adımı bu toplantıda atmasına teşkil edecek kadar zayıf da sayılmaz. Piyasa ile sözlü iletişiminde önceliğin faizin ne zaman değil hangi hızda artırılacağı olduğunun altını ısrarla çizen Fed, Yunanistan sorununun çözüme kavuşması ile bu fırsatı kaçırmak istemeyecektir. Çin konusundaki belirsizlikler sürdüğü ve ABD ekonomisinde de enflasyon baskısı pek artmadığı için bir sonraki artırım için muhtemelen gelecek yılın başına kadar beklemede kalmayı tercih edecektir.
Diğer taraftan Çin Merkez Bankası tarafından peşi sıra gerçekleştirilen para birimi Yuan’daki devalüasyonlar ile döviz piyasalarında volatilitenin arttığını görüyoruz. Özellikle Euro bölgesinde Euro satılarak açılan carry trade pozisyonlarının kapatılması ile kısa vadeli bir eur/usd yükselişi yaşanmakta. Ancak yapısal olarak Fed’in faiz artırımlarına başlayacak olması ve Avrupa’da Yunanistan sorunu şimdilik çözülmekle beraber diğer ülkelerde de benzer sorunların yaşanma ihtimali, pariteyi tekrar aşağı çekebilir. Bu yüzden kısa vadeli parite yükselişini dolara geçiş için fırsat olarak değerlendiriyoruz.
Gelişmekte olan piyasalar, artan Fed endişeleri ile kötü performans sergilerken, TL varlıklar hem devam eden terör saldırıları nedeniyle artan jeopolitik kaygılar hem de siyasi tarafta netlik kazanmayan koalisyon görüşmelerinin etkisi altında görece negatif ayrışmakta. Erken seçim ihtimali halen masada ve yapılacak olası bir seçimin mevcut tabloyu pek da fazla değiştirmeme ihtimali de azımsanmayacak kadar fazla. Bu konudaki belirsizlikler iki tarafta da oldukça yüksek volatiliteye neden olabileceğinden yatırımcılara riskleri kontrol altında tutmalarını ve temkinli duruşlarını korumalarını öneriyoruz.