Dokumaya ek gümrük "3F"i nasıl etkiler

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yayınlanan 2 ayrı tebliğ çerçevesinde AB ülkeleri dışından yapılan kumaşlarda yüzde 40, giyim eşyasında yüzde 30 oranında bir vergi artırımının hangi sektörleri nasıl etkileyeceği tartışılıyor.

Öne çıkan sektörler:

- Dokumada ithal girdi maliyetinden etkileneceğinden ihracatda rekabet şansı azalacak olan giyim sanayicileri ile,

- İçeride ve dışarıda yabancı perakende zincirlerine karşı rekabet gücü zayıflayacak olan perakendecilerimizdir.

Bana verilen bilgilere göre, bizim yıllık giyim eşyası ithalatımız 2 milyar dolar, ihracatımız 15 milyar dolar dolayında. Dokuma ve kumaş ithalatımız 4 milyar dolar ihracatımız 7 milyar dolar dolayında.

Ek vergi her halde Hazine'ye belli büyüklükte vergi gelirinin akışını sağlarken bu para doğrudan veya dolaylı olarak giyim sanayicileri ve perakendecilerin cebinden çıkacak.

Ucuz ithal girdi kullanarak iç piyasada ithal giyim eşyaları ile rekabet imkanına kavuşan, rakiplerinin fiyatı ile girdi kullanarak ihracat pazarında rekabet imkanı elde eden giyim sanayicileri üretimlerini sürdürmekte zorlanacak.

Dokuma ve kumaş olarak ithal edilen ürünlerin bir bölümü iç piyasaya dönük üretimde, bir bölümü ihracata dönük giyim eşyası üretiminde kullanılıyor.

Giyim eşyası ihracatında Türkiye "Magic 3F" denilen bir modelde gelişiyor. 3F denilen şey "Fashion, Fast and Flexible" (Hızlı,uyum gücü olan, moda) üretim. Türk giyim sanayicisi bunu yakaladığı için Çin ile rekabete başladı. Bu model "katma değeri yüksek, pahalı üründe rekabeti yakalama" fırsatı veriyor.

Bu modelde üretimin sürdürülebilmesi için giyim sanayiinde kullanılan tüm girdilerin dünya fiyatı ile temini şart. Türkiye'de üretimi olmayan ve olan her türlü dokuma ve kumaşın gümrüklerinin artırılarak girdi maliyetinin yükseltilmesi, giyim sanayiinde yeni yeni yakalanmaya başlanan katma değeri yüksek üretim fırsatını olumsuz etkileyecektir.

Perakende mağaza zincirlerimiz, yurtiçinde fiyatları artıracak. Çünkü yeri üretimde girdi maliyetindeki artış ithal ürünlerde gümrük vergisi artışı,fiyatlara yansıyacak.

Perakende mağaza zincirlerimiz yurt dışında hızla büyüyor. Yurtdışındaki mağazalarda yeri ve Asya ülkelerinde ucuza ürettirdikleri giyim eşyalarını satıyor. Hem yerli üretimdeki maliyet artışı, hem ithal mallardaki gümrük artışı perakendecilerin yurtdışındaki faaliyetlerini olumsuz etkileyecek.

Yabancı markalar ve perakendeciler AB ülkelerinden yapacakları ithalatta üretim ülkelerini gizleme şansına sahip olduklarından, hızla gelişen yerli markalar ve perakende zincirleri haksız rekabet ile karşılaşacakla

Ucuz giyim eşyası tüketicisi alt gelir grupları, giyim eşyası fiyatlarında maliyetten kaynaklanan artışın faturasını ödeyecek.

Tabii ki ek gümrük uygulamasının olumlu etkileyeceği sektörler var:

Kumaş ve dokuma üreten ve Asya ülkelerinden gelen ucuz mallar nedeniyle zor duruma düşen işletmeler rahatlayacak. Üretimleri ve istihdam imkanları artacak.

Bu arada ucuz ithalatın artması nedeniyle büyüyen cari açık (döviz açığı) belli ölçüde azalacağından Hazine rahatlayacak.

Ve de olan bitenden zarar görmeyecek tersine rekabet güçleri artacak olanlar da var.AB ülkelerinden Türkiye'ye (Çin ve benzeri ülkelerde üretim yaptırarak) ucuz giyim eşyası getiren yabancı mağaza zincirleri gümrük artışından etkilenmeyeceklerinden, yerli perakendeciye göre daha ucuza mal satacak.

Ek vergilere karşı çıkarak, "hiçbir şey yapılmasın", koruma tedbirlerine gerek yok denilemez. "Uzak Doğu ülkelerinden kaliteli ve kalitesiz dokuma, kumaş ve giyim eşyası, dampingi olarak ve düşük fiyatla gelsin… Bizim üretim tesislerimiz kapansın… İşsizlerimiz artsın… Cari açık büyüsün" denilemez.

Koruma arayışı doğrudur. Ancak, her bir ürünün tüketim ve üretimdeki yerini ayrı ayrı değerlendirmeden, genel olarak gümrük vergisi artırımının farklı ürünlerde ve sektörlerde olumlu etki yanında olumsuz etki yaratacağını bilerek, yarar ile zararı dengeleyecek düzenlemeye ihtiyaç olduğu görülmektedir.

Tüm yazılarını göster