Doğu Marmara Havzası:1

Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

“Farklı dönemlere ait olanların eş zamanlılığı”

Bu yazının başlığı, temel bir sosyoloji kuralının açıklamasıdır: Öyle ortamlar vardır ki, orada toprağın nemini ölçen, tavını bilen, sürülme yönünü tayın eden elektronik donanımlı bir tarım makinesi ile çatal ağacın ucuna bir demir geçirerek tarla sürdüğünüz “saban” yan yanadır… Genelde, yeni teknoloji insan yaşamına girdiğinde, eskiyen teknolojiler bir anda tümüyle yok olmaz. Çok farklı dönemlere ait teknolojiler eş zamanlı olarak insanlık yaşamındaki yerini korur. Doğu Marmara Havzasındaki işyerleri, geçmişin teknolojilerini tümüyle yeni teknolojilere dönüştürebilmiş değil. Farklı zamanlara ait olan teknolojilerin eş zamanlı olarak bir arada bulunması nedeniyle “tampon mekanizmalar” konusu, ülkemizde olduğu gibi Doğu Marmara Havzası işyerlerinin önemli gündem maddesidir.

Tekirdağ, Kırklareli, İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bilecik, Eskişehir, Yalova, Bursa ve Balıkesir illerimizi kapsayan Doğu Marmara Havzası üretim tesislerinin modernizasyonu; siyasi iradenin, bürokrasinin, iş insanlarının, sivil inisiyatiflerin titizlikle ele almaları gereken çok ivedi bir sorun niteliğindedir… Ekonominin yarısından çoğunu kontrol altında tutan bu havzanın geleceğini inşa edebilmek için;

•          Eskiyen yapıları, geri teknolojileri ve işlemeyen süreçleri,

•          İthal ikameci dönemden kalma eskimiş değer yargılarını,

•          İthal ikameci dönemin endüstri-devlet ilişkileri ve destekleme algılarını,

•          Yörede mevcut tesislerin büyütülmesi ve modernizasyon yatırımları için mekan sorunlarını,

•          Yenileme yatırımında “rekabet edebilir ağ” oluşturmanın gerek ve yeter şartlarını,

•          İnsan kaynağında olanak ve kısıtlarını, alınması gereken önlemleri,

•          Farklı dönemlere ait iş yapma tarzlarını,

•          Teknolojik donanımın ve iş süreçlerinin birbirini “geliştirici” ve “engelleyici” etkilerini yani “tampon mekanizmaları” tartışmamız, net bilgiye ve kaliteli fikre ulaşmamız gerekir.

G. Kore ve İrlanda gibi ülkeler, bizden daha yüksek oranda enerji ithal ettikleri halde, net dış ticaret fazlası verebiliyor ya da İrlanda örneği gibi dengeyi tutturuyorlar. Dışardan satın alınan girdilerin, doğal olarak enerjinin, daha yüksek katma değerle ürünlere dönüştürülerek ihraç edilmesi, net döviz katma değerinin büyütülmesini gerektiriyor.

Ülkemizde iş süreçlerini hızlandırmak ve işgücü profilini değiştirerek cari açığımızı tehlike yaratmayan sınırlar içine çekmek istiyorsak, önce Doğu Marmara Havzası’nı yeniden yapılandırılmasına ilişkin bilgi sahibi olmalıyız.

Doğu Marmara Havzası’ndaki iyileştirmelerin dış ticaret dengesine yapacağı “çarpan etkisi” çok önemlidir. Ülkemizde fiziki sermaye stokunun çok önemli bir bölümü de bu havzada yoğunlaşmıştır.

Sanayi ve Ticaret Odaları seçimleri bitmiş, TOBB dört yıllık yönetim kadrosunu belirlemiştir… İş dünyası mesleki örgütler bakımından önemli bir dönemeci aşmıştır. Bugünlerin çok önemli görevlerinden biri, ekonominin diğer aktörleri ile sorunları ve çözümleri paylaşarak, havzadaki mal ve hizmet üretim tesislerinin bugünkü durumunu doğru saptamak, geleceğe dönük yapılması gerekenleri bir öncelik sırasına göre dizebilmektir…

Doğu Marmara Havzası’nı bir bütün olarak ele almadan; bölge ile ilgili “net bilgi sahibi” olmadan “kaynak koordinasyonu” sözleri boşluğa söylenmiş olur… Gerçekçi ön hazırlıklar yapmadan doğru noktaya “odaklanma” mümkün olmayacak; “kaynak israfı” kaçınılmaz bir sonun olarak hep gündemde kalacaktır.

Bir sonraki yazıda “ Doğu Marmara Havzası’nda üretim hiyerarşisindeki değişme ve mekanda konumlanma sorunlarını” irdelemek istiyoruz…

Tüm yazılarını göster