İhracat rakamları artıp, ithalat rakamları düşerken: İhracatçı tedirginse… Ve… İthalatın düşüşüne ‘hammadde ithalatı’ nedense…
***
İhracatçı neden tedirgin? Ya kar etmiyordur…
Ya ürettiği ürün ve/veya üretim şekli ve/ veya üretim şartları ve/veya teknolojisi ve/ veya lojistik eksiklikler nedeniyle yabancıyla rekabet edemiyordur ve/veya avantajı kaybettiğini hissediyordur…
***
Aslında en büyük sorun:
Sanayide/üretimde mevcut durumu, tüm gerçekliğiyle ortaya koyan bir envanterin olmayışı…
***
Binlerce kamu personeline, yüzlerce resmi veriye rağmen: Neyi ne kadar ürettiğimizi bilmiyoruz…
Hangi üründe ne kadar ihtiyaç var bilemiyoruz…
Dahası: Hangi alanlarda ihtiyacın çok üstünde yatırım olduğunu biliyoruz; Ama o alanda yeni yatırım planlayanlara müdahale edip, “Farklı alanlarda yatırım yapmalısın” diye yönlendiremiyoruz…
***
Örneğin enflasyonda da olumlu veriler gelecek…(dün de yazdım) Yüksek kur beklentisiyle, baştan atılan “fiyat yükseltici” adımlar; Carry Trade ve turizm sezonu dolayısıyla döviz fiyatında düşük oynaklık; Yaz aylarında tarım ürünlerinde doğacak arz fazlası; Benzin/motorin fiyatlarında düşüş; Ve alım gücünde yaşanacak ek daralma nedenleriyle Haziran, Temmuz, Ağustos, hatta Eylül aylarının enflasyonu yüzde 1 civarında gelebilir…
Daha da ilerisi, 1-2 ay “sürpriz yaparak” eksi enflasyon yaşanabilir…
VELHASIL
Tekrar edeyim: Olumlu (ama geçici) veriler, dirençleri/algıları kırıp, normale dönüşü hızlandırabilir mi? Zor görünüyor…
Olumlu verilerin kalıcılığı için sağlıklı/doğru verilere bağlı bir planlama gerekiyor…
***
Doğru veriler ışığında yapılacak reformlar ve bu reformların tavizsiz uygulaması Kasım ayından sonraki fotoğraf için önemli…
Yani, enflasyonda yüzde 38, ihracatta 270 milyar dolardan ziyade; sürdürülebilirliğe/kalıcılığa hedeflenmeli…