Diyarbakır'da fark edilmesi gereken değişme

Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Bir önceki Diyarbakır yazısında, eşit olmayan gelişmeler yasası, büyük sayılar yasası ve başlangıç noktasına hassas bağlılık ilkesini kavramadan, etkin bir zenginlik üretiminin yaratılamayacağını anlatmıştım. Bu genellemeye bir başkasını eklemek istiyorum: Kaynakları kullanmada verimliliği etkileyen en önemli girdi, doğru bir bakış açısı, nesnel gerçeklere uyan iş yapma tarzıdır.

Diyarbakır'da yapılan "Fırsatlar Diyarı" başlıklı toplantının ayrıntılı haberi 25 Mayıs 2009 günü DÜNYA'da geniş biçimde yer aldı.

Toplantıyı düzenleyen YAKODEM'in Yönetim Kurulu Başkanı M. Mürsel Tuncay'ın konuşmalarında altını çizdiği bakış açısı ve algılama tarzı çok önemli bir değişmeye işaret ediyor.

Diyor ki, "…yıllardır gelişmişlik farklarının giderilemediği ülkemizde; sorunun sadece hükümetlerin uyguladığı yanlış politikalardan veya bir türlü uyum sağlanamayan yasalardan kaynaklanmadığını tespit etmek, soruna uygun çözümler üretmek ve uygulamak gereklidir."

Demek ki, uzun yıllardır sürdürülen yaklaşım ve yönetim tarzı bizi bir yere götürmüyor. Tam tersine, kaynakların israfına yol açıyor. Bizim, konuya daha değişik pencerelerden bakmamız, farklı yaklaşımlar geliştirmemiz ve sonuç alıcı yol ve yöntemi bulmamız gerekiyor.

Doğru yaklaşım

Şimdi akla gelebilir: Doğru olan yaklaşım nedir?

YAKODEM Başkanı yanıtını veriyor: "…bölgemizdeki temel sorun, yatırımcımızın yeterli bilgiye, deneyime, donanıma ve eğitime sahip olmaksızın gerçekleştirmiş oldukları yatırımların zaman içerisinde zarara uğratıldığı, büyüme hedeflerine ulaşamadığı, markalaşmayı gerçekleştiremediği, hatta yatırımlar durma noktasına gelerek işyerlerinin kapandığı gözlenmektedir."

Başkanın saptamasına aynen katılıyorum. Biliyorum ki, bilgi eksikliği birçok kaynağa erişebilirliğin önündeki en önemli engel. Örneğin, birçok girişimcinin Kredi Garanti Fonu'nu doğru algılamadığını, mekanizmaların işleyişi hakkında gerekli bilgiye sahip olmadığını, KOSGEB'deki işleyişin farkında olmadığını, bu nedenle sorun çözme yerine, kendi iç dünyasında sorunları büyüttüğünü; kendi yaptığı işi abarttığını, aşırı beklentiler yarattığını, o nedenle de küskünleştiğini gözledim.

Demek ki yapacağımız ilk iş, bütün aktörlerin "doğru bilgilenme yaratma" konusunda ortak hareket etmesini becermedir.

YAKODEM Başkanı bir başka noktanın daha altını çiziyor: "…bölgemizde sıkça karşılaştığımız aile şirketlerini kurumsallaştırarak daha verimli, daha aktif, daha disiplinli ve daha profesyonel bir şirkete dönüşümünü sağlamak, yatırımcıyı bilinçlendirerek hem kültürel, hem sosyal ve hem de ekonomik yönden yatırımcının sahip olduğu değerlerin farkındalığını yaracak işlere ağırlık vermeliyiz."

Halatlara birlikte asılalım

Saptamalar benim genellemelerin olsaydı, kuşkuya düşebilirdiniz. Bölgeye katkı yapmak için kurulmuş bir sivil inisiyatifin yöneticisinin saptamaları bunlar. Eli taşın altında olan, Diyarbakır'da yaşayan, hayati orada sürdüren bir örgüt yöneticinin yürekten gelen çağrıları.

Bu çağrıları yapmada YAKODEM Başkanı yalnız değil. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de benzer saptamalar yaptı. "Bir ortak aklın bulunması" konusunda, yörenin genetiğinden yararlanılmasını öneriyor. Bölgenin elinin menzili altındaki tarım ve turizm potansiyelleri üzerine kurulu projeler geliştirilmesini istiyor. Yörenin "lojistik dezavantajı" üzerine dikkatlerimizi çekiyor. "Nitelikli işgücü" ihtiyacını karşılamada ortak çalışmalar yapılması dileğini dillendiriyor. Merkezi ve yerel yönetimin koordinasyonu ile sorunların aşılması için çaba gösterilmesini istiyor.

Diyarbakır'da her şeyi devletten bekleyen, sorun çözme yerine sorunları ağlama duvarı haline getiren pasif tutum aşılmış. Bu gelişmeyi ülkemizin en önemli kanancı olarak algılıyorum.İnsanlar, mevcut kaynakları harekete geçiren proje-odaklı çalışma öneriyorlar. Eğer bu çağrıya hep birlikte yanıt verebilirsek, refahımız artacak, inanın bana çok önemli bir dönemeci sağlıklı biçimde geçeceğiz. Bu pozitif enerji ile dolu ortamı harcamayalım. Haydi hep birlikte halatlara asılalım…

Tüm yazılarını göster